Alem FM’in ilk programcılarından biri olan, 15 yıldır dur durak bilmeden aynı radyoda ses veren, radyo dünyasının önemli isimlerinden biri Mansur El Sabah... İlk günkü heyecanıyla programa başlayarak gündemin nabzını tutuyor ve önemli konuları dinleyicileriyle paylaşıyor. İçinden geleni ardına koymuyor, sözünü sakınmıyor... O, programını “Düşünce eylemi” olarak tanımlıyor. “Hayat bir eylem, önce düşünüyoruz, sonra eyleme geçiyoruz!” diyor. Halkın radyodaki sesi, dinleyicilerin ‘dert ortağı’ olan Mansur El Sabah, telefon faturalarından, metrobüs zamlarına, çevre kirliliğinden, siyasete, trafiğin derdinden, hayvan haklarına kadar, kendisini ve dinleyiciyi rahatsız eden ne varsa mikrofonun arkasından milyonlara mizah yoluyla aktarıyor. Sessizliğe bürünenleri “Güzel ülkemde kalkınmamak için her şey düşünülmüş. Her konuda insanları uyandırıyorum gündüz uykusundan!” diyerek uyandırıyor. Birçok önemli kuruluştan programıyla ilgili ödüller de alan Mansur El Sabah, “Hepsi güzel, ama en güzeli dinleyicilerimden gelen, ”İyi ki varsın ödülleri” diyor. Mansur El Sabah’ı hafta içi her gün 16.00 -17.00 saatleri arasında Alem FM’den dinleyebilirsiniz...
ALEM FM’İN İLGİYLE DİNLENEN PROGRAMCILARINDAN BİRİ OLAN MANSUR EL SABAH, EN ÇOK POLİTİKACILARI DİLİNE DOLUYOR VE ÜSTÜ ÖRTÜLÜ YAPILAN UYARILARA BU YANITI VERİYOR
“Radyo size cevap veren bir yankı vadisi gibidir”
Alem FM’in uzun soluklu radyocularındansınız, sizce bir radyocu için aynı radyoda yıllarca kalmak
15 yıl... Ne solukmuş nefesim kesildi! Aynı radyoda olmanın en güzel avantajı, arkadaşlarla akraba gibiyiz, güzel bir aileyiz. Rahatlık bakımından, fikir ve hareket özgürlüğü bakımından çok iyi. Çok şanslı hissediyorum kendimi ve ailemi çok seviyorum.
Her gün yeni dinleyicilerle tanışıyorsunuz...
Türkiye’nin en geniş dinleyici profili olan radyo programıyım. Her yerden, her yöreden dinleyicim var. Amerika’dan, Japonya’ya, Rusya’dan, Kenya’ya kadar... Hayata dair ne varsa işliyoruz programımda. Tabii ki yolumuz mizah. İnanmayacaksınız, ama beni dinleyen hayvan dostlarımız bile var. Dinleyicilerimden gelen mesajlarda, “Mansur bey, sizin program başladığında kedim heyecanla miyavlamaya, köpeğim coşkuyla havlamaya, kafesteki kuşum özgürcesine ötmeye başlıyor” diye şaşırtıcı mesajlar alıyorum.
Programda dinleyicilerle birlikte eylemler devam ediyor mu?
Hayat bir eylem. Önemli konuları dinleyicilerimle paylaşıyorum. Düşünce eylemi programı. Önce düşünüyoruz, sonra eyleme geçiyoruz. Telefon faturalarından, metrobüs zamlarına kadar, bir çok haksızlığa ses getiriyoruz. Çevre kirliliğinden, trafikten, hayvan haklarından... Hayata dair ne varsa, bizim programda var.
Gündem yoğun bu aralar sizi en çok ne kızdırıyor?
Tüm zamanlarda olduğu gibi politikacılar. İş ve değer üretmesi gerekirken, boş ve yapay gündemlerle uğraşanlar, bizim bin bir güçlükle güldürdüğümüz insanları her gün üzüyorlar. Bazen düşünüyorum da bunlar mı milletin vekili, ben miyim diye?
Sesinize cevap verenler de oluyor duyarlılığınıza karşılık ödüller de aldınız bunlardan da bahseder misiniz?
Çok şükür! Eğer adam gibi radyocuysanız, radyo size cevap veren bir yankı vadisi gibidir. Ama hazırlıksız bir şeyler yapıyorsanız, üretmiyorsanız, yalnız kendinizi dinlersiniz. Dinleyici duyar sesinizi, ama işitemez ne dediğinizi.
Sigara ve madde bağımlılığı konusunda da duyarlısınız...
15 yıldır sigarayla mücadele ettim. Hep bu pisliğe dikkat çektim. Yasanın çıktığına sevindim. Sigara içenle şahsi bir davamız yok, davamız sigarayla... Tabii daha sonra diğer madde bağımlılığı ürünlerle de...
Okul önünde serbestçe satılıyor maddeler. Tek tek isim vererek, hangi okulun önünde, nasıl satılıyor yayında anons ediyorum. Madde bağımlılığı sadece uyuşturucu değil ki alışveriş ve tüketim çılgınlığı ne bağımlılığı peki? Bakınız: İkinci kitabım, Tüketim Cumhuriyeti.
Sözünüzü sakınmamanızdan dolayı hiç uyarı aldınız mı?
Öyle ciddi bir uyarı doğrudan olmuyor. “Kaşının altında göz mü var, bu lafın altında öküz mü var, sen ne demek istedin burada? Bizimkilere bir söz mü var?” gibi aba altından sopa, türünde gizli uyarılar oluyor. Ama en ciddiye aldığım uyarı millettir. O ne derse biz o uyarıya, uyarız!
Radyoda daha neler yapmak istiyorsunuz, hedefleriniz neler?
Daha çok program yapmak, daha çok insana, daha çok şey aktarmak. Hedefimiz dünya radyocusu olmak. Alem FM ilk yayına başladığında İstanbul ve çevresi dinliyordu.Ben “Bir gün gelecek sesimi tüm dünya duyacak” demiştim. Yayın ağı genişledikçe hayallerim ve hedefim tuttu.
Amaç daha çok insana ulaşmak ve programı diğer dillere çevirebilmek. Hedef büyük, hayat küçük, olsun!