Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Radyolardan ‘Ozzy’ olarak ses veren Orhan Erokyar’ın da birçok radyocu gibi hikâyesi ‘ilk aşkı’ müzikle başlıyor... 17 yaşındayken, içi dışı müzikken, yeni çıkan kasetleri heyecanla takip ederken, müziğin kollarına bırakıyor kendini ve o da yetmiyor, Türkiye’nin ilk rap grubu dediği Rapor2’yi yakın bir arkadaşıyla kuruyor. Hayatında bu kadar müzik varken yanına radyoyu da ekliyor. Önce yerel radyolardan ses vermeye başlıyor, ardından ulusallardan... O gün bugündür de mikrofondan ses vermeye de devam ediyor... “Hayatım, hep müzik ve radyo” diyen Ozzy, hafta içi hergün 14.00-17.00 saatleri arası “Ozzy ile Fiesta” programıyla 99.0 KarmaTürk’den dinleyicilerine eşlik ediyor. Fiesta, ünlü ve renkli isimlerin konuk olduğu, eğlenceli sohbetlerin yapıldığı bir program... Radyo programı yapmanın en güzel yanını “Birilerinin tarzınızla ses tonunuzla, çaldığınız şarkılarla hayata bağlanması ve sizi sevdiğini söylüyor olması da bu işin en güzel yanı” diyerek anlatan Ozyy, aynı zamanda Nar Group bünyesinde olan Rock FM’in de Müzik Direktörlüğü görevini yürütüyor.

Haberin Devamı

KarmaTÜRK programcılarından Ozzy, “Milyonlarca insana ulaşmak çok hoş. Radyoculuk apayrı bir zevk, adeta bir sanat dalıdır” dedi

‘Radyoculuk bir sanat dalıdır’

Ozzy, birbirinden renkli konuklarıyla programının adı gibi radyoda karnaval havası estiriyor...


Radyo hikâyeniz nasıl başlıyor?
17-18’li yaşlardaydım. İçim dışım müzik olmuştu. O yıllarda tabii internet ya da çıkan her albümü takip edebileceğimiz müzik dergileri de yoktu. Her semtte küçük bir kasetçinin olduğu zamanlar müzik dünyasında ne oluyor, ne bitiyor oraya gelen albümlerden olan biteni anlamaya çalışıyordum. Türkiye’nin ilk Rap grubu Rapor2’yi birlikte kurduğum yakın arkadaşım Mahmut Akın, bana “Ozzy neden bu müzik takipçiliğine ve bilgini bir radyo istasyonunda değerlendir miyorsun?” dedi, hikâye böyle başladı.

“Ozzy ile Fiesta”da bayram havası yaşanıyor mu?
İçeriğinde müzik haberlerinden, etkinliklere, albüm içeriklerine kadar dinleyenlerimizi ilgilendiren müzikle ve sanatla ilgili her şey var. Kısacası “Ozzy ile Fiesta” isminden de belli olduğu üzere tam bir karnaval, bayram havasında geçiyor.

Programa sadece albümü yeni çıkanlar mı konuk oluyor?
KarmaTürk kalite ve seviyeyi ön planda tutan, herkesin gönlünde yer etmiş bir radyo. Dolayısıyla programıma KarmaTürk’e yakışan, dinleyenlerimizin duymak istediği özel isimler konuk oluyor. Elbette albümü yeni çıkan sanatçıların albümlerini dinleyicilerimize tanıtmak, bu albümleri hangi duygu ve düşünce içinde yaptıklarını dinleyicilerimizle paylaşmalarını sağlamak bize ayrı bir keyif veriyor. Bir sanatçıyı birkaç kez de konuk alabiliyoruz. Sanatçının üretkenliğine, dinleyicisiyle kurmak istediği ilişkinin yakınlığına bağlı olarak.

Program için belirlediğiniz konuk kriterleri var mı?
KarmaTürk dinleyicileri ABC profilinde. Dolayısıyla dinleyicilerimizin duymaktan zevk alacağı, KarmaTürk’ün konumuna yakışan tüm sanatçılarımıza kapımız açık. Şarkılarını çalmadığımız bir sanatçıyı konuk etmiyoruz. Dinleyicilerimizden gelen istekler de çok önemli.

En zor konuk kimdi, en uysal, en konuşan, en ilginç, en farklı?
En zor konuğum Selim Gülgören’di. Hayranları yoğun ilgi gösterip, ofisimizi bastılar. Hatta yayına dahi girmek istediler. En konuşkan konuğum Zeynep Alasya idi. Oldukça sempatik ve neşeli bir karakteri var. Program çok eğlenceli geçti.
En uysal konuğumsa Halil Sezai oldu. Dinleyicilerimizden aldığı güzel
yorumlar karşısında yanakları pespembe olmuştu.

Mikrofon arkasında neler oluyor?
Yayına o kadar konsantre oluyoruz ki, inanın mikrofon arkasında özel birşeyler yapmayı düşünmeye vakit olmuyor. Konuk varsa, gelen mesajlara beraber bakıp, neler yapabiliriz daha fazla diye uğraşıyoruz.

Dinleyicilerin programa katılımı ne oranda, programda dinleyicilerle iletişimde misiniz?
İnternet üzerinden dinlenme oranımızı anında ölçümlediğimiz bir sistemimiz var. Yayın devam ederken bunu da takip ediyoruz. Çok tanınmış, çok bilinen herkesin gönlünde yer etmiş isimler konuk olduğunda katılım üst seviyelere çıkıyor. “Fiesta” yıllardır yayında ve yayınlarımız oldukça interaktif geçiyor.

Radyoculuk adına daha neler yapmak istiyorsunuz?
Radyo stüdyomu televizyon ekranına taşıyıp, tüm hissedilenleri görüntülü ve canlı olarak da sevenlerimle paylaşmak istiyorum.

Bir rap grubunuz vardı, devam ediyor mu , bu tür müzikle ilgili çalışmalar?
Evet bir Rap grubum RAPOR 2, açıkçası şu sıralar çok aktif değiliz. Fakat yakın bir tarihte Almanya’da bastırdığımız bir koleksiyon plağımız yayınlandı. Bu işe başladığımız günden bu zamana kadar yaptığımız rap şarkılarının bir karışımından oluşan bu koleksiyon plak, tüm Türk rap dinleyicilerini memnun edecektir diye düşünüyorum.

Sizce radyo programı yapmanın en güzel yanı nedir?
Birilerinin sizin tarzınızla, ses tonunuzla çaldığınız şarkılarla hayata bağlanması ve sizi sevdiğini söylüyor olması, canlı yayın yapmak, anında sesinin binlerce, milyonlarca insana ulaşması çok hoş. Radyoculuk apayrı bir zevk. Adeta bir sanat dalı. Biz de sesimizle, birikimlerimizle sevenlerimizin huzuruna çıkıyoruz her gün. Ben radyocu olarak doğanlardanım. Sonuna kadar radyo diyorum!