Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Seda Şenyurt, İstanbul FM’in genç seslerinden... Birçok meslektaşı gibi onun da radyocu olma sevdası kasetlere sesini kaydedip kendini dinlemesine dayanıyor. 2004 yılında radyonun kapılarını aralıyor ve mikrofon macerası başlıyor. Şenyurt, ilk radyo heyecanını şöyle anlatıyor: “Radyoyla tanışmam, nasıl büyük heyecan, nasıl mutluluktu benim için inanamazsınız. Ulusal bir radyo kanalında asistandım o zaman ‘Joker Abdül’le birlikte yayına giriyordum. Yayında 2-3 kelime edince benden mutlusu yoktu. Keyifliydi o günler, bu kadar büyük sorumluluğum yoktu ama harika hatıralar bıraktı. Klasiktir belki, ama doğrudur; radyo aşktır.” Dinleyicileriyle özellikle Twitter’da interaktif iletişime geçen Şenyurt, “Birebir tanışmadığın insanlarla iletişim halindesin, her fikir ve düşünceni özgürce paylaşabiliyorsun. Çok güzel dostlar kazandım. Sevdiğim ama tanışma fırsatım olmayan insanlarla sıkı dost oldum” diyor. İstanbul FM’de kendini çok iyi hissettiğini söyleyen Şenyurt’u 13.00-16.00 saatleri arasında İstanbul 88.6 frekansından dinleyebilirsiniz.

Haberin Devamı

İstanbul FM’de kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
İstanbul FM, Türkiye’nin en köklü ve en çok tanınan radyolarından biri. Beni mutlu eden bir ortam ve çalışma arkadaşlarım var. Yayında, sadece gündemde olumsuz bir konu varsa bu beni huzursuz ediyor. Onun da dinleyicilerle üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Sabah uyandığımda “Of yine mi gideceğim” hissi olmadan gidiyorsam, kendimi gayet iyi hissediyorum demektir.
Dinleyicilere ne tarz bir program hazırlıyorsunuz?
Haftanın yedi günü yayındayım. İstanbul FM’de şarkılar önemli. Onları tanıtmak benim görevim. Kim hangi albümü çıkarmış, hangi şarkıya klip çekmiş, parçayı kim yazmış hepsini yakından takip etmem gerekiyor. Sonrasında magazine yansıyan haberlerden bahsediyorum. Günün konusunu belirleyip Twitter üzerinden gelenleri paylaştığım bir yayın hazırlıyorum. Çok yaratıcı dinleyicilerimiz var, büyük bir zevkle aktarıyorum yazdıklarını.
Dinleyicilerle olan bu hızlı iletişim şeklinin sizce radyocu için artıları ve eksileri neler?
İstanbul FM’den önce de Twitter kullanıyordum. Twitter’ın artılarını topladım. Birebir tanışmadığın insanlarla iletişim halindesin, her fikir ve düşünceni özgürce paylaşabiliyorsun. Çok güzel dostlar kazandım. Sevdiğim ama tanışma fırsatım olmayan insanlarla sıkı dost oldum. Yayında ufacık bir dil sürçmesini veya kelime hatasını yakalayıp “Seda dilin sürçtü ama olsun biz seni böyle de seviyoruz” diyenler var ya, işte onlar baş tacı. Konuşurken kimse beni dinlemiyormuş gibi geliyor ama aslında öyle olmadığını tweet’ler sayesinde anlıyorum. Eksisi ise sana her şeyi söyleme hakkına sahip olduğunu sanan bir kesim var.
Radyoculuk dışında neler yapıyorsunuz?
Her anımda müzik var. Son aylarda şarkı sözü yazmaya başladım. Nasıl çıkıyor o sözler hiçbir fikrim yok, çok farklı bir duygu. Artık sanatçı arkadaşlarımla konuşurken “Nasıl yazıyorsun şarkılarını” tarzında bir soru sormuyorum çünkü tarifi yok. Bütün radyoları takip etmeye çalışıyorum. Zaman zaman reklam veya proje seslendirmeleri yapıyorum. Beni mutlu eden insanlarla zaman geçiriyorum ve de şu sıralar güzel bir koşuşturma halindeyim çünkü eylül ayında şarkıcı Enver Yanık’la evleniyoruz.
Radyodaki hedefiniz nedir?
Morali bozuk olan dinleyicinin yüzüne tebessüm kondurmak, sevgilisinden ayrılan birinin ruh haline uygun şarkı yollamak, radyo dinlenirken şarkılara eşlik edilmesini sağlamak. Yıllar sonra beni güzel hatırlasınlar diye.
Yayın esnasında başınıza absürd bir şey geldi mi?
Olmaz mı... İlk zamanlar her radyocunun başına gelen mikrofonu açık unutma sendromunu ben de yaşamıştım. Dil sürçmelerimden skeç hazırlamayı düşünüyorum.
En unutamadığım ise yayında Murat Dalkılıç’ı anons ederken başıma gelendi. Soyadındaki -ıl kısmını eksik söylemiştim ve çok utandığım bir kelime çıkmıştı ağzımdan. Kıpkırmızı olmuştum. Çok da severim Murat’ı... Özür dilerim bu olaydan, onun haberi olmasa da...

Haberin Devamı

‘ÇOK YARATICI DİNLEYİCİLER VAR’

‘Yayına çıkmadan bağıra bağıra şarkı söylerim’
Sesinizi korumak için özellikle uyguladığınız bir şey var mı?
Çiğ yumurta içmiyorum! Faydası olduğunu çok söylediler, ama yok deneyemiyorum bile. Çok soğuk bir şey içmemeye özen gösteriyorum sadece...
Yayına çıkmadan ‘Mutlaka yaparım’ dediğiniz neler var?
Yeni gelen şarkıların basın bültenlerini okurum. Belirlediğim bazı internet siteleri var, onların müzik haberlerine bakarım. En önemlisi sesimin açılması için, yayın başlamadan önce stüdyoda bağıra bağıra şarkı söylerim.