Cazseverlerin kalbi bu frekansta atıyor!

Türkiye’nin ilk akustik caz radyosu Joy Jazz, yayın hayatına başladı. Kerem Görsev’in desteğiye Karnaval.com üzerinden cazseverlere seslenen radyo, dinleyicilerin dikkatini de çekmeyi başardı. Türkiye'nin en önemli caz müzisyenlerini ilk kez bir radyo çatısı altında toplayan Joy Jazz, 24 saat boyunca farklı türleri zengin bir repertuvarla ve sürprizlerle süsleyerek cazseverlerle buluşturuyor. Joy Jazz, Türkiye’de çok fazla bilinmeyen bir tür olan caz müziğini, ülkenin her yerinde tanıtmak ve kafalarda cazla ilgili oluşan önyargıyı yok ederek insanları bu müzikle kaynaştırmayı hedefliyor. Joy Jazz’ın kuruluşunun fikir babası olan Kerem Görsev konu ile ilgili olarak “Türkiye’de istediğim an, istediğim caz müziğini dinleyemediğim için bu radyonun hayata geçirilmesine ön ayak oldum, akustik caz hayal kurdurma mekanizmasıdır. Joy Jazz’da hayal kurabileceğiniz müzikler dinleyebileceksiniz. Caz uzun yaşanmışlıkların yansımasıdır ve her caz parçasının bir gizli kahramanı ve hikâyesi vardır. Biz Joy Jazz’da bu hikâyeleri anlatacağız.”
Yayıncı kadrosu ve repertuvarıyla iddialı olan radyonun Genel Yayın Yönetmeni Barış Selimoğlu’yla (DJ Barthez) Joy Jazz’ı konuştuk.

Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyorsunuz. Böyle bir proje nereden aklınıza geldi, kimin fikriydi?
JoyJazz’ın proje haline gelmeden önce şöyle bir süreç var; Stevie Wonder Türkiye’ye gelmeden önce bir akşam, Kerem Görsev ve Ayhan Sicimoğlu twitter üzerinden birbirlerine Stevie Wonder videoları yolluyorlardı. Sonra ben de onlara katıldım. Bizleri takip eden onlarca insan da videolar yollamaya başladı. Bir saatlik bir sürenin sonunda Kerem Görsev; “Bunu geleneksel hale getirelim, adına da #cazhareketi diyelim” dedi. O günden sonra; her pazartesi akşamı twitter’da buluşup önceden belirlediğimiz bir tema üzerine 1 saat boyunca #cazhareketi etiketiyle videolar paylaşmaya başladık. Hâlâ da devam ediyoruz.
Bizim bu #cazhareketi’mizi gören Karnaval.com da, internet üzerinde yayın yapan bir caz radyosu açma fikrini ortaya attı. Seve seve kabul ettik ve Kerem Görsev’in öncülüğünde bu işe giriştik.
İnternetten dinleyicilerine ulaşan bir radyo, internet dışında nerelerden dinlenebiliyor?
Yayıncılık şu anda tüm dünyada kabuk değiştiriyor. İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte hem radyo, hem de TV yayıncılığı geleneksel yapısından sıyrılıp internet üzerinde yaygınlaşmaya başladı. Bu veriyi, son 10 yılın rakamsal değerlerine bakınca çok net görüyoruz. Öngörülere göre 2 yıl içinde, internet radyolarının dinlenme sayısının, karasal radyoları yakalayacağı yönünde... Hem maliyetin daha düşük olması, hem de frekans bulmak gibi bir derdi olmadığından, internet geleceğin yayıncılık mecrası olacak.
JoyJazz web üzerinde, www.karnaval.com üzerinden dinleniyor. Bunun dışında, tüm mobil platformlar için (akıllı telefonlar ve tabletler) karnaval uygulaması yüklenerek dinlenebilir. Bir noktadan yayın yapıp diğer şehre veya ülkeye ulaşamama gibi bir derdimizin olmamasını ben büyük bir avantaj gibi görüyorum.
Ekip kimlerden oluşuyor?
Bünyemizde çoğunluğu Türkiye’de caz müziğini yaşatan faal müzisyenlerden kurulu 18 kişilik bir yayıncı kadrosu oluştu. Müzisyen olmayanlar da, caz müziğini bir yaşam biçimi olarak benimsemiş insanlar... 19 Şubat’tan bu yana internet üzerinden yayındayız.
