CaddeYaz sezonunun inleri, outları

Yaz sezonunun inleri, outları

11.09.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Andonda keyifli bir gece, Club Makarada Arto rüzgarı, Chocolateda sabah olmuyor, Ayşegül Aldinçin sırrı, Baci=Tula, kaçırılmayacak film; Sadakatsiz, Le Cigare...

Yaz sezonunun inleri, outları

Hemen yanlarında Miamideki işletmecilik deneyimlerini İstanbul-Gattoda başarıyla uygulayan Ergun Yıldız, patronlar Süleyman Köse ve Raşit Karakuş vardı. Chocolate bence İstanbulun en başarılı mekanlarından biri. Bir kere 24 saat açık. Mükellef bir kahvaltıda ya da öğle yemeğinde dostlarınızla birlikte hoş bir sohbet yaparsanız veya beş çayında nefes keklerin, pastaların tadını denerseniz Chocolateın farkını anlarsınız. Diyelim ki gecenin bir yarısı karnınız acıktı, şöyle muhteşem bir yemek yemek istiyorsunuz; adresiniz yine Chocolate olmalı. Pizzalar, makarnalar, hafif soslu etler... Günün hangi saatinde olursa olsun güleryüzlü personeli, işlerinin ehli patronları, nefis yemekleri ve tatlılarıyla Chocolate, bu yılın trendy mekanı olarak kaçmaz. Telefon numarası (0212) 252 45 37. Efendim, şükür kavuşturana... Diyeceğim ama, sizler bu satırları okurken ben yine sokaklarda olacağım. POSTAnın sevilen yazarlarından Yazgülü Aldoğan, Füsun Özbilgen ve dünya şekeri muhabirlerimizden Ahmet Cumalı ile yollardayız. Niye mi? Seçim gezisiyle halkın nabzını yokluyoruz. Adana, İskenderun, Hatay, Mersin ve daha pek çok yere gideceğiz. Yola çıkmadan önceki hafta sonu İstanbulda sabahlara kadar turladım. Üç aylar da 8 Eylülde başladı ya, alkol almayınca dayanma gücüm artıyor tabii. 8 Eylül Pazar günü Bismillah deyip orucumuzu tuttuk. Bereket pazardı, vakit iyi geçti. Daldan dala atlıyorum yine değil mi? Ama bu üslubum nedeniyle pek çok okuyucum beni Cem Yılmaza benzetiyor. Valla ne yalan söyleyeyim, benim de hoşuma gidiyor. Evet, havalar serin olmasına rağmen Reinada işler tıkırındaydı. Aprido Mayoları ve Sezar Otellerinin sahibi Ergun Berksoy ağabeyim, dünyaca ünlü koreograf Uğurkan Erez, yine dünya çapında şöhrete sahip olan Bulgar top model Miya ve oradaki ajansının sahibi Kika ile birlikte İtalyan restoranı Bacideydik. Baci hayli yol katetmiş. Özellikle işletmeci Tula güleryüzü, içten davranışı, herkesle tek tek ilgilenmesiyle zaten müşteriyi kendisine bağlıyor. O gece ortaya sebzeli pizza verde istedik. Koyu bir vejetaryen olan Miya Hanım mevsim yeşilliklerinden oluşan bir salata aldı, Kika ise tavuklu sezar salatası yedi. Ana yemekte bana ızgara somon, Uğurkana bonfile fileto, Ergun Ağabeye de kılıç carpaccio geldi. Üstüne de tiramisu ve frambuazlı, çikolatalı tart yedik. Her şey çok lezzetliydi. Ardından yine Reinanın en in barına, Le Cigarea indik. Tıklım tıklımdı. Ama oranın neşesi olan tonton patron Sabi Totah yoktu. Gruba sosyetenin gözde kadınlarından Sedef Bozok, Feyza Kırca ve o gece doğumgününü kutlayan Feyzanın oğlu Ömer katıldılar. Hoş bir akşamdı. Finali, Artonun çalıştığı Garden Makarada yaptık. Arto gerçekten gece aleminin krallarından. Bir masada sevgili Alican Ulusoy, Tayfun Demirören ve geniş bir arkadaş grubuyla eğleniyordu. Hepsi birbirinden beyefendi. Sonra masaya Alican geldi, yüzü gibi gönlü de güzel bir çocuk. Dertleştik. Bir başka masada, her zaman efendice eğlenmesini bilen Fazıl Bilgel konuklarını ağırlıyordu. Sosyetenin medyatik isimlerinden Nilgün-Ülkan Delikan çiftinin de keyifleri yerindeydi. Kısacası Arto acayip eğlenceliydi. Ben ilk kez bir programı sonuna kadar izledim. Arto sesini mi geliştirmiş, tesisat mı çok düzgün bilemem, hiç rahatsız olmadım. Patron Eşref ile sohbet ettik. Şef Yusuf Uzan çok başarılı, kutluyorum. Telefon numarası (0212) 327 33 