Pal FM’in renkli seslerinden biri olan ve son dönemin radyo şovmenleri arasında yer alan Onur Yar’ın “Son Durak” programı geceleri radyo dinlemeyi sevenler için kahkaha sebeplerinden biri... Şöyle bir radyo programı hayal edin, mikrofonun başında size seslenenin radyoda değil de evinde oturuyor, ona gelen telefonlara cevap veriyor, yanında çayı, kahvesi sizinle sohbet ediyor, derdinizi dinliyor, sürekli size takılıyor ve bunu yanınızda değil, radyodan yapıyor... Son Durak, Türkiye’nin birçok ilinden onu dinleyenlerle birlikte aynı konulara kafa yorduğunuz, aynı eğlenceyi paylaştığınız, interaktif bir radyo programı. 12 yıldır radyolardan ses veren “Kendimi genç bir radyocu gibi hissediyorum, o hevesle devam ediyorum” diyen Onur Yar, 2 yıldır Pal FM’de... ‘Radyo her zaman ön planda’ olduğunu vurgulayan Onur Yar, seslendirme yapıyor, tiyatroda oynuyor, filmlerde ve kliplerde rol alıyor. Çok yakında stand-up gösterilerine de başlayacak olan Yar, kadın erkek ilişkileri üzerine hazırladığı +18 formatındaki, tabuları zorladığı, dinleyicilerin de telefon bağlantılarıyla katıldığı uzmanlar ve ünlülerin yorumlarıyla zenginleştirdiği “Unisex” programıyla radyolar arasında farklı bir tarzı yakalamaya çalışıyor... Radyoculuktan büyük keyif aldığını anlatan ve programını “Konuşuyorum ve çok eğleniyoruz...” diyerek özetleyen Onur Yar’ı pazartesiden perşembeye 11.00-02.00 saatleri arasında, pazar günleri ise 21.00 - 12.00 arası “Unisex” programıyla Pal FM’den dinleyebilirsiniz...
İlk gün gibi radyoculuk hevesiniz devam ediyor mu?
Sabah Karması ve Son Durak programları derken, Eskişehir’den bu yana radyoculuk 12 yıldır devam ediyor... İşlerimdeki değişiklik hayatımda da doğru orantılı oldu. Meditasyon yapıyorum, kendimi değiştirmeye başlayınca eskiden kızdığım şeylere şimdi daha az kızıyorum. İçerilerde değişiklik yapınca hayatımda yeni bir sayfa açtım. Şimdi 20 yaşındaki bir radyocu gibi hevesliyim.
Son Durak her gün büyüyen bir program oldu, her şey benim için çok iyi gidiyor. Eskiden kafam karışıktı, öfkeliydim, şimdi Buda gibiyim!
Peki o öfkeleriniz mikrofon ötesine yansıyor muydu?
Ben öfkeyi dışarıda, mikrofon ötesinde bırakmak gibi bir şeyin olduğuna inanmıyorum. Öfkeyi dindirip olmadığını düşünerek yayın yapmaya çalışırsın ve kendini kandırırsın. Mikrofonda her kurduğun cümle senin enerjindir. Eski program kayıtlarımı dinlediğim zaman farkediyorum ki dinleyiciye hitap edişim, onlara takılmalarımda hep bir sertlik varmış. Şimdi programlarda o kadar çok kişi arıyor ki onların bana söylediği ise “Ne kadar sabırlısın” oluyor.
Programınızda dinleyicilerle karşılıklı çok eğleniyorsunuz...
Evet, mesela programı dinleyerek “Ben de radyocu olmak istiyorum, ne güzel eğleniyorsunuz” diyen birçok dinleyici var. Kendine uygun bir meslek bulduğun zaman ne iş yapıyorsan yap çok eğlenirsin. Kimse uygun olduğu mesleği yapmadığı için çok sıkılıyor. Ben işimi çok seviyorum, konuşmayı çok seviyorum!
Radyoda konuşmak sizi kesmemiş olmalı ki, stand-up yapmaya da başlayacaksınız...
Evet, yazmaya başladım, radyoda da notlar alırdım, aldığım notları sahnede düşünerek yazmaya başladım. İlk başlarda hevesim yoktu. Belki de radyoda her gece bir şeyler anlattığım için stand-up yapmaya gerek duymadım ama çok yakında başlayacağım. İnsanların karşısında, onları görerek bir şeyler anlatmak istiyorum, bakalım o bana ne kadar haz verecek. Doğaçlama konuşmayı çok seviyorum.
Gece yayınlarının tadı başka mı?
Ben her saatte yayın yaptım. Dinleyiciler benimle daha yeni tanışıyor, ilk defa ulusal bir radyoda şov programı yapıyorum. Benden sıkılmaları için 5-10 sene daha geçer! Mesela ben çok radyo dinleyen biri değilim ama kendi saatimdeki isimleri biliyorum. Tanıdığım çok var ama fazla radyocu arkadaşım yok, diğer işlerle ilgilendiğim için bölünüyor da olabilirim.
Promosyon gecelerine gitmem, Türkçe pop müzik pek dinlediğim bir müzik türü değil, o gecelere gidip de “Ah ne de güzel albümünüz var” diye yalan söyleyemediğim için gitmiyorum. İlk başlarda programımda daha çok şarkı çalıyordum ama iyi şarkı sayısının az olduğunu görünce...(gülüyor) Farklı şarkılar çalıyorum. Yeni yayın döneminde programda özel geceler de yapacağım mesela birgün Jennifer Lopez gecesi falan!
Unisex programınız da ilgi çekiyor...
Kadın erkek ilişkilerine üzerine bir program. Dinleyiciler ilişkilerdeki sorunlarını anlatıyor program 18+ bir program ve 18’den küçükleri yayına almıyoruz. İlişkilere farklı bakış açıları getiriyoruz, istiyoruz ki herkes mutlu olsun!
Kadın dinleyicilerin size ‘özel’ bir ilgisi var.
Yayında da bundan epey bahsediyorsunuz...
Arayanların yüzde 90’ı kadınlar! Mesela bana gelen mesajlarda “Sana aşığım” çok hafif bir mesajdır! Benim gece programının ardından sabah yayın yapan Levent Erim Pal FM’e düşen ve bana gelen mesajları okuyarak güne başlıyordu, düşünün! Yayında da okuduğum için rahatlıkla söyleyebilirim, her türlü fantezilerini benim üzerimde denemek isteyen kadınlar var... (Kahkahalar) Hakkımda internette yazıyor, ‘radyolarda en çok evlenme teklifi alan radyocu’ diye, evet öyle... Her gün yüzlerce mesaj geliyor. Ben de diyorum “Buyurun annemle görüşün” Her yaştan adayım var, gözde bekâr gibi bir şey oldum! (Gülüyor)
‘Radyom olacak ve herkes eğlenerek işe gelecek!’
Bir radyonuz olsa içinde neler olur?
Benim bir radyom olacak hatta iki tane düşünüyorum, müzik tarzı da belli. Ben öyle DJ almalar gibi klasik şeyler düşünmüyorum, dinleyiciler önce nasıl bir müzik yaptığımı dinleyecek, herkesin dinleyebileceği bir müzik olacak ve birkaç tarzı birleştirdiğim yayın akışı var kafamda... Radyoda çalışanlar eğlenerek radyoya gelsin istiyorum. Radyoya eğlenerek gelen çok az kişi vardır.