RADYO DÜNYASI
Yaz dönemi radyoların en hareketli olduğu dönemlerdir, yeni albümler, yeni şarkılar yeni heyecanlar... Birçok sanatçı yeni şarkılarını dinleyicilerden önce radyoculara görücüye çıkarır. Son yıllarda farklı ve yaratıcı promosyonlar yapılmaya başlandı özellikle de albümlerin piyasaya çıktığı dönemlerde... Radyoculara özel albüm lansman geceleri düzenleniyor, onlara özel yapılmış jestlerle albüm hatıraları hazırlanıyor. Bunlar gelenekselleşerek her albüm dönemi yapılıyor. Kimi radyocular bu tür lansmanlara mesleki gereklilik açısından katılıyor, sanatçı ve radyocu kaynaşmasını yaşıyor, kimisi ise böyle özel gecelere daha mesafeli kalıyor, sadece albümü alıyor ve şarkıları müzik listesine ekliyor. Biz de bir radyocudan bu hareketli dönemde yaşananları dinleyelim istedik ve yeni albüm dönemlerindeki sanatçı ve radyocunun yaşadığı tatlı heyecanları konuşmak üzere, müzik piyasasının içinde olan ve çok yakında yeni albümüyle müzikseverlerin karşısına çıkacak olan Pal FM’in Genel Yayın Yönetmeni Kaan Gökman’la görüştük. Pal FM’deki değişiklikleri, müzik dünyasındaki ‘yaz dönemi’ hareketliliğini konuştuk. Pal FM’i İstanbul 99.2 ve www.palfm.com.tr adresinden dinleyebilirsiniz.
* Yaz sezonu bol bol yeni albümler çıkıyor, o şarkıları çalma konusunda radyonun tavrı nasıl?
Bizim birtakım kriterlerimiz var, şarkının yeni olması ya da ünlü bir şarkıcının olması o şarkının hemen yayınlanacağı anlamına gelmez. Şarkının öncelikli olarak kaliteli olması ve iyi bir prodüksiyona sahip olması gerekli. Yaz aylarında en çok albümün çıktığı aylardır dolayısıyla bizim sanatçılarla en fazla sorun yaşadığımız dönemdir. Uzun zaman kapımızı bile çalmayan sanatçılar albüm promosyonu kapsamında bir anda “Vayyyy dostum nasılsın görüşmeyeli” olarak başlayan sahte hatır sormalarla bizden destek istemesi bizi bazen kızdırsa da profesyonellik gereği bu tip sanatçılara da eşit davranıyoruz.
Bu dönemde sanatçılardan daha çok onların menejeri ve müzik firmalarının patronlarıyla zor dönemler geçiriyoruz. Bize şarkısını çalmadığımız için ya da az çaldığımız icin darılan ve konuşmayan olsa da biz her zaman kaliteli muzik çalma çabası içindeyiz.
Basın danışmanlarının çoğu para kazanma telaşında, sanatçının kalitesine bakmadan sanatçının basın danışmanlığını alıp o sanatçıyı bize sanki dünyanın en iyi sanatçısı gibi yutturmaya çalışması beni çok güldürüyor. Bu işin kötü tarafı, iyi olan ise bu dönem radyocuların bol bol eğlendikleri ve sanatçılarla kaynaştıkları albüm partilerinin olması. Sanatçıların şunu unutmaması lazım, şarkılar bizim sermayemiz dinleyiciler de müşterilerimiz. Kısacası kötü muzik çalmak gibi bir lüksümüz yok!
* Peki siz bu gibi davetlere katılmayı seven radyoculardan mısınız?
Ben sanatçıyı tanımak adına katılmaya çalışıyorum. Yoğunluğumdan dolayı fazla katılamasam da albüm tanıtmak adına bu partilerin faydalı olduğunu düşünüyorum ama, balıkçı restaurantlarında ya da kebap salonlarında albüm lansmanı yapanlara da inanamıyorum!
Bunun örnegi dünyada sadece bizde var!Bunlara katılmıyorum çünkü ciddi gelmiyor! Albüm lansmanı ya stüdyoda ya da özel bir mekânda konser şeklinde olur.
* Yıllardır bu camiadaki biri olarak sanatçı - radyocu arasında nasıl bir mesafe olmalı?
Sanatçı hiçbir zaman şarkısının daha fazla çalacağını zannederek programcılarla sahte dostluklar kurmamalı. Sonuçta şarkıyı yayına koyan ve şarkıyı seçen müzik direktorleridir. Programcılar 90’ larda olduğu gibi kendi playlistlerini oluşturamazlar. Yayındaki şarkılara müdahele edemezler, kullanmış olduğumuz otomasyon programlarının da mantığı bu. Bırakın sizinle ilgili radyo kontağını basın danışmanları ya da menejerler kursun. Bu hem daha kurumsal ve profesyonel olur hem de boylece sizi daha ciddiye alırız. Sanatçının biraz ağırlığı olmalı!
* Size ait bir radyonuz olduğunu farzedelim, nasıl bir radyo olurdu?
Format ağırlıklı yayıncılığı seviyorum. Dinleyicilerin daha çok müzik dinlemesi taraftarıyım. Şu an pal FM’de istediğimiz yayını yapıyoruz.
Kendime ait olan bir radyom olsaydı aynı tarzı devam ettirirdim. Çünkü olması gereken format kesinlikle bu. Pal FM dinleyenler çok iyi bilirler biz en kaliteli şarkıları dinleyiciyi yormayan kısa ve öz anonslarla süsleriz.
* Müzikle ilgilenen biri olarak müzik adına radyolardaki en büyük eksiklik sizce ne?
İşin teknik kısmı bizde çok zayıf. Dünya teknolojisini hâlâ bir iki radyo dısında yakalamış değiliz. Çok önemli bir konu, programcılarımız mutlaka biraz muzik bilgisinin olması lazım. Temel bilgileri bilmek bile yeterli. Mix nedir, mastering ne işe yarar gibi konularda az da olsa bilgi sahibi olmalılar. Bir sanatçıyı konuk olarak canlı yayına aldığınızda bu konular konuşulmaya başladığı zaman olaya Fransız kalmamalılar
* Peki radyonuzun düzenlediği yaz etkinlikleri var mı, bahseder misiniz?
Bu yaz Bodrum Yalı Kavak Marina’da gerçekleşecek açık hava konserlerinin sponsoruyuz. Aynı zamanda Türkiye’nin birçok şehrinde gözde gece kulüplerini de destekliyoruz.
‘Yakında sürpriz düetlerle geliyorum’
* Müzik çalışmaları nasıl gidiyor, neler yapıyorsunuz?
Radyo dışında aktif olarak müzik dünyası içindeyim. Ay sonunda Serdar Şenel’le beraber ortak yaptığımız “Kaan Gökman&Serdar Şenel project” albümümüz satışa çıkıyor, aynı zamanda Soner Sarıkabadayı,Sinan Akçil, Ayşe Özyılmazer ve Burcu Güneş gibi önemli sanatçıların albümlerine remix’lerimle destek verdim. Yakında süpriz 3-4 düetlerle çok şaşırtacağım.