“Kulüp DJ’liğinde kadınlara cesaret verdim”

Actera Group’un şirketi olan Spectrum Medya geçen haziran ayında Metro FM, Süper FM, Joy FM ve Joy Türk’ü bünyesine kattı. Dört radyoda birçok yeniliğe ve değişikliğe imza atıldı. Bu değişikliklerden biri de yıllar önce Metro FM’de program yapan, gülen seslerden biri Arzu Kaya’nın yeniden yuvasına dönmesi... Yıllardır radyoculuğun mutfağında da yer alan Arzu Kaya, yaptığı eğlenceli programların yanında bu kez Metro FM’in Radyo Müdür’ü olarak dinleyicileriyle buluşuyor, ama program yapmaktan vazgeçmiyor. “İlk göz ağrım” dediği Metro FM’de birçok yeniliğe de göz kırpan Arzu Kaya, ilk günkü heyecanı yaşadığını belirtiyor. Kaya ayrıca “Bu işi yapan insanlar özel insanlardır, herkes bu işi yapmamalıdır!” diyor. “İnsanlar müzik istiyor” diye iç çekip format yayınının dışına çıkmadıklarını, bol bol müzikle dinleyicilerinin ruhları doyurduklarını vurgulayan, kulüp DJ’liğinde birçok kişiye cesaret veren Arzu Kaya, 97.2 Metro FM’deki yenilikleri ve değişikleri anlattı. Hafta içi hergün 16.00-18.00, cumartesi gecesi en güzel dans parçalarıyla 23.00-01.00 saatleri arasındaki programları için “Dinlemeyeni çok fena yaparım!” diyor. Benden söylemesi...

Metro FM’in müdürü ve programcısı Arzu Kaya, “kadın kulüp DJ’lerine cesaret verdim, arkamdan bir furya geldi, benden cesaret aldılar” dedi

Daha önce de Metro FM’deydiniz yeniden yuvaya döndünüz kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Metro FM’de 1998 yılında önce yayıncı olarak başladım. Radyonun birçok bölümünde yer aldım. Yayınlarım çok iyi gidiyordu. Araştırmalarda en çok dinlenen kadın DJ’lerdendim. 2006 yılında ara verdim, başka radyodaydım. Buradaki yönetim değişince geri geldim. 3 aydır çok güzel şeyler yapıyoruz birçok yenilik var.

Metro FM’in belirli bir çizgisi var, onun dışına çıkmayı planlıyor musunuz?
Metro FM’i dinleyicileri biliyor. İlk özel yabancı müzik radyosu olmasından dolayı müziğe yön veren bir radyo. Yıllardır teknolojik değişikliklere uyum sağladı, hep başarılıydı ve yine başarılı...
Müziğinden ödün vermeden aynı tempoda gidiyor.Üniversiteli ve liseli gençlerin yanındayız, onların bulunduğu her yerde organizasyon yapıyor, onların organizasyonlarına destek oluyoruz. Etkinliklere katılıyoruz. Amacımız iyi müzik eşliğinde gençlerin yanında olmak...

Radyo hayaliniz miydi, yoksa birçok radyocu gibi tesadüfler mi kapınızı çaldı?
Hayalimdi, Bodrum’da küçük yaşlarda DJ’lik yapıyordum. Tanıdıklarımın “Hadi bize müzik çal” demesiyle başladım. O zaman klüplerde kaset çalınıyordu, kasetlerin başındaki boşluklar alınır ve şarkılar öyle çalınırdı. Özel radyolar açıldığında çıldırmıştım. Yabancı müziğe karşı çok ilgim vardı.

“Organizasyonlarda çalıyorum”
Kulüp DJ’liğine bu kadar ilgi gösterilmesi size neler hissettiriyor?
Kulüp DJ’liği kabiliyet istiyor, herkes yapmak istiyor, herkes yapamaz, çünkü özel bir iş, havası da var. Radyo DJ’ini ayrı tutmak gerekir. Radyo DJ’i yoktur. Radyodaki program yapımcısıdır.
DJ, plakları aletleri kullanabilendir. Radyo çok başka, anons yaparken tüm Türkiye’ye sesleniyorsun, o duygu var, onun bilincindesin, kulüp DJ’liğinde eğlenenleri görüyorsun, senin müziğin eşliğinde eğleniyor. Bu da inanılmaz bir şey... Metro FM’in organizasyonlarında çalıyorum.

Kulüp DJ’liği yaparken coşkuyu yakalayamadığınız anlar oluyor mu?
Çok zor bir şey... Mesela o kadar kişi içinde biri beğenmiyor, “Çevir müziği” diyebiliyor, tuhaf oluyorsun.

Yıllardır kulüp DJ’liği de yapıyorsunuz, kulüp DJ’liğinin kadınlar arasında gözde bir hal alması hakkında neler düşünüyorsunuz?
Kulüp DJ’liğinde cesaret verdim. Türkiye’yi gezdim. Arkamdan böyle bir furya geldi, cesaret aldılar. Bir yere gittiğimde sanatçı gözüyle bakıyor ve öyle karşılıyorlar. Radyoda duyduğu sesin sahibini görmek, dinleyenleri heyecanlandırıyor. Radyodaki sese âşık oluyor. Sahipleniyor, imza alıyorlar. Çok zevkli, bunlar radyoyu büyülü kılıyor.

Peki radyodaki coşkuyu nasıl tanımlıyorsunuz?
Bu işi yapan insanlar özel insanlar, bu işi iyi yapabilenler yapmalı. Herkes bu işi yapmamalı. Şirketlerin hatası... Maaştan kesiyor, ucuz kişileri çalıştırıyor. Yaptığımız işin özelliği kalmıyor, engel olunmalı.

Yapmaktan vazgeçmediğiniz programınızda neler yapıyorsunuz?
Neşeli, bilgi alabileceğiniz, bir anda komik ve enteresan şeyler duyabileceğiniz bir program.Neysem oyum. Dinleyicilerimle samimiyetimiz çok.

Metro FM’de hedefleriniz neler?
Hedef en başta en iyi müzik. İçerikli ve özel programlara başladık.
Metro Gold’da, 1980’li ve 1990’lı yılların en sevilen şarkıları sunuluyor. Özlenen bir dans programı hazırlayacağız. Format radyosuyuz. Müziğimizle ön plandayız.

“Diğer radyoları takip etmiyorum”
Diğer yabancı müzik temalı radyoları takip ediyor musunuz?
Çok iddialıyız, biz durmayacağız. Diğer radyoları takip etmiyorum. Piyasada takip edilen bir radyoyuz, müzik dünyasına yön veriyoruz. Hiçbir radyoda duyamayacağınız önce biz de çalınır, sonra başka radyolar da böyle bir sihrimiz var.

Ya yurdışındaki radyoları?
Yurtdışındaki radyoları yüzde yüz takip ediyorum. Onlar müzik tarzlarında bizlerden ayrılıyor. Daha rahatlar ve rahat espri yapıyorlar. O kadar rahat olmayı istemezdim. Metro FM’de format yayıncılığı yapmayı, az konuşmayı, insanları sıkmadan, müzikle doyurmayı istedim, dinleyiciler artık radyodan müzik istiyor.