Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yıllar yılı vazgeçilmezlerden biri olan Eurovision telaşıyla bütünleştik yine geçtiğimiz haftalarda... Ama biraz buruktuk bu yıl... Türkiye’yi ‘Live It Up’ isimli şarkısıyla temsil eden Yüksek Sadakat finale katılamadı ve elenme konusunda yıllardır unuttuğumuz duyguları hatırlattı... Biz de bu hislerle kafamıza takılan ‘Neden böyle oldu?’gibi soruların yanıtlarını almaya yola çıktık ve Türkiye’nin Eurovision Serüveni’ adlı kitabın yazarı, aynı zamanda Radyo Klas’ın Müzik Direktörü Michael Kuyucu ile görüştük. Türkiye’nin 35 yıllık Eurovision hikâyesini kaleme alan Michael Kuyucu, ilki 2005 yılında yayınlanan kitabın 2. ve genişletilmiş baskısıyla yeniden heyecan yaşıyor. Kitabında da bahsettiği gibi yarı finalde yarışan ülkeler geçmişte Türkiye’ye puan vermiş ülkeler. Bu bilgiden dolayı Yüksek Sadakat Grubu’nun yarışma sonrası yaptığı “Bu yarışmada oy kullanan 19 ülkeden 17’si bize Eurovision tarihinde oy vermedi” yorumu da Kuyucu’ya göre yanlış... “Bu yıl elendik ama seneye toparlarız, panik olacak bir durum yok” diyen Kuyucu, Yüksek Sadakat grubunun bu travmayı yeni albümle atlatacağına inanıyor ve onları acımasızca eleştirenleri de kınıyor. Ayrıca Kuyucu bu kitap ile ilgili “Yarışmada birinciliğin formülü bu kitapta, Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’ye birincilik getirmek isteyen bu kitabı okusun yeter!” diyor... Kitapta “Seninle Bir Dakika”dan “We Could Be The Same”e kadar her şarkının hikâyesi, yıl yıl Türkiye elemeleri, yaşananlar, eleştiriler, yorumlar özel anekdotlar ve Kuyucu’nun gizli kalan ‘skandal’ diye nitelediği bilgiler de yer alıyor. Programlarına devam eden Michael Kuyucu’yu ‘Michael Show’la hafta içi her gün 15.00 - 17.00 saatlerinde İstanbul 98.6 Radyo Klas’tan dinleyebilirsiniz...

Haberin Devamı

Radyo Klas’ın Müzik Direktörü ve ‘Türkiye’nin Eurovision Serüveni’ adlı kitabın yazarı Michael Kuyucu iddialı:


‘Eurovision’da 1. olmak isteyen bu kitabı okusun’

MICHAEL KUYUCU

Eurovision’da eski heyecanların kaldığına inanıyor musunuz?
Eurovision şarkı yarışması, heyecanını 1990’larda kaybetmişti ama 2000’lerde özellikle Sertab Erener’in birinciliğinden sonra eski popülerliğini kazandı. 300 milyonun izlediği dev bir yarışma, Türkiye’de her kim katılırsa katılsın o sene içinde gündeme gelen ve basında en fazla haber olan sanatçı olmayı başarıyor. Bu da yarışmanın hâlâ popüler olduğunun en büyük delillerinden biri.

Bu yıl Eurovision Türkiye adına buruk geçti, sizin Eurovision izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
Maalesef Yüksek Sadakat yarı finalde elendi ama en büyük teselliğimiz Azerbaycan’ın kazandığı birincilikti. Solistin kazandıktan sonra Türk bayrağını tutarak sahneye çıkması tarihe geçen bir olaydı.

Başka gözünüze neler çarptı?
Bu yıl yarışmaya katılan İtalya’nın yarışmaya geri dönmesi oldukça önemli bir olay. Uzun yıllar sonra yarışmada 2. oldu. Yüksek Sadakat yarıştığı yarı finalde 47 puan toplayarak 13. oldu. Aslında 8 puan fazla alsaydı 55 puan alarak 10. olan İsviçre yerine finale katılabilecekti.

