Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Radyonun ‘baş tacı’ olduğu, Arkası Yarın ve Radyo Tiyatroları’nın popüler olduğu zamanlar... Her gün aynı saatte çoluk çocuk, aile, eş dost toplanır ve büyük bir heyecanla radyonun başına geçilirdi... Meraklı bakışlarla herkes birbirine bakar, sabırsızlıkla saatin gelmesi beklenir ve radyonun sesi biraz daha açılırdı... ‘Arkası Yarın’ kuşağının tadına varanlar, o dönemlere tanıklık edenler, bu anları çok iyi bilir... Seslendirme sanatçılarının düzgün Türkçeleri ve muhteşem sesleriyle anlattıkları hikâyeler, hayallerde can bulurdu... O zamanlar şimdiki gibi teknolojinin sunduğu efektler yoktu, hikâyelerde merdivenden çıkılacaksa gerçekten çıkılır, kapılar açılır ve orijinal sesler kullanılırdı... Dekora, kostümlere, anlatılan kişilerin tiplerine ilişkin detayları kulağınıza fısıldayan sesler, gerçek bir tiyatro tadında olurdu... Şimdilerde radyo dinleyicisi aynı ilgiyi göstermese de ‘Arkası Yarın’ ekibi aynı heyecanla ve tiyatronun tozundan aldıkları özveriyle yıllardır aynı saatte TRT Radyo 1’den dinleyicilerine seslenmeye devam ediyor... Uzun yıllar TRT bünyesinde Radyo Tiyatrosu ve Arkası Yarın programlarında yapımcı olarak görev alan Engin Demiray’la ‘Arkası Yarın’ları ve ‘Radyo Tiyatrosu’nu konuştuk. Radyo oyunlarının arka planını, hangi aşamalardan geçtiğini öğrendik... Demiray, ‘Arkası Yarın’larla büyümemiş ve yeni haberdar olan genç kuşak dinleyicilerin ilk tepkisinin “İsmini duyduk, eskiden dinleniyormuş” şeklinde olduğunu söyledi ve bu sebepten dolayı eski oyunları yeni kuşaklara tanıtmak için tekrar yayınladıklarını da sözlerine ekledi. Arkası Yarın’ı her gün saat 09.40’da, Radyo Tiyatrosu’nu ise her çarşamba 21.05’de TRT Radyo 1’den ve www.trt.net.tr’den de dinleyebilirsiniz...

Haberin Devamı

GEÇMİŞTEN KULAĞINIZA GELEN SES:  ARKASI YARIN

GEÇMİŞTEN KULAĞINIZA GELEN SES:  ARKASI YARIN

Arkası Yarın ekibi kimlerden oluşuyor, nasıl bir işleyişin ardından dinleyicilerine ses veriyor?
Ekibin ilk halkası dramaturgdur. Dramaturg, oyun metninin radyoya, TRT Yayın İlkeleri’ne ve dramaya uygunluğunu irdeler. Gerekli düzeltme ve düzenlemeleri yapar. Ankara Radyosu’nda bu görevi dramaturglarımız Selma Fındıklı ve Oytun Şahin yürütüyor.
- Oyun kabul edildikten sonra devreye yapımcı girer. Oyunun özelliklerine göre yönetmene verir. Yönetmenlerin hepsi Devlet Tiyatrosu sanatçılarıdır. Şu an Rüştü Asyalı, Ali Hürol, Mehmet Atay, Mehmet Ege, Serhat Nalbantoğlu, Özlem Ersönmez, Erdal Küçükkömürcü ve Levent Şenbay yönetmen olarak çalıştığımız sanatçılar.
- Yönetmen oyunu inceler ve yapımcıyla cast çalışması yapılır, efektörle de oyunun tekniği çalışılır. Ankara Radyosu’nda 4 efektör görev yapmaktadır; Nebi Tamyüksel, Hamit Çelik, Ömer Atilla Ulaş ve Kâni Akın.
- Kayıt gününde Yapımcı, Yönetmen, Efektör ve oyunda görev alan oyuncular stüdyoda önce oyunun provasını yaparlar. Bitiminde de oyunun kaydı yapılır. Kayıt, prova dahil bir gün sürer. Arkası Yarın da ise bir günde üç bölümün kaydı yapılır.
- Efektörler kurgusunu yaparak yayına hazırlar.

Oyunlar yenilendikçe ekip de değişiyor mu?
Evet. Ancak; Ankara Radyosu’nda kadrolu olarak iki dramaturg, bir yapımcı ve dört efektör var, çalıştığımız yönetmen sayısı ise şu anda sekiz, Dramaturg yapım sürecine dahil değildir.

