10.08.2022 - 16:20 | Son Güncellenme:
NEDİM BAYHAN-Harun UYANIK / İSTANBUL(DHA)
Yasemin Kay Allen Kilyos sahilinde yürüyüş yaptığı sırada kumsalda plastik atıklar ve ölmüş yunus görmüş ve o anları cep telefonu kamerasıyla görüntüleyerek; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sarıyer Belediyesini etiketleyip paylaşmıştı. O görüntülerin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sarıyer Belediyesi ekipleri kumsalı temizledi.
"ATIKLARDAN DOLAYI CAN KAYBINA ŞAHİT OLDUM"
Konuyla ilgili açıklama yapan Yasemin Allen, Sarıyer Kumköy ile Gümüşdere arasında yürüdüğü esnada üç atık türü bulduğunu belirterek, "İki tanesi tıbbi atık denilebilecek türden atıklardı ve insan ya da herhangi bir canlıyla temas ettikleri halde hastalık bulaştırabilecek, ciddi anlamda zarar verebilecek atıklardı. Diğer atık türü de paket dolgu malzemesi. İnce, beyaz ve plastik şeritler. Bir eşyayı kutunun içine koyduğun zaman zarar görmesin diye içine doldurduğun plastik ince malzeme. Bunlardan kilometrelerce vardı. Dalgalarla kıyıya çarptıkları çok belliydi. Yürüyüşüme devam ettiğimde de bunları yemekten dolayı ölmüş olduğu çok belli olan bir yunus yavrusu buldum. Bedeninin çürüme durumundan dolayı içi görünüyordu hayvanın ve içinde plastik atıklar vardı. Dolayısıyla bunları yiyip bundan dolayı ölüp karaya çarptığı çok belli. Atıklardan dolayı bir can kaybına şahit oldum. Bu bir çocuğun başına ne zaman gelecek diye sormaya başladım. Merak ediyorum. Bunun sorumlusu kim? Hangi firmalar? Eğer bugün yarın bir çocuk ya da bir insan şırıngaya basabilir. Çünkü iki tane medikal şırınga buldum. Diğer şırınga su doluydu, yani denizden geldiler" ifadelerini kullandı.
"BU CAN GÜVENLİĞİ MESELESİ"
Ünlü oyuncu, "Hastanelerden tıbbi atık Karadeniz'e mi atılıyor sorusu belirdi kafamda. Bir diğer bulduğum geleneksel Çin ilacı paketiydi. Bunlar devrilen bir konteynerden çıktıysa, bu tıbbi atık konteynırı mıydı? Hangi geminindi? Hangi firmanın adı? Ben böyle sorular soracağım ve bilmek istiyorum cevabını. Herkesin de bilme hakkı olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu bir can güvenliği meselesidir. Sular pis mi? Sularda hastalık var mı? Ben rahat rahat gözlerimi kapatıp, yüzebilecek miyim? Ayağıma bir şey batacak mı? Yoksa artık ben oraya gitmemeli miyim? Arkadaşlarıma önermemeli miyim? Kafamda bu düşünceler beliriyor. Ben de durumun ne kadar vahim olduğunu anlamadan dün suda yüzdüm. Endişeleniyorum 'İnşallah bir şey olmaz' diye. Bir şey olacağını da düşünmüyorum açıkçası ama çok çok dikkatli olmak lazım. Şimdi bir ekip gitmiş, orayı temizlemiş. Ellerine sağlık çok teşekkür ederim. Bu bir kereyle, o plastikleri toparlamakla olacak bir şey değil. Suyun kirliliği ve şırıngalar çok önemli. Bunlar nereden geldi? Bunların devamı gelecek mi? Karadeniz'de bir tıbbi atık problemi mi var? Sorularını sormak istiyorum" ifadelerini kullandı.