Yeliz Aras Çelikel

Yeliz Aras Çelikel

yeliz.aras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dinleyicilerinin kurulduğu günden beri birçok ödülle taçlandırdığı Türkiye’nin ilk özel yabancı müzik istasyonu Metro FM bu yıl 20. yılını kutluyor. Bir nesil yabancı müziği onunla keşfetti ve onun şarkılarıyla eğlendi, bu geniş zaman zarfında kaliteli çizgisinden ödün vermeyen radyo, 20. yılında da iddialı ve büyük sürprizlerle dinleyicilerin karşısında... Biz de Metro FM’in 20. yılını kutlamak adına Radyo Müdürü Cengiz Ünsal’la birlikte özel bir söyleşi yaptık. Daha önce uzun bir süre Ankara’dan yayın yapan Radio Mydonose’un başında olan Ünsal’a radyonun Spectrum Medya’ya geçmesiyle birlikte İstanbul yolları gözüktü ve daha önce rakip olarak dinlediği Metro FM’in başına geçti yani eskiden rakip olan iki radyo aynı çatı altında buluştu ama rakiplik durumu değişmedi... ‘Müzik matematiktir’ diyen Ünsal, ODTÜ İstatistik bölümünden mezun ama mesleğini yapmadan kendini müziğin kollarına bırakıvermiş “İstatistiği bu kadar kullanacağımı hiç düşünmezdim” diyerek okulda aldığı bilgileri müziğe uyguladığını söylüyor. Birbirinden farklı dinleyici kitlesine sahip olan iki radyonun başında olan Ünsal’la ‘Amiral gemimiz’ dediği Metro FM’i, ‘Evin yaramaz çocuğu’ Radio Mydonose’u ve Türkiye’deki yabancı müziğin yerini konuştuk. Metro FM’i İstanbul’da 97.2 frekansından, Radio Mydonose’u ise İstanbul 106.2 frekansından dinleyebilirsiniz. Çok yakında farklı internet sayfasıyla dinleyicilerini selamlayacak olan Metro FM’i ayrıca www.metrofm.com.tr’den de dinleyebilirsiniz...

Haberin Devamı

Daha önce birbirine rakip olan iki radyo Metro FM ve Radio Mydonose aynı çatı altında buluştu...
Radio Mydonose İstanbul yerel radyoya döndü. Ben de Radio Mydonose gibi aynı kurumda ve Metro FM’in başındayım. İki radyonunda radyo müdürlüğünü yapıyorum. Birbirimize rakip olmamaya çalışıyoruz. Bazen bunu kendi aramızda da tartışıyoruz. Ama iki radyonun da birbirinden farklı tarzları ve farklı dinleyici kitleleri var.
Metro FM sektörün en eski radyolarından. Bir nesil onunla büyümüş, Metro FM bizim amiral gemimiz... Metro FM hit müzik istasyonudur ve dünyayı da takip eder. Radio Mydonose ise kurulduğunda latin müzikleriyle kuruldu, daha sonra dans müzikleri oldu, yaramaz bir çocuk gibi, her şeyi deniyor, uçlara gidiyor.

Dinleyici kitleleri de farklı dediniz, nasıl bir kitle, mesela en belirgin özellikleri nedir ?
Radio Mydonose’un dinleyicisi inanılmaz fanatik ve radyoyu çok sahipleniyor. RTÜK kaydı gibi takip ediyor. Metro FM’in ise kemik bir dinleyicisi var, ulusal yayın yaptığı için çok büyük bir kitleye sahibiz.

Büyük bir markanın başına geçmek bir anlamda markanın ağırlığını da yüklenmek gibi değil mi?
Bizim çıtamız hep yukarıda, hedefler de yüksek. Geniş bir kitleye sahip olduğunuz için her şeyin geri dönüşünü alıyorsunuz, attığınız her doğru adım çok daha kısa bir sürede tepki buluyor.