73. Finali uzun süredir gidemediğim Ritz Carltonun hemen altındaki Chocolateda yaptık. Bir köşede iki yeni ortak, Celal Çapa ile Şefik Öztek kaynatıyorlardı. Aldinç sahneyi özlemiş Ayşegül Aldinçin yazılarını okuyor musunuz bilemem. Ben okuyorum, çok da keyif alıyorum. Çünkü yapmacıksız ve birçoğu gibi zorlama entel havalarında değil. Ayşegül, yakın arkadaşı Şeyda, modanın duayeni Yıldırım Mayruk ve Barbaros Şansal ile buluşup Andona gittik. Erhan İpek ve halkla ilişkilerini yürüten Aslı Yürükoğlu beni karşılarında görünce şaşırdılar. Aylar var, uğramamıştım. Serin olmasına rağmen teras katında, muhteşem Boğaz manzarası karşısında yemeklerimizi yedik. Ben Andon Sürprizi adlı mönüden seçtim. Acayip değişik yemekler var; Girit mezesi, Girit dolma, borani, melicana, kalyaki, patlıcan böreği, deniz börülcesi, mercimek köfte ve her çeşit pide... Ben patlıcandan yapılan ve börek lezzetinde olan melicanadan yedim, tadı damağımda kaldı. Ayşegül rejimdeymiş, mantarı tercih etti. Elele Dergisinin yayın koordinatörü Hülya Vatansever de bize katıldı, hoş bir sohbet oldu. 20 yıldır tanıdığım Ayşegül Aldinçin bir sırrını öğrendim. Efendim, sahnede kıpır kıpır olan Ayşegül kamera gördüğünde buz kesiliyormuş. Eli, ayağına dolanıyor, yığılacak gibi oluyormuş. Demek ki Aldinçi paparazzi programlarında göremeyişimizin nedeni bu. Ayşegül sahneyi özlemiş ama ekstra olursa tercih ediyormuş. Son albümünde, bağlı olduğu müzik şirketi nedeniyle büyük hayal kırıklığı yaşamış. Bence menajerler Ayşegülü yeniden keşfetmeliler, çünkü sahnelerin hem güzel hem de iyi okuyan isimlere ihtiyacı var. Kaşla göz arasında bir de film izledim. Diane Lane ve Richard Gerein başrollerini paylaştıkları Unfaithful-Sadakatsizi izlerken koptum. Öykü şöyle; Amerikan rüyasını yaşayan, 30unu henüz geçmiş Edward ve Connie Sumner çifti oğulları ve muhteşem yaşantılarıyla imrenilecek bir hayatın içindedirler. Ama zenginliğin getirdiği bunalım sonucunda Connie, Sohoda genç ve yakışıklı bir kitap satıcısıyla yasak ilişki yaşamaya başlayınca herşey değişir. Finali sürpriz. Bu dram-gerilimi kaçırırsanız yazık olur. İstanbulda bir yaz böyle geçti... İstanbul, Çeşme, Bodrum, Antalyada hareketli günler ve geceler yaşandı. Pek çok restoran ve bar sezona hızlı girdi ama bir bölümü erken havlu attı. Son günlerde hüküm süren sağnak ise İstanbuldaki işletme sahiplerine büyük darbe vurdu. İsterseniz önce son günleri yağmur altında geçiren İstanbul gece yaşamında şöyle bir turlayalım. Bu yaz herkes Reina, Laila ve Hammam arasında büyük bir rekabetin yaşanacağını biliyordu. Sezon başında candostum İzzet Çapa, Sepetçiler Kasrındaki tarihi ve doğal güzelliklere sahip Hammamın konsept olarak farklı olduğunu açıklamıştı. Ama bana göre bir fark yoktu. Tabir-i caiz ise eşek aynı, semer değişikti. Neyse, zaten İzzetin ortaklıktan ayrılmasıyla Hammam ihtişamlı günlerini geride bıraktı. Sezon başında in olan bu yer, sezon sonunda out oldu. İlk kepenk indiren, Hammamın içindeki Kikka oldu. Büyük patron Celal Çapa 23 milyarlık alacağına karşılık masa, sandalye ve mutfak eşyalarına el koydu. Yine Hammamın bünyesindeki Etiler-Şamdan da beklenen ilgiyi görmedi. M&M Balık, Metin Şen ve birçok ünlü futbolcunun menajeri Bayram Tutumlunun birlikte açtığı Olee Tapas ise orta şeker gitti. Mekandaki tek iş yapan yer, People-Lounge oldu. Hammam sadece düğün ve davetlerden kazanabildi. Laila ise magazin programlarının desteğine rağmen tam anlamıyla bir dram yaşadı. Sezon başında yapılan görkemli açılış finalin acıklı olmasını engelleyemedi. Lailanın içinde yer alan Park Şamdan ve Le Select bile zor kurtardı. Son anda devreye giren Gatto Bar ve Venge Kebap mekana biraz hareket