“Yeni başlangıçlar her zaman güzeldir. İş yaşantısı serüvenlerle dolu, değişimler bizleri yeniler, tazelendirir” diyor radyoseverlerin ‘Gönül Dostu’ Füsun Alkan... “Uzun yıllar bu sektöre emek vermiş biri olarak artık daha yalın, daha özgün, daha profesyonel ve daha keyifli bir çizgideyim. Şu an bulunduğum kuruma değer katmaya çalışıyorum” diyerek yeni heyecanını paylaşıyor. “Türkiye’nin Radyosu” sloganıyla birçok ünlü radyocuyu bünyesinde bulunduran Radyo Turkuvaz, son olarak Gönül Dostu Füsun’la el sıkıştı. Füsun Alkan radyonun aynı zamanda Müzik Direktörlüğü görevini de üstleniyor. Yeni radyosunda dinleyicilerinin onu yalnız bırakmadığını söyleyen Alkan, “Kurumlar değişse de gönül dostlarımla kurduğumuz frekans değişmiyor. Radyonun ve imza günlerinin dışında evimde dinleyicilerimle buluşuyorum. Onların ilgisi ve sevgisi beni yaptığım işte daha çok heyecanlandırıyor” diye konuşuyor. Gönül Dostu Füsun’u hafta içi her gün 16.00 - 18.00 saatleri arasında dinleyebilirsiniz.
ÜNLÜ RADYOCU FÜSUN ALKAN YENİ RADYOSU
TURKUVAZ’DAN DİNLEYİCİLERİNE SESLENİYOR
* Yıllardır radyolardan ses veriyorsunuz. Şimdi yeni bir radyodasınız, neler hissediyorsunuz?
Yeni başlangıçlar her zaman güzeldir. İş yaşantısı serüvenlerle dolu, değişimler bizleri yeniler, tazelendirir. Uzun yıllar bu sektöre emek vermiş biri olarak artık daha yalın, daha özgün, daha profesyonel ve daha keyifli bir çizgideyim. Şu an bulunduğum kuruma değer katmaya çalışıyorum.
* Radyo değiştirdikçe programınızın içeriğinde değişiklikler oluyor mu? Programın içeriğinde radyonun genel formatının ve dinleyicilerin etkisi oluyor mu?
Radyo Turkuvaz’ın duruşu belli, sloganımız “Türkiye’nin Radyosu” herkesi, her kesimi kucaklayan bir radyo... Gönül Dostu Füsun programı da yıllardır bu vizyonda yayın yapıyor. Hem müzikal, hem de konuşma ağırlıklı bir programım var. Aslında format değil, her geçen gün radyo sektörü değişiyor, radyo mecrası gelişen dijital mecrayla birlikte bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Bu değişim sürecini iyi yönetenler fark yaratıyor.
* Yıllar önceki söyleşimizde “Gönül dostluğu tek frekansla sınırlanamaz" demiştiniz, dinleyicileriniz sizi burada da takip ediyor mu?
Doğru, dinleyicilerimle aramızda özel bir frekans var, kurumlar değişse de gönül dostlarımla kurduğumuz frekans değişmiyor. Radyonun ve imza günlerinin dışında evimde dinleyicilerimle buluşuyorum. Beraber organizasyonlar yapıyoruz, iyi günde de kötü günde de hep beraberiz .Onların ilgisi ve sevgisi beni yaptığım işte daha çok heyecanlandırıyor.
* Radyonun aynı zamanda müzik direktörüsünüz. Müziklerde neleri değiştirdiniz?
Herkesin sevdiği her kesime hitap eden geniş bir müzik yelpazemiz var. Popüler müziğin en iyilerini özel bir rotasyon içinde dinleyicilerimize sunuyoruz. Radyo Turkuvaz’ın değerli bir ekibi var, müziğe her yerden ulaşabilirsiniz, lakin şarkı ve programlar ile bir duygu kompozisyonu hazırlıyoruz ve müzik akışımızı buna göre oluşturuyoruz, bu da bizi farklı kılıyor.
* Uzun zamandır program yapan biri olarak radyo nasıl bir aşktır, paylaşır mısınız?
İnsan sevdiği işi yaptığı sürece hem hayattan, hem de yaptığı işten keyif almaya başlıyor. Bu mesleğe başlarken işimi bu kadar çok aşk ve tutku ile uzun yıllar yapabileceğimi hiç düşünmüyordum.
Çünkü aynı zamanda konservatuvarda okuyordum, hayalim müzik öğretmeni olup Anadolu’daki okullarda hizmet vermekti.
İnsanlarla radyo vasıtasıyla kurduğum bağ çok özel. Aynı coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafyanın sevinçlerini mutluluklarını sıkıntılarını beraber yaşıyoruz, aynı havayı teneffüs ediyoruz.
Bu yüzden insanlar beni kendilerine yakın hissediyor. Bu yakınlık ve paylaşım işime duyduğum tutkuyu besliyor.