20 YILDIR SÜPERLER!
Türkiye’nin ilk popüler Türkçe müzik radyosu olan Süper FM, 1992 yılından bu yana Türkçe müziğin en sevilen şarkılarını dinleyicileriyle buluşturmaya devam ediyor. Türkiye’nin özel radyoculukla ilk tanıştığı günlerden beri dinleyicilerin sahiplendiği ve bir neslin hayatına şarkılarla eşlik eden radyolardan biri Süper FM, bu yıl “Türkiye 20 yıldır Süper FM dinliyor” sloganıyla 20. yılını yeniliklerle, farklı projelerle kutluyor ve bu kutlamalar tüm yıl boyunca devam edecek. Biz de bu vesileyle “Süper FM radyoculuğa başlama sebeplerimden biridir” diyen Süper FM’in Radyo Müdürü Burak Can ve Müzik Direktörü Duygu Çakır’la ile bir araya geldik, Süper FM’in 20.yılını renkli bir söyleşiyle kutlayarak, radyonun vizyonunu konuştuk. Yeni katılan isimlerle programcı kadrosunu da yenileyen radyo, ekip olarak en sevilen şarkılarla hazırladıkları eğlenceli videoları sosyal ağlarda dinleyicileriyle paylaşarak dikkat çekiyor. Bunun gibi yaptığı değişik projelerle adından söz ettiren radyo son olarak radyo stüdyolarında kameralı sisteme geçti ve programcıların dinleyiciler tarafından izlenebilmesini sağlayarak iletişimi daha da samimi hale getirdi. Radyo ayrıca farklı içerikle hazırladığı ‘karnaval’ havası esen www.superfm.com.tr’yle de iddiasını sürdürüyor.
Süper FM 20. yılında daha da heyecanlı... Renkli ekibiyle birlikte radyoda sevilen şarkılara klip çekiyor facebook ve twitter’dan dinleyicileriyle paylaşıyor.
20. yılınızı tüm yıl boyunca eğlenceli ve farklı projelerle kutluyorsunuz...
Duygu Çakır: Bu yıl tüm yıl boyunca 20.yılımızı kutluyoruz. 20. yıl kapsamında bütün yıl farklı çalışmalarımız ve projelerimiz olacak. Bizi izlemeye devam edin! Mesela yılın 365 günü saat 20.00’da sevilen sanatçılardan biri süper FM’le ilgili anısını anlatıyor, doğum günümüzü kutluyor, sonra şarkısı çalıyor. Bu projede yeni isimlere kadar birçok sanatçı var.
Burak Can: Süper FM Türkiye’nin ilk özel radyolarından ve 1990’lı yılların başından bugüne pop müziğin yükseliş dönemine eşlik etmiş. “Türkiye 20 yıldır Süper FM dinliyor” sloganıyla girdik bu yıla. Bu macerada kimler rol aldıysa hepsiyle yollarımız kesişiyor. Hem radyocular hem müzisyenler karşılıklı yıllarca herkesin birbirine emeği var.
D.Ç.: internet sitemiz yenilendi. Şu anda www.superfm.com.tr adresinde ayrıca karnaval.com olarak diğer 5 radyomuzun da bir çatı altında birleştiği bir portaldayız. Dinleyiciler diğer radyolara da ulaşabiliyor, şarkıları takip ediyor, en önemlisi de radyoyu istediğiniz zaman durdurabiliyorsunuz. Ayrıca dinleyiciler bizi izleyebiliyor, stüdyolarımıza kameralar yerleştirdik.
Radyo sadece ses demekken teknolojiyle birlikte görüntüyü de içine kattı... Kameralı sisteme alışabildiniz mi?
D.Ç.: Beni çok etkilemedi, genel olarak rahatım. Programda dans ediyorum, dinleyicilerime notlar yazıyorum. Çok erken uyandığım için zıplıyorum, dans ediyorum yeni uyananlar izleyince tuhaf geliyor ama eğlenceli oluyor. Televizyonlara rakibiz!
B.C.: Ben aslında radyocunun gizemli kalması gerektiğini düşünmüyorum, çünkü bu kadar bilgi aktarımının olduğu çağda internet öyle bir kullanılıyor ki her yerden ulaşabiliyorsunuz. Bazı saatlerde kamerayı kapatıyoruz, “Niye kapalı?” diye hemen dinleyici tepkileri geliyor.
20. yıla özel vapurdan canlı yayınlar da yapıyorsunuz...
D.Ç.: İki kıta arasında tek ve ilk radyo programı... 3 saat boyunca vapurdan yayın yapıyoruz. Her çarşamba kalabalık müzisyen ekibimizle canlı canlı şarkılar çalıyoruz. Kendimi Seda Sayan gibi hissediyorum, dinleyicilerimiz vapura kek getiriyor.
B.C.: Radyo ilk çıktığında samimiyet üzerine kuruluydu. Vapurda samimiyeti yakalıyoruz. Sokaktan kopmuyoruz, her yerdeyiz. Bizi zorlayan işlere girmek istiyoruz, vapurdan yayın yapmak gibi... 20 yıl önceki amatör radyoculuklar gibi biz heyecanlanalım ki dinleyici de heyecanlansın. Sektörde her şey çok ticari görünüyor, ama paylaştığımız olayın ruhu...
Radyo olarak ses getiren projeniz oldu. İzmir Marşı’nı ünlü isimlere seslendirdiniz...
D.Ç.: Bu ses getiren proje Burak Can ve Levent Gündüz’ün fikriydi. 16 sanatçı İzmir Marşı’nı seslendirdi. İzmir’de, mekânlarda tüm Türkiye’de çaldı. Destek veren herkese teşekkür ediyoruz.
B.C.: Bu özel çalışmamız tam terör saldırılarının ve sonrasında depremin olduğu zamana denk geldi ve ani bir refleksle kısa sürede hazırladık. Süper FM’in markasını düşündüğümüzde hayatın hep pozitif tarafında kalmış... Biz de bunu yeniden hatırlattık, değerlerimize sahip çıkalım istedik, sanatçılarımız da çok destek verdi, bu projenin enerjisi çok farklıydı.
Bu özel çalışmalar ekibinizdeki
heyecanı da yükseltiyordur, değil mi?
B.C.: Hem de nasıl... Enerjiniz yüksek olursa inancınız olursa bunu dinleyiciye de yansıtırsınız.
D.Ç.: Dikkat çekici şeyler yapıyoruz herkes bu enerjiyi alıyor, faydalanıyor!
Ayrıca şarkılara çektiğiniz eğlenceli farklı videolarınızla da ilgi görüyorsunuz...
D.Ç.: Biz ekibimizle çok eğleniyoruz. Eğlenmezsen radyoculuk olmuyor.
Hayatımız video yapmakla geçiyor ekip olarak şarkılara videolar çekiyoruz. Bİz kasılarak metrobüse sıkışmış gibi anonslar yapmıyoruz, rahat anons yapıyoruz. Yayında hata yapıp üstüne gülebiliyoruz. Yayın gafları denen bir şey var, en çok da bende var! (Gülüyor.)
B.C.: Biz paylaşımcı bir radyoyuz ve sektör gittikçe küçülüyor, rekabet güzel ama sektörü genişletecek rekabet olmalı. Yeni bir şeyler yapalım, bizim fikrimiz bir başkasına da fikir versin istiyoruz.
Radyo Müdürü Burak Can ve Müzik Direktörü Duygu Çakır birlikte farklı çalışmalara imza atıyor.