‘BEN BİR AŞK KADINIYIM’

Uzun zamandır radyolardan duyduğumuz bir ses, bu kez bambaşka bir mikrofondan sesleniyor. Radyo dinleyicisinin yakından tanıdığı “Çokemel” Emel Yalçın, ilk stüdyo albümü “Endorfin” ile dinleyicisini ve müzikseverleri selamlıyor. Yalçın, müzik direktörlüğü yaptığı yıllarda şarkıları hazırlar ve seçerken içinde gezinen kelimelerin tetiklediği şarkı söyleme coşkusuyla “Artık ben de varım!” diyor. Vücudumuzda bağımlı olduğumuz tek hormon olan “Endorfin”i albümünün ismiyle de bütünleştiren Emel Yalçın, albümü dinleyenin de şarkılara bağımlı olacağını düşlüyor. Yalçın “Dinleyen bir daha vazgeçemeyecek, tıpkı bir aşk gibi, bir günah gibi...” dediği albümde, farklı bir konseptle pop müziğin Havvası’na büründü ve albümünün vazgeçilmez öğeleri ‘Adem’ ve ‘Yasak elmayla’ pozlar verdi. Yalçın, yıllardır mikrofonun arkasındaki biri olarak çıkış şarkısı olan “Aşktan Ölelim”i radyoda ilk kez duyduğunda heyecandan çok ağladığını söyledi. Sezen Aksu’nun da bir şarkısını seslendiren, Şehrazat ve İbrahim Tatlıses gibi isimlerden manevi destek alan Emel Yalçın, gelecek eleştirilere şimdiden gardını alarak “Müziğin mutfağındaydım ve bu işi çok iyi biliyorum, kimler albüm yapıyor piyasada, beni eleştirirken egolarını bir yere bıraksınlar” dedi. Radyonun da hatrını unutmayan “Elma” adlı şarkısında “Radyoda duyduğun ilk şarkı benden sana gelsin” diyerek, fal tutulan şarkılara ve radyoculuk geçmişine atıfta bulunan Yalçın’la ilk göz ağrısını ve heyecanını konuştuk.

RADYOLARIN ÇOKEMEL’İ EMEL YALÇIN, İLK ALBÜMÜ ‘ENDORFİN’İN KONSEPTİYLE İLGİLİ OLARAK “ÇIKAR ÇIKMAZ SOYUNDU YORUMLARI RAHATSIZ EDİYOR, BU BİR KONSEPT. BEN DE BİR AŞK KADINIYIM” DEDİ

Radyo ve şarkılarla iç içe olmak mı aklınızı çeldi ve şarkı söyleme istediğinizi tetikledi?
Albümü uzun zamandır düşünüyordum, radyoculuğu araç olarak görmedim. Şarkılar isteğimi pekiştirdi. Programlarda da şarkılar söylüyordum. Dinleyiciler de yakıştırıyordu. Albümün her aşamasında bulundum. Stüdyo kapılarında yattım tabiri benim için çok doğrudur.

Bir radyocu nasıl şarkılar söyler?
Radyo dostu şarkılar yaptım. ‘Bir radyocu albüm yaparsa böyle şarkılarla yapar’ dedirttim. Radyocular şarkılarımı çalarken zorlanmıyor, kaliteli bakkal şarkılar yapıyorum.

Albümü dinleyenler, her şarkıda Emel Yalçın’ın ruhunu okuyabilecek mi?
Şarkılar nasıl aşk yaşadığımı, nasıl terk ettiğimi, edildiğimi anlatıyor. Süpervizörüm Murat Güneş’le albümü tekrar dinlerken şunu farkettik, benim hiç laf sokan şarkım yok. Mesela bir “Allah seni kahretsin” dememişim (gülüyor).

Müzik piyasasını bilip de bu işe girmenin ‘Deli cesareti’ olduğunu düşünüyor musunuz?
O kadar çok şey duydum ki piyasada, o yüzden de iyi piştim. Müzik piyasasında kimse mutlu değil, yeni çıkanlar da şanslı değil. Kim kalıyor ki akılda? Çok iyi isimlerle çalıştım. Zor olduğunun farkındayım, ama yapamayacağım bir şeye de kalkışmadım.

Albüm fotoğrafları ve ‘Havva’ konsepti için ‘cüretkâr’ yorumları var, ne düşünüyorsunuz?
Sonradan mı açayım, olduğum gibiyim. (Gülüyor) ‘Çıkar çıkmaz soyundu’ yorumları rahatsız ediyor. Bu bir konsept ve ben deHavva değilim elbette... Ben bir aşk kadınıyım. Radyo programlarımda da bunu anlatıyordum. Kadın erkek ilişkilerini ele alıyordum. Şarkılarımda aşkı savunup aşkı anlatırken, ilk aşka dönmek istedim. Burada ciddi bir sanat var, fotoğraflarda “Alalım elmayı elimize, asma yapraklı bikinimizi giyelim” diyerek poz vermedik. Tüm tabloları inceledik, tasvirlerine baktık. Sesim olmasaydı böyle bir konsepte cesaret edemezdim.

