LOUNGE 102 VE RADYO OXIGEN BİRLEŞTİ VE YEPYENİ BİR RADYO “LOUNGE o2” ORTAYA ÇIKTI. RADYO YÖNETİMİ BU BİRLEŞMEYİ DİNLEYİCİLERİNE ‘EVLİLİK DAVETİYESİ’ GÖNDEREREK İLAN ETTİ
Radyo dünyasında farklı bir ‘evlilik’ yaşandı. Türkiye’nin ilk “Downtempo” radyosu olan Lounge 102 ile Radyo Oxigen, “Lounge o2” adıyla yeni bir radyoda birleşti. Her iki radyonun ruhunu yansıtmayı ve dinleyicilerin de sadece müziğe odaklanmasını sağlamayı hedefleyen “Lounge o2”, rafine müzikseverlerin yeni adresi... Yayın akışında konuşmaya yer verilmeyen radyoda ağırlıklı olarak caz, Funk, Soul, Ambient, Chill-out, Dub, Trip Hop, House, Bossa Nova ve diğer Latin türevleri, Space Age ile Exotica dinleyicileriyle buluşacak. ”Lounge o2” ayrıca dünyanın en büyük radyo istasyonlarında yayınlanmakta olan, seçkin şovlar ve Türkiye’nin en iyi DJ’lerinin hazırladığı sürpriz programlar ile fark yaratmayı hedefliyor. Radyo dünyasında ‘yeni bir soluk’ olarak yorumlanan radyonun doğuşu ile ilgili detayları radyonun kurucuları Birol Giray ve Can Tanca’dan öğrendik. Yeni radyo “Lounge o2”, yeni yayın akışıyla 96.0 frekansından dinleyicilerine sesleniyor.
“Taklitlerimizden sakınınız!”
Birleşme radyo dünyasında ‘yeni bir soluk’ diye tanımlandı, aynı fikirde misiniz?
Bizim radyolarımızın can damarlarından biri de yapmış olduğumuz etkinliklerdir, yani festivaller, konserler ve partiler yılda 80 event yapıyoruz. Ayrıca bir de gözbebeğimiz olan Chill-Out Festivalimiz var. Senede 1 kere mutlaka büyük konser düzenliyoruz, Air ve Gotan Project gibi.
Birleşmeden sonra müzikal yelpaze genişlediği için, eventleri ikiye ayırma planımız var, ayrıca kış aylarında sadece Oxigen çizgisinde yeni bir festival gerçekleşecek. Şehrin prestijli mekânlarında ‘World Music Days’ adlı konserler dizisi başlatıyoruz.
Benzeri müzik tarzında yayın yapan farklı radyolar var...
‘Lounge’ terimini Türkçeye kazandırmakla iyi mi ettik çok emin değiliz.
Özellikle müzik ve radyo konusunda son yıllarda her şey ‘Lounge’ ile ifade edilmeye başladı. Konsept üretemeyenler, her zaman ki gibi işin kolayına kaçıyor, ama maalesef beceremiyor. Her iki radyo da büyük bir arşivden yararlanıyor. Hepimiz iflah olmaz birer koleksiyoncuyuz. Müzik hastasıyız.
Bizim açımızdan bugün için daha öncelikli nokta, yaratacağımız ortak sesin güzel çıkması.Taklitlerimizden özenle sakınınız!
Genel tepkiyi nasıl özetlersiniz?
Dinleyiciler açısından yeni duruma adapte olmak zor oldu ve daha yayına girmeden epey önyargılı tepkiler aldık. Sonra bu endişelerin yersiz olduğu olduğu ortaya çıktı. Aslında son derece kolay gibi gözükmesine rağmen, bu birleşmeyi tek kelimede anlatmak zordu. Birleşmeyi ‘evlilik’ ile anlatmak fikri bize uygun geldi.
Son derece basit bir düğün davetiyesi ile dinleyicimizi bilgilendirdiğimizi ve gülümsetebildiğimizi sanıyoruz.
“Avrupa’da benzer radyo yok!”
Başka projeleriniz var mı?
Uzun vadede beklentimiz, yurtdışında yayına geçmek. Avrupa’da benzerimiz bir radyo yok, müziğimiz evrensel, bu müziğin her yerde geçerli olacağına inancımız tam. Ilk durağımızın Kiev olmasına karar verdik.