Tiyatrocular bu paylaşıma katkıda bulunmak istiyor mu?
Devlet Tiyatrosu sanatçıları, radyo dramalarını çok sevdiklerini, katkıda bulunmaktan mutlu olduklarını dile getirir. Hatta radyo dramalarını kendi gelişimleri için çok önemli bulduklarını, burayı bir okul gibi gördüklerini de söyler.

Peki yeni tiyatro oyunları yazılıyor mu, Özel bir oyun yazarı kadronuz mevcut mu?
En büyük sıkıntımız bu. Yeni oyun çok fazla gelmiyor, gelenlerin bir bölümü ise aradığımız ölçütlere uygun değil. Radyo oyunu yazarlığının dışarıya açık olmadığını, oyunların sınırlı bir kesim tarafından yazıldığını düşünenler olduğunu duyuyoruz. Böyle bir durum yok. Tersine kurum dışından yapılıyor. Kurumun oyun yazarı kadrosu yok. Herkes radyo için oyun yazabilir. Radyo Tiyatrosu ya da Arkası Yarın. Bu konuda tek koşulumuz var; nitelikli olması. Bu konuda bilgi almak isteyenler için mail adresim engin.demiray@trt.net.tr’...

Geçmişi olan bir program ve birçok oyun var... Eski oyunları tekrar yayınladığınız oluyor mu?
Evet, tekrar yayına veriyoruz. Tek sebebi yeterli sayıda yeni oyun gelmemesi değil. Eskinin nitelikli oyunlarının yeni kuşak dinleyicilere de tanıtılması gerekiyor.

Eskiden merakla ‘Arkası Yarın’ programları beklenirdi... Sizce bu dönemin radyo dinleyicisi de aynı heyecanı taşıyor mu?
Yıllar öncesinin o heyecanını bulmak mümkün değil. Ayrıca böyle bir beklenti içinde olmak da yanlış. Ancak yıllar öncesinin o heyecanını duyan, o merakla bekleyen dinleyiciler olduğunu da biliyoruz.
Yayındaki en küçük aksaklığı bile farkedip bizlere ulaşıyor ve uyarıyorlar.
Hatta bir dinleyicimiz, yıllardır tuttuğu günlüğünü bize getirip, bunun Arkası Yarın olup olamayacağını, bu konuda kendisine yardım etmemizi istemişti.
Son dönemin radyo dinleyicisi daha farklı. Yeni kuşaktan sıkça şöyle bir şey duyuyoruz; “Arkası Yarınlar hâlâ var mı, devam ediyor mu?” Evet, Arkası Yarın ve Radyo Tiyatrosu başladıkları günden bu yana kesintisiz bir biçimde ara vermeksizin yayınlanıyor.

Haberin Devamı

GEÇMİŞTEN KULAĞINIZA GELEN SES:  ARKASI YARIN

GEÇMİŞTEN KULAĞINIZA GELEN SES:  ARKASI YARIN

‘ARKASI YARIN’IN TARİHİ
“İlk oyunlar 67 yıl önce “Radyofonik temsiller” adıyla yayınlanmaya başladı. Canlı sunuluyor ve plaklara kaydediliyordu. 15 dakikalık skeçlerin en tanınanı “Kimgiller”di. Başrollerinde Vahi Öz, Saime Arcıman, İbrahim Delideniz ve Kemal Tözem gibi ünlü ve usta isimler görev almıştı. Başlangıçta Radyo Temsil Kolu Şefliği adı altında yönetilen radyofonik temsillerin amacı, eğlendirirken eğitmek ve düzgün Türkçe’yi halka benimsetmekti. 1941 yılında bugünkü Radyo Tiyatrosu’na benzer nitelikte “Temsil Saati” adıyla dramalar da yer alıyordu. Bu program, 1960’lı yılların başında “Mikrofonda Tiyatro” adını aldı. “Radyo Tiyatrosu” adıyla günümüzdeki biçimine dönüştü. “Arkası Yarın” 1960’lı yılların başında, “Çocuk Bahçesi” 1964 yılında yayımlanmaya başladı. Arkası Yarın ve Çocuk Bahçesi o dönemlerde, kitap okuma imkânı olmayan kesimlere Türk ve dünya klasiklerinden önemli örnekleri oyunlaştırarak tanıtmayı amaçlamıştı. Programlar dinleyicilerin tiyatroya, yazılı sanat eserlerine ilgisini artırmayı, okumaya yönlendirmeyi, Atatürkçü düşünce ve milli amaçlar doğrultusunda dinleyiciyi bilinçli tutmayı hedefliyor.”