Sizce Türkiye’nin puan alamamasının sebepleri neler?
Yarı finalde yarışan ve bize puan veren ülkeler geçmişte bize puan vermiş ülkeler. Grubun yarışma sonrası yaptığı “Bu yarışmada oy kullanan 19 ülkeden 17’si bize tarihinde oy vermedi” tezi de yanlıştı. Elendik ama seneye toparlarız, panik olacak bir durum yok. Yüksek Sadakat Grubu’na da başarılar diliyorum, onları acımasızca eleştirenleri kınıyorum, bu travmayı yeni albümle toparlayacaklarına inanıyorum.

Kitabınızda Eurovision tarihinde gizli kalan ve ‘skandal’ diye nitelediğiniz bilgilere de yer veriyorsunuz, Eurovision tarihi boyunca sizin ilginizi en çok çeken olay neydi?
Ajda Pekkan’ın devletin de dayatması ile yarışmaya katılması, ilk Eurovision serüveninde yapılan Türkiye finalinde hesaplamaların matematiksel anlamda tartışılacak şekilde yapılması... Özellikle Ali Rıza Binboğa’nın hakkının yenmesi için yapılanlar. Çetin Alp’ın “Opera” yüzünden kariyerinin mahvolması. İlhan İrem’in “Halley”in şarkı sözünü yazarken denize düşme tehlikesi yaşaması. 1978 yılında Türkiye elemelerinde yarışan “İnsanız Biz” adlı şarkının içinden geçen “Hayvanız biz” sözünden dolayı diskalifiye edilmesi. 1980 yılında Türkiye’yi temsil eden “Petroil” adlı şarkının söz yazarı Şanar Yurdatapan’ın canlı yayında TRT’ye çatması.
Arif Sağ’ın 1984 yılında yarışan “Halay” adlı şarkıdan çıkartılması. Yarışma ile ilgili çok ilginç olay ve anı var bu kitapta, okurken düşünüyorsunuz, düşünürken de öğreniyorsunuz.
Hayata dair çok ilginç öğretiler de var. Ama en önemlisi bu kitapta “Eurovision’da birinci olmanın formülü” var. Bu kitabı iyi analiz eden kesinlikle Türkiye’ye birinciliği getirebilir!

Eurovision’a siyasetin de karıştığını düşünüyor musunuz?
Siyasetten çok “hemşehrilik” ve “kankalık” muhabbeti geçiyor. Yani kendisine yakın olanlar birbirlerini seviyor, komşu ülkeler, ortak kültüre sahip olanlar birbirlerini destekliyor. Boşuna “Ev alma komşu al” dememişler. Bu sözün en güzel somut kanıtı Eurovision’dur.

Haberin Devamı

‘Eurovision’da 1. olmak isteyen bu kitabı okusun’

Kuyucu, Yüksek Sadakat’i acımasızca eleştirenleri kınadığını
ve grubun Eurovision travmasını yeni albümle atlatacağına
inandığını söyledi.

Haberin Devamı


‘Radyoların desteği şarkıya göre değişiyor’
Sizce radyolar Eurovision şarkılarına yeterince destek veriyor mu?
Radyolar her sene Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye’yi temsil eden şarkılara değer verirler, onları yayınlar. Ancak bu şarkıdan şarkıya değişir, örnek vermek gerekirse 2010’da bizi temsil eden Manga ve “We could be the same” şarkısı Eurovision haftasında Nielsen music control listesinde ortalama 219 adet haftalık çalma adedi ile 22.sıradaydı. 2011 yılında bizi temsil eden Yüksek Sadakat ve “Live it up” yarışma haftası ortalama 93 adet çalma adedi ile 54. sıradaydı. Bu veriden de anlıyoruz ki 2 şarkının iç kamuoyunda yakaladığı başarıda da yarı yarıya fark oldu.