Su Karakuş, astrolojiye meraklı dinleyiciler için radyodaki önemli isimlerden biri... 6 yıldır Alem FM’den 2 ayrı formatta hazırladığı geniş içerikli astroloji programlarıyla dinleyicilerine ses veriyor. Programlarında ünlü konukları ağırlıyor ve doğum haritalarını yorumluyor. Hem astroloji, hem de konuğunun başarıları ve hayatı hakkında konuşuyor. 4 köpeği olan Su Karakuş programının bir bölümünde konuklarıyla beraber hayvan hakları konusunu da ele alıyor. Astroloji eğitimleri ve seminerler veren, reiki ve altın üçgen gibi şifa teknikleriyle de ilgilenen Su karakuş’la radyo programını astrolojiyi ve 2011’in getireceklerini konuştuk... Gelen konuklara duymadıkları ilginç astroloji tüyoları verdiğini de belirten Karakuş, genel olarak dinleyicilerinin astrolojiye ilgisinin kadınlarda daha fazla olduğunu, programda en çok aşk ve evlilik sorularının kadınlar tarafından sorulduğunu, erkeklerin ise özellikle para ve iş durumunu merak ettiğini söyledi. Karakuş, ayrıca “Kadınların beyni matematikle daha ilgili ve astroloji tamamen matematiksel bir bilim. Erkeklerin çoğu kulaktan dolma bilgilerle astrolojinin hâlâ fal olduğunu düşünüyor” dedi. Diğer programında da haftanın genel gökyüzü etkilerini teknik terimlerden uzak kalarak halk diliyle anlatan ve dinleyicilerin horoskoplarını incleyen Karakuş, horoskop incelemenin ve öneriler getirmenin genelde bir hayli pahalı olduğunu, radyodan ücretsiz yaptırmanın dinleyicilerini çok mutlu ettiğini de anlattı. Su Karakuş’u pazar günü 12.00’de, “Su Karakuş’la Astro-Pazar”da, pazartesi de14.00-15.00 arasında “Su Karakuş’la Astroloji Alemi”nde 89.2 Alem FM’den dinleyebilirsiniz...
Astrolojiye ilginiz ne zaman başladı, nasıl bir eğitim aldınız?
Küçük bir çocukken astroloji sembollerini ezberlemiştim. Defter kaplarımın üzerine astroloji sembolleri yapıştırır ve merak edenlere sembolleri açıklardım. İnşaat Mühendisi olduktan sonra ABD’ ye gittim. Orada mühendis arkadaşlarımla birlikte astroloji grubu oluşturduk ve güzel bir eğitim programına dahil olduk. Önemli isimlerden ders alma şansı buldum.
Radyoculuğu nasıl buldunuz, ilk yayınızda neler yaşadınız?
Spiker edasıyla hazırlandığım halde, yayın saati geldiğinde boğazım tıkandı, yutkunamadım ve konuşurken sesim çıkmadı, heyecanlıydım. İlk telefonla heyecanım geçmişti. Telefonlar kilitlenmişti. Her program öncesinde sevinçli oluyorum. Radyoyu ve mikrofonu çok seviyorum.
Dinleyicilere neler hazırlıyorsunuz?
Pazar günü “Su Karakuş’la Astro-Pazar”da ünlü veya konusunda tek olan ilginç bir konuk alıyorum. O kişinin doğum haritasını açıyorum ve hem astroloji, hem de konuğumun başarıları hayat görüşleri hakkında konuşuyoruz ve hayvan haklarını irdeliyoruz. Astrolojiye inanmayanlar astrolojiye ilgi duymaya başladı. İlginç astroloji tüyoları öğrendi. Pazartesi günleri “Su Karakuş’la Astroloji Alemi”nde de haftanın genel gökyüzü etkilerini anlatıyorum, halk dili kullanmaya çalışıyorum, dinleyicilerin horoskoplarını inceliyorum. Horoskop incelemek ve sorulara öneriler getirmek bir hayli pahalı. Radyodan ücretsiz oluyor diye dinleyicimin hoşuna gidiyor. Bir de hayvan haklarıyla ilgili minik köşemiz var. Her hafta İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyon Başkan Yardımcısı Avukat Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu programa telefonla bağlanır ve bir yasa ile bizi bilgilendirir.
