Biz onları “Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer” şarkılarıyla tanıdık. Belki en çok radyoda denk geldik bu şarkıya... Şimdi onlar şarkılarıyla beraber, radyodan seslerini duyuruyor. Yüksek Sadakat grubu, TRT Radyo 1’de ‘İhtimaller Denizi’ adını verdikleri radyo programına başladı. Müzikle ilgili düşüncelerini, sahneden anlatamadıkları ‘kendilerini’ sunuyor mikrofonun diğer ucundakilere... Pazar günleri yayınlanan program saat 17.05’te başlıyor. Yüksek Sadakat grubu adına, sorularımızı Kenan Vural yanıtladı. Vural, “Bir saat süren programda, geçmişten bugüne bizleri etkileyen müzisyenlerden, gruplardan ve şarkılardan bahsediyoruz. Müzik tarihi ve kültürler arasındaki müzik farklılıklarını da işlediğimiz programda, sürpriz bölümler de yer alıyor” dedi. Vural ayrıca radyonun guruba katkısını, “Kitlemizle bağımız çok kuvvetleniyor. Hayranlarımıza bizi keşfetme imkânı tanıyor, radyoyu çok ciddiye alıyor ve programlara hazırlanıyoruz, aramızda da farklı müzikleri dinlediğimiz için birbirimizden yeni şeyler öğreniyoruz” cümleleriyle anlattı.
YÜKSEK SADAKAT GRUBU YENİ ALBÜMLERİNİN ARDINDAN SEVENLERİYLE TRT RADYO 1’DEKİ ‘İHTİMALLER DENİZİ’ PROGRAMINDA BULUŞUYOR...
Hepinizin içinde gizli bir ‘radyocu’ varmış diyebilir miyiz?
Kenan Vural: Hepimiz içten içe böyle bir şey yapmak istiyormuşuz. Serkan daha önce bir süre radyoculuk yapmıştı. Konu müzik olunca fazla düşünecek birşey kalmıyor.
Nasıl buldunuz radyoyu? Mikrofonda ‘Şarkı söylememek’ nasıl bir duygu?
Çok zevkli. İyi bir fırsat oldu. Üstelik program yaptığımız radyo, Türkiye’nin en uzak köşesinden bile dinlenebiliyor. Şarkı söylemek daha zevkli , ama çabuk ısındık.
İçinden ‘müzik’ geçiyor, ama farklı bir şey yapmak sizi endişelendirdi mi?
Endişelenmedik. En iyi bildiğimiz konu müzik. Sadece programın çerçevesini çizerken dikkatli davrandık, düşündük.
Program sizlere neler kattı?
Sahneden ulaşamadıklarımıza ulaşabildik. Bizi hiç duymayanlar bile bizden haberdar oldu. Bu büyük bir kazanç. Farklı müzikler dinleyen insanlarız ve herbirimiz bir diğerinin çaldığı şarkılar sayesinde yeni yeni şeyler öğreniyoruz.
Nasıl hazırlanıyorsunuz?
En temel şey, hepimizin bu işi gerçekten de ciddiye aldığı. Bir hafta öncesinden hazırlanmaya başlıyoruz. Herkes sonraki hafta çalacağı parçalara karar verir vermez, diğerlerine e-posta yolluyor. Sonrasında internet yoluyla veya elimizde bulunan kaynaklardan yararlanarak diğerlerinin çalacağı grup ya da şarkıcılar hakkında bir ön hazırlık yapıyoruz.
Sadece müzik çalınan bir program olmakla kalmayıp, çalınan şarkılar ve gruplar hakkında son derece bilgilendirici bir hal alıyor. Tabi ki çalınan şarkılarla ilgili yorumlarımızı, o grup ve şarkıcılarla ilgili çeşitli anektodlarla da süslüyoruz.
Dinleyiciler ‘Yüksek Sadakat’i radyoda nasıl karşıladı?
Gelen yorumlar çok yapıcı. En sık aldığımız, istek programının süresinin uzatılması yönünde. Dinleyenler biraz da bizim dünyamıza giriyorlar.
Hangi müzikleri seviyoruz, aramızdaki diyalog nasıl? Sahnede ve albümlerde bulunmayan şeyler bunlar. Kendi kitlemizle olan bağ kuvvetleniyor. Çünkü bizim hiç bilinmedik yönlerimizi de keşfetme imkânı tanıyor bu program.
’İhtimaller Denizi’nde neler yüzüyor?
Çeşitli bölümler düşündük. Her hafta bu bölümler için parçalar seçiyor ve çalıyoruz. Tabi bölümler sürekli bir rotasyonda. Yani her hafta her birimiz başka bir bölüm hazırlıyoruz. Böylelikle hepimiz her telden çalabiliyoruz. Bölümlere gelince; bunlar en iyi cover şarkılar, en iyi Türkçe şarkılar, seçtiklerimiz , öncesi ve sonrası. Öncesi ve sonrasında bir grup ya da şarkıcının ilk albümler ile son albümlerinden birer örnek parça çalıp, zaman içinde yaptıkları müzik nasıl bir yol izlemiş buna bakıyoruz.
Bir de Serkan’ın hazırladığı rock quiz köşesi var. Rock tarihinden aklınıza gelebilecek her konuda sorular hazırlıyor. Hem kendimizi sınamış oluyoruz hem de yeni şeyler öğrenme fırsatı doğuyor.
‘Ana kumanda’da daha çok kim oluyor?
Sadece konuşurken belli bir düzen ve zaman tasarrufu için bir moderatör seçtik. Aslında Kutlu talip oldu. O, işi rahatlatıyor.
Programın süresi sizce yeterli mi?
Söyleyeceklerimiz bitmiyor, bize beş saat de verseniz zaman yine yetmez, söyleyecek birşeyler daha kalır. Zamanın kısıtlı olması programın daha derli toplu olmasını sağlıyor.
Müzik çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Katil & Maktûl’ün 2. video klibi ‘Aşk Durdukça’ ile sıkça televizyondayız.
Uzay Heparı Sonsuza albümü için yorumladığımız Kadınım, radyolardan büyük ilgi görüyor. Parçayı kliplendirme çalışmaları var. Yıl sonunda yeni albüm akustik çalışmalarımız başlayacak.