Yeni yılla beraber, radyo dünyası da hareketlenmeye başladı. Biz de Radyo D’nin Müzik Direktörü ve programcısı, Radyo Moda ve Slow Türk Radyo’nun Genel Yayın Yönetmeni Kadir Çetin’le radyoları mercek altına aldık, Doğan Grubu radyolarındaki yenilikleri konuştuk. İşte Kadir Çetin’in değerlendirmeleri: “Radyo D, haberin önemli isimlerini dinleyicilerle buluşturarak gücünü arttırdı. Slow Türk Radyo, internette günde 20 bin kişi tarafından tıklanarak, sanal ortamda en çok dinlenen radyolardan biri haline geldi. Her dönem moda olmuş şarkılara yer veren Radyo Moda, dinleyicilerin severek takip ettiği radyolar arasında hızla yükseliyor. CNNTürk Radyo ise televizyonla eşzamanlı olarak haberin nabzını heyecanla tutmaya devam ediyor... “
“Hayatım radyoda geçiyor” diyen Çetin, radyoculuğu kolay sanarak “Çok gevezeyim radyo programı yapabilirim” diyenlere de seslenerek, radyocu olmak isteyenlerin kulaklarına şöyle küpeler taktı: “Benim ana mesleğim bu, radyo bir basamak değildir. Herkes radyocu olmak istiyor ve bizlere başvuruyor, ama asıl istedikleri televizyonda program yapmak ve dizilerde oynamak, herkesin meşhur olma derdi var, çalışacağımız kişilerde gerçek radyo aşkı olmasına dikkat ediyoruz...”
RADYOCU KADİR ÇETİN’LE ÇALIŞTIĞI DOĞAN GRUBU RADYOLARINI MERCEK ALTINA ALDIK. ÇETİN, RADYOLARIN GENEL DURUMUNU BU CÜMLEYLE ÖZETLEDİ
Radyo D’de haber adına değişiklikler var, bahseder misiniz?
Güçlü isimlerle devam ediyoruz. Dinlenme oranlarımız ve kitlemiz ortada. Radyo D haberin gücünü de ardına aldı. Kanal D haberle eşzamanlı yayın yapıyoruz. Sektörün lider grubuyuz. İlkleri biz yapıyoruz, ardımızdan geliyorlar.
Radyo Moda’nın da Genel Yayın Yönetmenisiniz... Dinleyici Radyo Moda’ya alıştı mı?
Dinleyici Radyo Moda’yla tanışalı 2 sene oldu. Radyo çok iyi bir konuma geldi, kemik kitlesi oluştu. Türkiye genelinde çok dinlenen bir radyo. “Bu radyo çok moda” sloganıyla, slow, popüler ve hareketli şarkılar dinletiyoruz, çok yeni şarkıyı dinletmiyoruz. Her dönemin moda şarkılarına yer veriyoruz.
Slow Türk Radyo’da ne gibi değişiklikler var?
Slow Türk’ü günde 20 bin kişi dinliyor. Bu dönemler, Slow Türk’ün mevsimi... Nostalji şarkılar arttı ve dizi şarkılarına da yer veriyoruz. Slow Türk açık ara önde gidiyor.
“Benim ana mesleğim radyoculuk” diyen radyoculardan mısınız?
Benim mesleğim radyoculuk, bundan para kazanıyorum. Televizyon programları da hazırladım, ama mesleğim bu. Başka şeyler de yapıyorum., ama diğer yaptıklarım olursa olur, olmazsa olmaz.
Bazı radyocular çok seviyor televizyonda programlar yapmayı, ekranda görünmeyi...
Ben sevmiyorum. Geçenlerde Beyazıt Öztürk geldi, gezdi radyoyu...Ben dedim “Arada bir gelsen ya da yayın yapsan” “Özlemişim arada bir geleyim, ama radyonun büyüsü bozuldu... Şimdi herkes beni tanıyor, radyocuyken kimse beni tanımıyordu, şimdi ben yapsam ne olacak ki, herkes beni tanıyor, işin büyüsü bozuldu” dedi. Ben de öyle düşünüyorum. İstesem yaparım elbet imkânlar da mevcut... Nedense meşhur olmanın peşinde millet!
Radyoculuktaki o meşhurluk radyocuyu kesmiyor mu peki?
Ben bu durumu keşfettim! Dinleyici radyocuya gaz veriyor. “Radyoda bunu yapıyorsan televizyonda daha iyisini de yaparsın” diyor. Radyocu da alıyor gazı ve coşuyor... Toplumun büyük bir kesimi kısa yoldan şöhret olarak, çok para kazanma derdinde...
Radyoculuk yapmak isteyen çok kişi var mı?
Radyocu olmak için günde beni en az 5 kişi arıyor, çok talep var. İletişim mezunu, ya da değil. “Benim sesim çok güzel, çok konuşurum ve gevezeyim, espri yaparım, o yüzden radyoculuk yapmak istiyorum” diyor.
Radyo programı yapmanın çok kolay olduğunu mu düşünüyorlar, sizin bu taleplere cevabınız nasıl oluyor?
Biz bu işi meslek olarak gören insanlarla birlikte çalışıyoruz. İş başvurularını incelerken de demoları dinlerken de bunu gözönünde bulunduruyoruz. Çünkü diğerleri niyetini zaten söylüyor, “Ben radyoculuk, televizyonculuk ve oyunculuk da düşünüyorum” diyor. Radyoculuğa âşığım diyenlerle çalışıyoruz.
Beyazıt Öztürk’ün dediği gibi sizce radyonun büyüsünde değişiklik var mı?
Gruplar güçleniyor, radyoların ciroları artıyor ve bu sektör gelişiyor. Radyonun ilk dönemleri çok farklıydı. İnsanlar konuşanlara çok meraklıydı. Radyolar yeniydi ve merak uyandırıyordu. O merak kalmadı, radyocular yüzünü göstermeseydi, o merak devam edecekti.
‘Dinleyici radyoyu müzik için dinliyor’ düşüncesine katılıyor musunuz?
Evet, radyolar müziğe döndü ve müzik radyoları ön planda... Dinleyici radyoyu müzik için dinliyor.
‘Birand ve Dündar radyomuza güç kattı’
Radyo D’ye iki önemli isim de yorumlarıyla katılıyor...
Radyo D haber açısından da çok güçlü bir radyo... Sabah Hakan Gündüz’ün çok dinlenen ve sevilen programına usta gazeteci Uğur Dündar yorumlarıyla katılıyor. Akşam da Mehmet Ali Birand benim Radyo D’deki programıma katılıyor. Haberlerden önce, günün önemli olaylarını değerlendirip haberlere birlikte yorum yapıyoruz. Son dakika gelişmelerini değerlendiriyoruz. Birand, televizyonda ve programlarda konuşmadığı gibi konuşuyor. Sempatik ve eğlenceli yönü ortaya çıkıyor. Dinleyicilerin de görüşü bu yönde... Kanal D ile Radyo D ortak haberleri yayınlıyoruz. Radyo dinlemeyenler bile o saatte Kanal D haberi radyodan dinliyor.