Dinleyiciler en çok neleri merak ediyor? Astrolojiyle en çok kadınlar mı erkekler mi ilgili?
Kadınlarda astrolojiye ilgi daha fazla. Kadınların beyni matematikle daha ilgili ve astroloji tamamen matematiksel bir bilim. Erkeklerin çoğu kulaktan dolma bilgilerle astrolojinin hâlâ fal olduğu kanısında. Ama programımı arayıp bağlanan erkekler de oluyor mutlaka.
En çok aşk ve evlilik soruluyor kadınlar tarafından. Erkekler özellikle para ve iş durumlarını soruyor.
Bazıları astrolojiyi çok ciddiye alırken, bazıları da önemsemiyor... Sizce Astroloji bilinci oluşmuş bir toplum muyuz?
Astroloji bilinci henüz sadece ABD ve İngiltere’de oluştu. Oralarda astroloji okutan üniversiteler var. Diğer Avrupa ülkeleri de ciddiye alıyor ama hâlâ her ülkede falcıdan bozma astrologlar var. Tıpkı bizim ülkemizde olduğu gibi. Sahte doktorlar gibi bilgisizce bilgi satıyor. Onlar Astrolojiyi başkalarının üzerinde hâkimiyet kurmak için kullanan cahiller. Bir de gazete ve internet sitelerinde Günlük fal, yıldız falı gibi yapılan yayınlar halkın kafasında “astroloji= fal” imajı doğuruyor. Halk haklı ama onları yanlış yönlendirenler suçlu...
Diğer radyolardaki ‘astroloji’ başlığı altındaki programları dinliyor musunuz?
Astroloji konulu bir program bile bilmiyorum. Olsa olsa haftalık astroloji yorumlarının okunduğu programlar vardır. Keşke benim formatıma yakın formatlarda başka programlarda olsa o zaman astroloji daha çok yaygınlaşır. Fakat tabii eğitimli bir astrologla çalışılmalı. Aksi halde show-girl tarzı bir astroloji programının ne halka ne astroloji bilimine hiçbir yararı olmaz!
Programın dışında, çevrenizdeki insanların sizi her gördüğü yerde gelecekle ilgili sorularından bezdiğiniz oluyor mu?
Ben hoşlanıyorum kısa bilgiler vermekten. Kişisel uzun sorulara izin vermiyorum. Onun için, kişisel horoskop üzerinde ciddi bir çalışma yapmak lazım. Veriler eksikse teşhis ve tedavide yanlış olur. Ciddiyetsiz astroloji sohbetlerine izin
vermiyorum.
2011’in ilk yarısına dikkat!
2011 yılının ilk yarısına genel olarak Jüpiter’in olumsuz açıları hâkim. 2011’de şanssızlıkların büyük olaylara ve büyük değişimlere sebep olacak. 2011’in ikinci yarısı ise daha yumuşak ve güzel açılarla dolu. Yine Jüpiter sahnede olacak. Jüpiter en sevimli, en bereketli ve şans getiren gezegen. Yılın ikinci yarısında her şey yoluna girecek gibi görünüyor ancak bu kez Jüpiter gerileyecek. Yani şansı bulup yitirmekle meşgul olacağız. Güzel haber şu ki: Jüpiter her zamankinden farklı olarak yıl içinde 3 burcu dolaşacak, 3 burca şans dağıtacak: Balık, Koç, Boğa. Bunlarla birlikte Akrep, Yengeç, Aslan, Yay, Başak ve Oğlaklarda şanslı demektir. Oğlak, İkizler, Yay ve Yengeç burçlarında tutulmalar oluşacak. Tutulmalar hızlı yükselmeler doğuran özel önemli gökyüzü olaylarıdır. Birer fırsattır. Bu burçlar iki kez şansı yakalamış olacak. Türkiye ve Dünya açısından henüz küresel ekonomik kriz bitmiyor. Temmuz ayında iş ve işçi hakları ile sağlık konularında yeni krizler ortaya çıkacak. Türkiye’nin iç işleri ile aile sorunları özellikle çocuklara yapılan baskıların olumsuz sonuçları yıl içinde trafik kazaları kadar canımızı yakan konular olacak.