Kerem Görsev, Önder Focan, Tuluğ Tırpan, Elif Çağlar Muslu, Selen Beytekin, Dolunay Obruk, Ece Göksu, İpek Dinç, Ferit Odman, Kağan Yıldız, Engin Recepoğulları ve Uraz Kıvaner
Caz Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Zuhal Focan, şehrin en eski müzik arşivi diyebileceğimiz, Beyoğlu Lale Plak’ın sahibi ve İstanbul Caz Festivali Danışma Kurulu Üyesi Hakan Atala, “Türkiye’de Caz” belgeselinin yönetmeni Batu Akyol ve aynı ekipten fotoğrafçı Özlem Dinç. Ayrıca bu müziğe gönlünü kaptırıp birikimlerini ve arşivlerini bizlerle paylaşan mimar Levent Parman ve ses teknisyenimiz Murat Ecevit Aydın da diğer programcılarımız.
Cazseverlerden nasıl yorumlar aldınız, tepkiler ne yönde?
Dinleyicilerimizden şu ana kadar kötü bir geri dönüş almadık. Herkes bu ülkenin böyle bir radyoya ihtiyacı olduğu yönünde yorumlar yapıyor.
Günlük akışınızı anlatır mısınız?
Sabah 07.00’de vokal caz’la başlıyor. Ardından bossa nova klasiklerimiz var, hemen ardından da ‘west-coast’ tabir edilen smooth jazz kuşağımız. Öğlen saatlerine trio, quartet, quintet, septet ve sextet’ler çalarak giriyoruz. Sonra da standartlar ve klasikler.
Hergün 2, bazı günler 3 programcımız yayın yapıyor JoyJazz’da... 14.00’te başlar programlar, arka arkaya devam eder. Bunların tekrarını da akşam 22.00’de başlayarak yayınlıyoruz. Akşamüstü saatlerinde önce bigband ve orkestraları, sonrasında da caz’la kardeş türler diyebileceğimiz soul ve jazzfunk parçaları dinliyoruz.
Modern türlere yer verdiğimiz kuşağımız saat 21.00’de başlıyor. Tekrarların ardından gece kuşağımızda da; sabaha kadar avantgarde, fusion ve mainstream gibi türleri çalıyoruz.
Arşiv konusunda destek aldığınız isim ve kuruluşlar oldu mu?
Bu konuda Kerem Görsev, Hakan Atala (Lale Plak), Levent Parman ve Zuhal Focan’a özellikle teşekkür etmem lazım.
Caz Türkiye’de pek bilinmeyen bir müzik türü, hedeflediğiniz kitle kimler?
Türkiye’de 24 saat boyunca akustik ağırlıklı saf caz dinleyebileceğiniz bir radyo yok. Daha çok bu açığı kapatmak istedik. Caz, kolay dinlenecek bir müzik değil. Ama mesafeyle yaklaşılan caz müziğini, insanlara zorla dinlettirmek yerine, herkesin kendi caz türünü kendisinin belirlemesi için böyle bir yayın akışı hazırladık. Dinlerlerse, mutlaka sevecekleri bir tür yakalayacaklardır.
Önümüz yaz, ne gibi etkinliklerle dinleyicilerinizin karşısına çıkacaksınız?
Henüz çok yeniyiz. Planlarımız arasında caz kulüplerinden canlı konser yayınları, festivallere gelecek sanatçı ve gruplarla röportajlar var. En değişik projemizin adı ‘Home Cooking’... Belli periyodlarla, Kerem Görsev’in evinde toparlanıp jam session’lar düzenleyecek ve bunları JoyJazz dinleyicisine sunacağız. Sanırım böyle bir program hiç yapılmadı.
Radyonuzla ile ilgili iddianız nedir?
Yayıncı kadrosu ve repertuvar olarak çok iddialıyız. Böyle bir kadro; bırakın internet radyosunu, karasal radyolarda dahi toparlanamadı ve böyle bir repertuvarı radyo yayınına taşıyabilen kimse de daha önce olmadı.
Biz, caz müziğini bu ülkede dinletebilmek ve sevdirmek adına uğraş veriyoruz. Umarım bizim ardımızdan benzer örnekler gelir ve bu çabada yalnız kalmayız.