‘Annem en fanatik dinleyicim’

Aslıhan Saraçoğlu Show Radyo’nun sevecen programcılarından biri... Onun sesini 18 yıldır farklı frekanslarda farklı programlarla duyduk... Anneler Günü arefesinde sayfamıza konuk olan Saraçoğlu’nun radyoyla tanışma hikâyesi de annesinin fedakârlığına kadar uzanıyor... Saraçoğlu’nun annesi, sesi ve düzgün Türkçesini bir radyoda ya da bir koroda değerlendirmek isterken, çocuklarını büyütmek amacıyla kariyer planına ‘annelik’ molası veriyor ve hayallerini erteliyor. Saraçoğlu da annesinin ertelediği hayalini gerçekleştirerek radyocu oluyor! Show Radyo’da şehrin karmaşasından bunalanları programına davet eden Saraçoğlu, konser, sinema ve kitap haberleriyle birlikte Hollywood ve Yeşilçam dedikodularını da dinleyicilerinin kulağına fısıldıyor. Ayrıca müziğin de nabzının tutulduğu programda yeni çıkan albümler ve müzik dünyasındaki son gelişmelerden de müzikseverleri haberdar ediyor. “Radyoculuk bir virüs ve kanıma öyle bir virüs bulaştı ki, o beni bırakmadan benim vazgeçmem çok zor” diyen Saraçoğlu için radyonun en iyi yanı, dinleyicilerinin hayatına bir parça neşe ve pırıltı katmak... “Radyoculuk hayatımdaki en büyük sevincim, sevgili eşimi, çalıştığım radyoda bulmam oldu” diyen Aslıhan Saraçoğlu’nu hafta içi her gün 10.00 -13.00 saatleri arasında Show Radyo’da dinleyebilirsiniz...

ANNESİNİN HAYALİNİN PEŞİNDEN GİDEREK RADYOCU OLAN SHOW RADYO PROGRAMCISI ASLIHAN SARAÇOĞLU, “ANNEM ÇOCUKLARI İÇİN KARİYERİNİ ERTELEDİ, ONUN HAYALİNİ BEN GERÇEKLEŞTİRDİM” DEDİ

Hayallerinizin kıyısında radyo var mıydı?
Annemin hayallerinin peşinden gittim... Annem kendi sesinin ve Türkçe’sinin güzelliğini hep bir radyo da ya da koroda değerlendirmek istemiş. Ama beni ve ağabeyimi büyütmek için kariyer hayallerini ertelemişti. Ailemizde bu fedakârlığın karşılığını vermek için eline en iyi fırsat geçen ben oldum ve kendimi mikrofonun arkasında buldum. Annem halen en büyük destekçim ve de en fanatik dinleyicim! Her Anneler Günü’nde radyoda yaptığım canlı yayında ona söylediklerimle tüm annelerin bu özel gününü kutlamak, benim bu işi başarılı bir şekilde yürütmemin de en büyük armağanı...

Dinleyicilere armağanınız nasıl oluyor, programda onlara neler sunuyorsunuz?
Hafta içi her gün Show Radyo’da seçtiğimiz şarkılarla bugünle dünü buluştururken öncelikle yaşadıkları şehrin ritmini yakalamaları için dinleyicilerime güncel kültür sanat etkinliklerinin haberlerini veriyorum.
Programımı takip edenlere bunlara davetiye kazanarak gitme, görme ve eğlenme imkânı da sunuyorum. Dinleyicilerimi hayat şartlarının getirdiği gerginlikten uzaklaştırmak için, keyifli Hollywood ve Yeşilçam dedikoduları da dahil olmak üzere, albüm, klip haberleriyle beraber dopdolu bir 3 saati “Türk Popunun Lideri”nde hazırlayıp sunuyorum.

Programa çıkmadan önce mutlaka yaparım dediğiniz neler var? Takıntınız var mı mesela?
Olmazsa olmazlarım yok. Ama radyodan insanların hayatına nasıl bir nebze pırıltı katmayı seviyorsam, kendi hayatımda da aynısını uyguluyorum. Eşimin bana yaptığı özel swarovski kristal taşlı kulaklığım olmadan asla DJ’lik yapmıyorum.

Hazırlık süreci nasıl oluyor? Neleri takip ediyorsunuz?
Gelişen teknoloji sayesinde bilgiye ulaşmak için artık bir tık yeterli. Hele ki, internet üzerinden bildiğim yabancı diller sayesinde dış basında yer alan en son sinema haberlerini ilk ağızdan dinleyicilerime anlatabiliyorum.
Vizyona girecek filmleri basın gösterimlerinden takip edip yayınımda anlatma imkânım var, bunlara yeni çıkacak albümlerin tanıtım konserleri de dahil...

“Sesimle hayal dünyasını aralıyorum”
Bir radyocu olarak sesinize nasıl özen gösteriyorsunuz? Yaptığınız özel şeyler var mı?
Bünyem özellikle de bademciklerim çok hassas olduğundan buz gibi bir gazoz içmeyeli yıllar oldu...
Sesim kısılmasın veya zarar görmesin diye soğuk hiçbir içecek ve yemek yemiyorum. Başka bir meslekte sesimin kısılması bu kadar sorun yaratmayabilir ama dinleyicilerimin kulak sağlığı için bu fedakârlığa katlanmam gerek...

Sesinizle milyonlarca dinleyicinin hayal dünyasına girmek nasıl bir duygu?
Dinleyicilerimiz arasındaki duygusal bağın ipleri biz DJ’lerin elinde! Dinledikleri şarkılardan tek bir cümleyle duygularını, aşklarını, nefretlerini, üzüntülerini vurabiliyorlar. Her gün milyonlarca kişiye çaldıklarımız ve konuştuklarımızla, kulaklarından kalplerine hitap edebilmek ender yakalanan bir şans. Ne mutlu ki, ben de bu şanslı azınlık içinde yer alıp sesimle insanların hayal dünyalarının kapısını aralıyorum.

Dinleyicilerinizle iletişiminiz nasıl?
Artık insanların ev-iş, ev-okul rotaları arasında soluklanıp derin bir nefes almak istedikleri zaman radyo en kolay ve en hızlı şekilde devreye girebilen bir alternatif. Cep telefonları, facebook ve internet sayesinde ben onlara, onlar da bana çok daha kolay ulaşabiliyor...

Radyo ile ilgili hayalleriniz neler?
Önce televizyonun radyoyu öldüreceği söylendi, daha sonra da kişisel müzik çalarların... Ama radyo öyle bir olgu ki, her çıkan teknolojik yeniliğe ayak uydurup, onları gelişmesi için kullanıyor. Ve hâlâ radyo, en kısıtlı imkânlarla bile her zaman ulaşabileceğiniz, sizi eğlendiren bilgilendiren, tek kitle iletişim aracı...
Mesela önümüzdeki aylarda gerçekleştireceğimiz bir proje ile yayınlarımızı 20 farklı Avrupa başkentinden canlı olarak gerçekleştireceğiz. 1 çift dinleyicimiz de 52 gün boyunca bize bu projede eşlik edecek...