Radyo dünyasındaki hareketlilik sürüyor, mikrofondan renkli ve tanınmış simalar ses vermeye devam ediyor. Bunlardan biri de Radyo Klas’ta programa başlayan müzik dünyasının duayen sanatçılarından rahmetli Barış Manço’nun oğlu Doğukan Manço... Ama bu, onun ilk radyo programı değil. Doğukan Manço, çocukluk arkadaşıyla evde radyo devrelerini lehimleyerek ve ilk radyo vericileriyle sokakta yayın yaparak, hatta frekanslara girmeye çalışarak radyoyla tanışıyor. Amerika’da eğitim gördüğü sırada Florida Türk Radyosu’nun ortaklarından biri olan ve o radyoda da program yapan Manço, Radyo Klas’ta “Biçilmiş Kaftan” adlı programla dinleyicileriyle buluşuyor. Doğukan Manço, salı günleri 20.00’deki programında müzik dünyasından sürpriz konukları ağırlıyor. Ayrıca her programını babasının bir klasik şarkısı ile açıyor ve dinleyicilere özel sürprizler hazırlıyor. Radyo dinleyicisiyle sıcak bir iletişim içinde olduğunu belirten Manço, “Dinleyenler radyoda sesimi çok beğeniyor ve huzur verici bir sesim olduğunu söylüyor. Kimisi babamın konuşmasına benzetiyor, ama şarkı söylemeye gelince aynı şeyleri söyleyemem. Bir de benim çok doğal olduğumu algılıyorlar” dedi. Doğukan Manço’yla radyo aşkını, Barış Manço’yu ve içinden onun adının geçtiği hayallerini konuştuk.
Sizin radyo dünyasıyla tanışma hikâyeniz nasıl başlıyor?
13 - 14 yaşlarıma dayanıyor. Gerekli devreleri alıp arkadaşımla evde bu devreleri lehimleyip ilk radyo vericimizi yapmıştık. Sokakta yayın yapıyor, hatta frekanslara girmeye çalışıyorduk.
Daha sonraları ilk radyo anonsumu okulun radyosu Radyo Marmara’da yaptım. Liseyi medya ve iletişim üzerine okumak uğruna Galatasaray gibi bir okuldan ayrılmış, teknik liseyi tercih etmiştim. Kiss FM’de staj yapmıştım.
Amerika’dayken radyo kurduğunuzu biliyoruz, orada da program yaptınız mı?
Radyo Klas’tan önce ortaklarımla Amerika’da kurduğumuz Florida Türk Radyosu’nda (FTR) program yaptım.
Radyodaki o ‘büyü’ denilen tek başınalığı siz nasıl anlatırsınız?
Radyoda tek başına olmak, esasında çok zor. Tek başınıza monolog yapmanız hem sizin yaratıcılığınıza bakıyor, hem de iki kişinin konuşması kadar akıcı olmuyor. Tek başıma konuşup da karşılık almamak beni rahatsız ediyor. O yüzden programlarımı interaktif yapıyorum ve dinleyicilerle yarışmalar düzenliyorum.
“DJ olma isteğim hep vardı”
‘Biçilmiş Kaftan’da neler var?
Biçilmiş kaftan çünkü; Florida’daki radyomuzu kurarken kendi programım için isim arıyordum ve ortağım bana dönüp, “Yahu Doğu bu iş tam senin için biçilmiş kaftan oldu” dedi ve o anda gözlerim parladı... “Evet isim bu olmalı” dedim. Programın içeriği canlı sürpriz konuklarla hem gündemden hem de onların başarılarından söz etmek.
Dinleyiciyi eğlendirirken, yararlı bilgileri aktarıyorum. Bazen tarih, bazen de güncel bilgiler oluyor.
Programınızı rahmetli babanız Barış Manço’nun şarkılarıyla açıyorsunuz, sizin sevdiğiniz şarkılara da yer veriyor musunuz?
Programın en büyük kuralı, usta sanatçı Barış Manço‘nun yani babamın şarkılarıyla başlayıp bitiyor olması. Kendine güvenen konuklarıma da babamın şarkılarını söylettiğim oluyor.
Sevdiğim parçalar o kadar değişken ki... Ama Alla Beni Pulla Beni, Ne Ola Yar Ola, Lambaya Püf De, şu son 2 haftadır en çok takıldığım şarkılar.
İçinizde bir yerlerde saklanan DJ olma isteği var mıydı?
Küçükken katıldığım bir yaz kampının amfi tiyatrosunda şarkı söylemeye çalışırken, 200 tane ilkokul öğrencisi karşısında sesim gitti ve çok utanmıştım.
O gün benim şarkı söylemeye küstüğüm gün oldu. O zamandan beri çok iyi bir dinleyici oldum ve içimde bir yerlerde DJ olma isteği vardı.
Babam yanımızdan ayrıldıktan sonra aranjörü ile beraber stüdyoya girip onun şarkılarını bitirmek üzere, yakından takip edip, babam olsaydı şöyle isterdi gibi fikirlerimi ileterek albümün bitmesine yardımcı olmuştum. Derken bugüne geldim ve kim bilir nerelere varacağım. İçimde büyük bir inanç var.
Radyo dünyası programınızı nasıl karşıladı, eleştiriler var mı?
Türkiye piyasasında çok yeniyim inşallah beğeniyorlardır. Henüz kimseden negatif bir tepki görmedim genelde güzel cevaplar aldım.
“Evde yalnızken şarkı söylerim”
Söz yazar beste yapar mısınız? Yoksa şarkı söylemeye küslüğünüz hâlâ devam ediyor mu?
Bazen ilham gelir ve kendim bile inanamadığım sözler yazarım, kenarlara bir yerlere, ama hiçbir zaman değerlendirmek aklıma gelmedi.
Şarkıyı evde yalnızken ya da arabada yüksek sesle müzik dinlerken söylerim. Zaten sadece babamın sözlerini bilirim.
Amerika’daki günleriniz nasıl geçti?
Amerika’dan bir müddet söz etmesek. Daha birkaç ay oldu temelli döneli ve şuan çok mutlu bir insanım. Ben toprağımı seviyorum.
‘Barış Manço melodileriyle remix albüm projem var’
Müzikle iç içe büyüyen biri olarak müzikal anlamda neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Bir remix albüm projesi var, hatta çalışmaya başladım, ancak çok hassas bir konu bu. Çünkü içinde Barış Manço’nun melodileri var. En büyük amacım bu eserlerin zarar görmeyeceği şekilde bugünün sesleriyle ve benim yorumumla gündeme gelmesi. Ancak bunu piyasaya sürülecek, ticari bir albüm olarak düşünmüyorum. Daha çok etkinliklerde, şenliklerde dinleyiciyle paylaşacağım canlı bir performans haline getirmeyi planlıyorum.