Genç radyoculardan biri olan İrfan Aslanhan, kısa bir ara verdiği radyo programlarına, Radyo Pink’te devam ediyor. O, çocukken ev halkının uyumasının ardından, radyoyu yatağına alıp gördüğü rüyaları, şimdilerde mikrofonun ardından gerçekleştiriyor. Yerel radyolarda başladığı macerası, 6 yıldır devam ediyor. Bir diğer rüyası ‘aşkım’ dediği tiyatro hayatının anlamı oluyor ve yaramazlıklarını birleştirerek, oyun sandığı tiyatroya da çocuk yaşlarda başlıyor. Tiyatro Bölümünde okuyan Aslanhan, Okan Bayülgen’in isim babası olduğu Radyo Makinası adlı programın çarkını da birçok kez tiyatroculardan yana çevirdi. Programlarına önemli tiyatrocuları ve alanında uzman isimleri konuk etti. Televizyona da göz kırparak, ‘Velet Dada’ ismiyle yaptığı programlarda yerinde duramayan zıpır ve neşeli Velet Dada, radyodan milyonlara seslenerek tiyatro aşkını dinleyenlerle paylaşıyor. Tiyatro dünyasından önemli isimler Aslanhan’ın Radyo Makinası’nın çarkını döndürmesine destek oluyor. Radyo Makinası’nı keyifle çalıştıran Aslanhan, “Küçük gemiden büyük gemiye geçmek için, suya düşüp biraz yüzme öğrenmek gerekir ve ancak yüzebilirsen büyük gemiye çıkarsın” diyor ve ekliyor... “Bozuksa radyo makinalarınız, hayatlarınızı ayarlarız!” Radyo Makinası’yla İrfan Aslanhan’ı Radyo Pink’te dinleyebilirsiniz.
RADYO DÜNYASININ GENÇ İSİMLERİNDEN BİRİ OLAN İRFAN ASLANHAN, RADYOLARDAKİ SESLERİN YAŞLANDIĞINI VE ARTIK KAPILARIN GENÇ YETENEKLERE AÇILMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ
Radyoların en genç programcısı lakabı üstünüze yapıştı kaldı?
Sıkılmaya başladım bu lakaptan, çünkü; birçok radyo genç bir ismi kadrosuna dahil etmiyor. Buna ya koltuklarını taht sanan programcılar izin vermiyor, ya da patronlar. Radyolar da gençlerin yeteneğinden endişe ediyor.
Duyduğumuz çoğu ses artık yaşlanmış durumda. Genç bir adam yerine, radyonun temizlikçisine yayın alanı açarsanız, tüm genç iletişimcileri de düşündürürsünüz.
Siz radyo kapısını nasıl araladınız?
Eski sevgilim radyoda program yapacaktı, beraber program yaptık. Öyle başladı. Sonra ilişkimiz bitti ve ben tek sunmaya başladım. Yerel ve bölgesel birçok radyoda çalıştım.
Her radyocunun ‘radyo’ tanımı farklıdır, sizinki nasıl?
Hayata karşı derdi ve anlatacakları olan bu işi yapabilir. Tüm dünyada delilerin işi olduğunu kanıtlayan bir meslektir! Tek başına, dört tarafı duvarlarla çevrili bir odada durmadan konuşuyorsunuz. Ama, bencil olmayan tek meslektir. Radyoda çoğu şeyi dinleyici için yapar ve yaşarsınız.
Güldürür, ama “Sorgular, değerlere de sahip çıkarım” gibi bir duruşunuz var...
Yaptığım radyo programlarının amacı, ülkedeki önemli sanatçıları toplamak ve onlarla ülkenin sanatında, tiyatrosunda yaşanan terslikleri haksızlıkları konuşarak, bizim jenerasyonla ustaları