Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Big Man... O bir radyo karakteri, ama aslında 13 yıldır radyocu olan Mustafa Kemal Pehlivan’ın da ta kendisi... Big Man her pazartesi diyete başlarve bir türlü zayıflayamaz, bunun yanında 250 çeşit yemek yapmayı bilir ve yemek yemeye bayılır.  Geniş bir adamdır! Agresif, ama eğlencelidir, dilinin ayarı yoktur! Bağırır, çağırır, fütursuz ve rahatına düşkündür. Öğrencisi Padawan’la devam eden yolculuğunda sabahın kör vakti dinleyenlerini uykudan kaldırır ve radyoya bağlar. O, insanları aptal yerine koyanlara dayanamıyor, programın ortasında sırt çantasını alıp dışarıda program yapabiliyor! Bir sürü şapkası var ve gün boyu onları takıyor. Sabah radyocu, öğleden sonra sanatçı olup heykellerini yapıyor. Mustafa Kemal Pehlivan Güzel Sanatlar mezunu bir heykeltraş ve aynı zamanda radyocu. Ona, programa kahve içmeye gelen eski bir dinleyicisi, şimdilerde radyocu olan Mert Erdoğan yani Padawan eşlik ediyor. The Big Man Morning Show,  Big Man ve Padawan’ın karşılıklı diyaloglarıyla sürüp gidiyor... Padawan bilgisiz bir öğrenci. Saflığı ve iyi niyetiyle her şeyi öğrenmek istiyor ve Big Man ona eğlenceli bir şekilde neler öğretiyor neler... Merak ediyorsanız The Big Man Morning Show Metro FM’de 06.00- 10.00 arası dinleyicilerini bekliyor!

Haberin Devamı


BİG MAN RADYOLARIN UÇUK ÇILGIN ADAMI...  UYKUYU  KAÇIRMAK  ADINA SABAH BAŞLAYAN MACERASINDA
SÜRPRİZLERİ,  EĞLENCELERİ VE KAFASINA TAKILANLARI  KILIKTAN KILIĞA GİREREK DİNLEYİCİLERİNE SUNUYOR

Big Man radyocu olursa...

Nasıl başladı radyodaki hikâyeniz?
Yemek yerken! Bir gün yemek yediğimiz  yerin tam karşısında bir radyo vardı, merak ettik içeri girdik. Radyocu olmak istediğimi söyledim. Elime bir metin verdiler, hâlâ aklımda. Küçük mavi yunus Marmara’da atlıyor zıplıyor...  “Olmadı” dediler.  Sonra radyo sahibinin oğlunu tanıdım. Metni çaldırdım, çalıştım. Bu sefer oldu! Benim için toplum içinde konuşmak hayaldi. Tiyatroya başladım,  ardından radyo,  sonra televizyon oldu.  Yıllardır bastırılmış olan yaratığı dışarıya çıkardım, artık o konuşuyor!
Diğer şov  tarzı program  yapanlardan nasıl ayrılıyorsunuz?
Küçük bir canlı yayın aletimiz var. Özel, canlı yayın aracı gibi yetenekli... Sırt çantasına canlı yayın aletini atıp insanlar arasında, elimiz cebimizde program yapabiliyoruz. Sokağın içinde bir radyo programı.  Sabah insanlar düşünmek istemiyor, yeni uyanmış oluyorlar. Komik olayların üzerine gidiyoruz.
Big Man radyoya uyarlanmış bir karakter midir?
Bu bir şov dünyası mübalağa var tabii. Atılan kahkahalar, konuştuğu konular, ettiği muhabbet Mustafa Kemal’in. Halk radyoda samimiyeti seviyor,  yapmacıklığı itiyor. İnce çizgi vardır ve onu iyi ayarlamak gerekiyor.
Radyoda sadece sesle, o ince  çizginin ayarını yapmak daha zor değil midir?
Sesle oynu-yorsunuz , yanlış kelimelerin geri dönüşü yok! Çat diye gidiyor.  Terbiyeli beş abimiz var başımızda Recep, Tarık, Üzeyir, Kemal  (RTÜK) onlara hesap vermek gerekiyor! Radyocular çok rahat televizyoncu olabiliyor, ama televizyoncular çok kolay radyocu olamaz! Bir modelin olmalı, genele yaymak gerekir, sanat gibi... Radyocu bir kaç karakter barındırmalı, bire bir iletişim kuruyorsun, radyo ciddi arkadaş ve dost.
Big Man programlarda  neler yapıyor?
Tarihte bugün bölümümüz var, mesela La Fontaine doğdu, La Fontaine oluyoruz, o karaktere bürünüyoruz. Sonra başlıyor masallarını anlatmaya... Radyo tiyatrosuna döndürüyoruz. Absürd bir tiyatro! Efektleri de kendi ağzımızla yapıyoruz, gülüyoruz, ağlıyoruz. Herhangi bir prodüksiyon girmiyor işin içine... Haftanın en aptal olayları var. Türkiye’de malzeme çok, empati kurup yapıyoruz. Yarışmalarımız oluyor. Mesela, 1980’lerin çizgi filmlerini soruyorum, ama o kadar abuk sorular soruyorum ki ‘Şirin Baba’nın donu ne renkti?’ gibi...  Çok eğleniyoruz, eğlenmesek, sabahın altısında yapılacak iş değil. Uyanık olmak zorundasınız, sesiniz enerji yüklü olması gerekir radyo bir bayrak yarışı ve ilk koşan siz olmalısınız.
Programınızda kaç bölüm var?
Big Man geniş bir adam! Diyetisye-nimiz var, her pazartesi diyete başlıyoruz. Diyetisyenlere savaş açan hafif gürbüz insanlardan biriyim! Onlar da bize savaş açıyor. Birlikte öğreniyoruz Amaç doğruyu  eğlendirerek vermek.
Padawan nasıl dahil oldu programa?
Sabah Kahvesi bölümünde işe geç kalmak istiyorsanız, radyomuzda bir mola verebiliyorsunuz.  Dinleyiciler bir kahve içimlik sürede programın bir parçası oluyor ve mikrofondan merhaba diyorlar. Mert Erdoğan da böyle bir misafirimizdi, ama o yüzsüz oldu ve kaldı!  (Gülüyor)O, Big Man’ın öğrencisi  ondan sürekli bir şeyler öğreniyor, ama Big Man’ı bazen anlamıyor ve kızdırıyor onu! Öğretiyorum, radyonun işi misyon üstlenmektir.
Big Man’ın misyonu nedir?
Sabah uyandığınızda çok soluk yüzler var. Herkesin yüzü asık gülümseyen adam yok.  Onları gülümsetmek, gülmek o kadar zor değil. Saçmalama hakkımızı kullanıyoruz, “Siz de saçmalayın” diyoruz. “Siz de bu özgürlüğe katılın” Big Man mıknatıs gibi negatif enerjiyi çekiyor...

Big Man radyocu olursa...

Onlar sabahın erken saatleri mikrofonun başına geçiyor ve dinleyicilerini fotoğraftaki (üstte) çalar saatle uyandırıyor. Asık suratlı insanları güldürmeye, sabah mahmurluğunu yok etmeye çalışıyor...