Aynı çizgisinde mi devam ediyor, yoksa her yönetici değiştiğinde farklılıklar mı oluyor?
Tabii farklılık oluyor ama müzik de değişiyor. 2000’li yıllarda başka müzik çalıyorduk, şimdi başka müzik... Türkiye yabancı müzikte hem artıları eksileri olan bir ülke. Bizde şöyle bir şey yok, Amerika’da 1 numara olmuş “Hadi çalalım” durumu yok, çünkü o 1 numarayı dinleyicimiz beğenmiyor olabilir, değişken bir yapımız var, yurtdışında bu çok daha kolay.

Oralarda bu kadar stratejiye gerek yok mu dersiniz?
Aynen... Bizde Akdenizlilik, doğu, batı gibi zengin bir kültüre sahibiz. Müzikte melodiye bakarız. Bu yüzden Türkiye’de ayarı tutturmak daha zor.

Peki siz Metro FM dinleyicisine göre nasıl bir formül geliştirdiniz?
Değişiklikleri çok olumlu değişimlerle rahatsız etmeden yaptığımızı düşünüyorum. “Formülü budur, ben bunu biliyorum” gibi net söylenecek bir şey değil bu çünkü; elle tutulmayan bir şey üretiyorsunuz, sabırlı ve kararlı olmak gerekiyor.
Şarkıların dünyada hit olması Metro FM dinleyicisine uygun olması önemli. Radyonun kendi çizgileri var. Elinizdeki oyuncak çok değerli ona zarar vermemek gerek, onunla oynamak çok keyifli kırıp bozmamalıyız.

Metro FM hayaliniz var mıydı, neler yaptınız?
Dışarıdan dinleyici olmakla işin içinde olmak biraz değişik oluyor. Radyoyu daha önceden de dinleyici olarak takip ediyordum ama işin içinde olunca radyoya hâkim olmak gerekiyor. Ekiptekiler için de yeni biriyim ama birbirimizle uyum sağlamak da önemli, az da olsa aynı camiada olduğumuzdan dolayı tarzlarımızı biliyoruz, çok iyi bir uyum yakaladık.
Yeni, hareketli müziği ve Türk insanının sevdiği müziği hep Metro FM çalmış, başarı da hep buradan gelmiş, biz de müzikteki değişimi takip ettik.
Grup olarak dijital çalışmalarımız var ve ses getirecek yeni yüzler ekibimizde olacak. Metro FM’in 20.yılı ve geçen yıl logomuzu değiştirdik yeni logomuzu her yerde göreceksiniz... 2012’de herkes bizi konuşacak. Özellikle internette aktif olacağız.

Dinleyicilerin yayın akışınıza katkısı oluyor mu?
Birebir yönlendiriyorlar. Müzik jürisi bölümünde kullandıkları tüm oyları değerlendiriyoruz. Uzun bir anket var, bizlere görüşlerini iletiyorlar, bazı dinleyiciler bunların okunmadığını düşünüyor ama o görüşler 24 saat benim cep telefonuma düşüyor.
Ben de onlara cevap vermeye çalışıyorum, bunlar çok değerli. Dinleyenlerin hoşuna gitmeyen şeyde ısrar etmenin bir anlamı yok.

Haberin Devamı

‘2012’de herkes bizi konuşacak’

Cengiz Ünsal ve Metro FM’in eğlenceli ekibi objektiflerimize böyle poz verdi...

‘Deneyimli bir ekibimiz var!’
Metro FM’de deneyimli bir ekiple çalışıyoruz. Her sabah Mustafa Kemal Pehlivan heykel gibi radyodadır ve önemli bir isimdir. Onun gibi Cemil Orhon, Büşra Kosif, Özgür Taçkın, Kenan Sarıkaya, Uğur Şener gibi genç ve deneyimli arkadaşlarımızdan oluşan renkli bir ekibimiz var. Hepsi müziği takip ediyor, ilginç haberler veriyor. Radio Mydonose’ta ise yine Kenan Sarıkaya var o iki radyoda yayın yapan programcımız aynı zamanda Uğur Şener de iki radyonun dans programlarını hazırlıyor. Radio Mydonose müzik ağırlıklı bir radyo ve fazla programcısı yok... İki radyonun da facebookta büyük hayran kitlesi var. Herkes dinlesin ve görsün, Metro FM yeniden efsane olacak!