Müzik direktörlüğü de yaptınız... Sizin albümünüzün size geldiğini varsayalım, hangi şarkıyı radyoda patlatırdınız?
Ben, bana şans verirdim. Çıkış şarkım “Aşktan Ölelim” doğru ve tribünlere düşecek bir şarkı. İlk göz ağrım...Yalnız olan insanları anlatıyor. “Elma” özel bir şarkı, “Mahçup” da öyle... Sezen Aksu şarkısını çalardım. “Aşktan Ölelim”i çalardım. Kesinlikle programımın marşı “Endorfin” olurdu.

Bu kadar müzik dinleyen biri olarak şarkı söylemekten etkilendiğiniz isimler oldu mu?
Şarkılarla yatıp kalkıyordum neredeyse... Kimselere benzememesine dikkat ettim. Sesim ve yorumum kimseye benzemiyor, herkesten bir tane var, bir tane de Emel Yalçın var!

Radyodan şarkınızı ilk dinlediğinizde neler hissettiniz?
Çok ağladım. Çok heyecanlandım. Kalbimin öyle attığını hatırlamıyorum. Radyoda ilk canlı bağlantı yaptığımda yıllardır konuşan ben konuşamadım heyecandan sesim titredi...

Radyoya kesin bir nokta koydunuz mu, radyonun büyüsü hemen peşinizi bırakır mı?
Belki haftanın bir iki günü yapabilirim. Özlemez miyim radyoyu? Televizyon programı yapmayı istiyorum. Dişi bir Okan Bayülgen yok, farklı konseptli, kadın erkek ilişkilerini ele alan bir televizyon programı istiyorum.

Peki bir şarkınızı anons eder misiniz?
Pop müziğin Havva’sı... Yeni bir isim, yeni bir soluk... “Aşktan Ölelim”le, Emel Yalçın” diye anons ederdim...

RADYOCULAR NE DİYOR?
Radyo D Müzik Direktörü Kadir Çetin: Emel Yalçın DJ’likte olduğu gibi şarkı söyleme konusunda da başarılı oldu. Uzun süre ders çalıştı ve zaten varolan müzik kulağı sayesinde, bu işi birçok solistten daha güzel yaptı. “Aşktan Ölelim” çok iyi. “Elma” ise daha şimdiden müzikseverlerden istek alıyor. Mahçup favorilerimden... Emel Yalçın ayrıca radyocularında güzel olabileceğini kanıtladı.
Radyo Mega Genel Yayın Yönetmeni Hilal Özgani: Çok tatlı bir arkadaşımızın albüm yapacağını öğrenince çok şaşırdım. Başarılı, sesi de çok güzel. Ona hem radyocuların desteği yakıştı, hem de artık albüm yapmış güzel şarkı söyleyebilen sanatçılık da çok yakıştı. “Endorfin” Göbekli kocalara hitap eden çok tatlı bir şarkı. Albümde çok da güzel aşk şarkıları var...
İstanbul FM Genel Yayın Yönetmeni Gürdal Çakır: Ha radyoda ha stüdyoda ama yine mikrofona döküldü dudaklarından sözcükler. “Endorfin” emellerine ulaştıran bir köprü olur umarım. Hevesle bir çırpıda dinledim tüm şarkıları. İçimde oluşan his ‘keyifli ve pozitif’ti. “Aşktan Ölelim”i kabullendikten sonra, ilk başta ”Polis”, “Yine Sevicem İşte”, “Endorfin” ve “Her Yerde Ben” yavaş yavaş işlemeye başladı içime...
Pal FM programcısı Yasemin Şefik: Albümde yer alan şarkılar daha da açılarak gidecek. Radyocu olmasının iyi bir yanı da kendini çok iyi ifade ediyor. Emel ayrıca radyocu kızların güzel olabileceğini de vurguladı. Konsept de yürek isteyen cinsten. Radyoda sesini duyururken ortada görünmüyorsun. Müzik işine girip albüm konseptini de aşkın en eski figürü Havva’dan yola çıkıyorsun. Güzel iş!
Radyo Klas Genel Yayın Müdürü Michael Kuyucu: Radyoculuk her geçen gün değerini yitiriyor. Marka değeri taşıyan DJ sayısının azaldığı dönemde bu değeri taşıyan isimlerden biri de Çokemel. Farklı bir alanda katma değer yaratmak istemiş. Zorlu savaşında düzgün adımlarla ilerlemesi en büyük dileğim. İyi bir ekiple çalışan Emel’i herkes desteklemeli ve dinlemeli...