getirirken, Özlem Borgonovinin büyük para yatırdığı Cafe Rouge ve Meksika Restaurantları art arda kapandı. Yerine açılan Cafe de Paris ve She Barda da işler beklendiği gibi gitmedi. Lailada en büyük yarayı, sosyetenin parlak ismi Esra Çavuşoğlu aldı. Mekanı Loungeı sezon ortasında kapatarak tatile çıktı. Le Cigare, Baci, Köşebaşı, Çatana, Ninja, Dragon, Safran, Reina, Doeuf gibi her biri kendi dalında zirvede olan restoranları bünyesinde toplayan Reina ise farklı bir galibiyetle ipi göğüsledi. Büyük patron Mehmet Koçarslan yaptığı 1 milyon dolarlık yatırımın karşılığını bu yıl alamadı ama gelecek sene Reinanın içinde mekan açmak isteyen pek çok restoran ve bar şimdiden sıraya girdi. Tabii buranın başarısında ortak Ali Ünal ve uyumlu çalışan personelin de büyük payı var. Ortaköyde açılan Anjelique-Buz Bar, New Yorker, CafeInn, Dada ve Yeniköydeki Socia yaz sezonunda yıldız gibi parlayan adreslerdi açıkçası. Çeşmeliler yabancıya sıcak bakmıyorlar ama... Bu yıl en sık gittiğim tatil mekanlarından biri Çeşmeydi. Doğruyu söylemek gerekirse Çeşme bu yaz kalite olarak Bodruma fark attı. Çeşmenin sakinleri yeni beachlerin, bar ve restoranların açılmasına artık karşı çıkıyorlar. Hatta şimdiden gruplaşmalar başladı. Neyse. İstanbuldaki Mirror, Şans, Bistro gibi popüler restoran ve barların sahibi Cüneyt Kurtun Grand Ontur Otelinin plajında açtığı Le Bouquet, bu sezon Çeşmenin tartışmasız en iyi mekanıydı. Seaside art arda düzenlenen şık partilerle rakipsiz olduğunu bir kez daha kanıtladı. Joy Kemik Beach, Nur Tekinin şık restoranı Delice, Destina Akgün ve Ayşe Nur Mıhçının klasikleşen mekanı Alaçat Cafe, Körfez Restaurant, Dalyandaki Balıkçı Hasanın Yeri, Wine Plaza sezonun en iyileriydi. Türkçe müzik yapan eğlence yerleri içinde Cenk Eren, Kenan Doğulu, Serdar Ortaç, Nalanın sahne aldığı Polo 13 zirveden inmedi. Bu yüzden patronlar Metin Köroğlu, Necdet Göral, Murat Çehreli ve Celal Altınelin keyfi yerinde. Polo 13ün yanıbaşındaki Can Koça ait Nispetde ise Rober Hatemo geceleri iyi gitti. Tuncay Kıratlı, Tolga Çingitaşın ortak açtıkları Caliante Beach yüzleri güldürdü. Fatih Ürek, Asena ve İzelin sahne aldığı Dharma ise darmadağın oldu. Hancıda Altay iyi bir performans gösterdi. Çeşme Ildırıdaki aile şirketi Limon Restaurant da yazın popüler mekanları arasındaydı. Bodrumda zarar eden edene... Geçen yaz hep Bodrumdaydım. Bu kez Bodruma 4 kez gittim. Bu yıl Bodrumda çok yer açıldı. Ama her şey karmaşık, hatta biraz dejenereydi. Bodrumda; sevgili Ali Sayarın işletmeciliğini yaptığı Dodo ve Emre Erganiye ait Havana en iyi beachler arasındaydı. Sosyetenin altın kadını Sema Çelebinin açtığı S Point, Mey Restaurant, Melek Boza ait M& M Balıkda işler iyi gitti. Episkopi ile Recanın Yeri prim yaptı. Bodrumda iş yapan o kadar gay arasında Askhda sahne alan Gülşen bu yaz en iyi işi yapan kadın sanatçıydı. Kenan Doğulu, Serdar Ortaç, Altay ve Cenk Erenin sahne aldığı Polo 13de rezervasyonlar birkaç hafta önceden yapıldı. Club Min altında açılan Samba Gazinosunun zararı, ne yazık ki 100 milyarı buldu. Sevgili Yavuz Samancı, Seda Sayan, İbrahim Tatlıses, Müzeyyen Senar, Bülent Ersoyla çalışmak istedi. Halkla ilişkiler işini de sevgili Sibel Barışa verdi. Ama tüm çırpınmalara, özellikle sevgili Sibelin dişini tırnağına takıp sonuna kadar savaşmasına rağmen Samba sezona erken veda etti. Tıpkı Vaçenin sahne aldığı Karafaki gibi. Mert Özmene ait olan Fink Barda işler önceleri çok kötüydü ama eski manken İlgi Gövsanın iş başına gelmesiyle düzeldi. Evet efendim, bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla. Güzel günler sizlerin, artanlar benim olsun. Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr

Yazarlar