"Yaşadıklarımdan dolayı hiçbir şeyi zorlamıyorum"

'118 33' reklamlarıyla yıldızı parlayan Burçin Bildik, canlandırdığı farklı rollerle izleyici karşısına çıkıyor. 'Arkadaşım Max' ve son olarak 'Salih Kuşu' dizisinde izlediğimiz Bildik, ilk filminin devamı ve başrol oynadığı 'Sağ Salim 2' için kamera karşısına geçti. 'Salim' karakterine ikinci kez hayat veren oyuncuya, Ezgi Asaroğlu eşlik ediyor. Yapımcılığı ve yönetmenliğinin yanı sıra senaryosunu da Esoy Güler'in kaleme aldığı filmde, ayrıca Hüseyin Avni Danyal, Murat Akkoyunlu ve Murat Eken gibi oyuncular yer alıyor. Bildik, "Bu filmde gülmeyi vaat ediyoruz. İlk filmden daha komik ve aksiyon dolu bir film oldu" diyor. Salim'in komik değil, tam tersi çok ciddi biri olduğunu söyleyen Bildik'le, çekimlerin yapıldığı Kastamonu'da keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

'Sağ Salim 2'yi çekme fikri nasıl ortaya çıktı?

Bizim için ilk film bir başlangıçtı. İnternet üzerinde bu kadar büyük bir yere sahip olup, milyonlara varan izleyiciyi yakalayınca çok heyecanlandık ve ikinci filme başladık. İlk sahnemizi çekerken yönetmen yardımcımız "Arkadaşlar Sağ Salim 2 başlıyor" dediğinde gözyaşlarımı tutamadım, çok duygulandım. İkinci film daha geniş kitlelere ulaştıkça beni daha da mutlu edecek.

Yeni filminizde izleyenleri neler bekliyor?

Ersoy Hoca'nın (Güler) gözü çok farklı. O yüzden bol açılı, bol planı bir film çektik. Eminim, Ersoy Hoca makası eline aldığında çok üzülerek kesecektir sahneleri. Keşke hepsini yayınlayabilsek. Çok güzel bir oyuncu kadrosuyla çalıştık. Filmimizde birbirinden değerli oyuncular yer aldı. İzleyiciler daha komik ve aksiyon dolu bir filmle karşılaşacak. Salim'i bu filmde daha çok oturttuk. İkinci filmde değişik bir tiple seyirci karşısına çıkmasına rağmen özünde bir değişiklik olmadığı için gerçek Salim'i görmeye devam edecekler.

Bize biraz 'Salim'i anlatır mısınız?

Salim, Anadolu'da yaşayan ve bizim yok sandığımız insanlardan biri. Olaylar karşısında saf ve naif bir tarzı var. Başına gelen her olayda şaşırıyor. Biz şaşırmayı unuttuk. Seyrettiğimiz, okuduğumuz şeylerden, ölüye alıştık. Ama Salim ne unutuyor ne de bu duruma alışıyor. Salim yüreğinde Anadolu insanını taşıyan biri.

Peki karakteri ilk okuduğunuzda ne düşündünüz?

Salim yaratılmış bir karakter. Okurken "Bunun neresi komik? Nasıl yapacağım?" dediğimde sevgili Ersoy Güler'le bir toplantı yaptık. O toplantının sonucunda Ersoy Hoca bana "Komik olmak zorunda değilsin. Zaten Salim komik değil. Onun düştüğü durumlar, verdiği tepkiler komik, bizi de ilgilendiren bu" dedi. O lafın üzerine rahatladım ve böyle güzel bir oyun ortaya çıkarabildim.

'Salim'in bu kadar sevilmesinin nedeni sizce ne?

İnsanların Salim'i sevmelerinin nedeni kendilerindenmiş gibi hissetmeleri ve komik olmaya çalışmaması. Salim sadece hayatta ve ayakta kalmaya çalışıyor.

Film için öngörünüz nedir?

İlk film gişede bir başarısızlık yaşadı. Ama biz artık bütün başarıları maddeyle ölçmeye başladık. Ne kadar paranız varsa o kadar iyisiniz durumu oluştu. Oysa öyle değil. Bazı insanlar gönüllerde taht kurar. Birinci film gişede alt sıralarda kaldı gibi gözükse de gönüllerde taht kurdu. Birinci filmin DVD'si çıkınca korsan aldı başını yürüdü. Bu nedenle ikinci filmin DVD'si yayınlanmayacak. Birinci filmde bizi çok seven insanlar ikinci filme gelerek gişe başarısıyla filmimizi onurlandıracaklar ki biz üçü, dördü ya da başka filmleri çekebilelim.

Son yıllarda komedi filmlerinde bir artış oldu siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

İnsanlar gülmeyi unuttu, gülmek istiyorlar. Sağımızda solumuzda savaşlar, katliamlar gördük, duyduk derken hepimiz acık çektik. Hayat şartları zaten zor. Komedi filmleriyle insanlar bir süreliğine her şeyden kopup gülmek istiyor. Bizde onlara gülmeyi vaat ediyoruz.

Bu filmi diğer komedi fimlerinden ayıran nedir?

Bizi diğer komedi filmlerinden ayıran en önemli özellik komik olmaya çalışmayan oyuncuların yer alması... Bu filmde dört kat daha gülecekler. Birinci filmde Salim'in hikâyesi komikti. İkinci filmde hikâye genişledi Salim ve etrafındakiler komik.

Peki bu filmin sizin için dönüm noktası oldu dersek doğru olur mu?

Her iş, iyi ya da kötü kariyerinizde bir dönüm noktasıdır. Ama filmimiz bu kadar insana ulaşmışsa, bu film benim için gerçek anlamda dönüm noktası olmuş demektir.

Komedi rollerinin üzerinize yapışmasından korkuyor musunuz?

Hayır korkmuyorum. Haluk Bilginer benim örnek aldığım tek isim. Bugüne kadar Haluk Bilginer'in üzerine hiç komedi rollerinin yapıştığını görmedim. En iyi komedyenlerden biri ama en sert adamlardan biri de olabiliyor. Rolü ceket gibi giyip çıkartırsanız o rol sizin üzerinize yapışmaz. Şu an insanlar beni komedide görmek istiyor, ben de oynuyorum. Yarın bir yapımcı gelip "Burçin'den çok sağlam bir psikopat çıkar" dediğinde onu oynarım. Belki halk onu da sever. Ama şimdi geçtiğim ve sevdiğim yol komedi.

Sizi dansçı, şarkıcı ya da oyuncu olmaya iten neden neydi?

Yeteneklerinizle doğuyorsunuz. 5 yaşımda da böyleydim. Elimde tarak sesimi benzetmeye çalışarak mahallede Cem Karaca konseri verirdim. Sesimin daha ince olduğu dönemlerde Metin Akpınar taklitleri yapardım. Bu bir aşk öyle başlıyorsunuz. Tiyatro, dans, şarkıcılık hepsi birbirinin içinden geldi. Sanatçı bir ailede büyüdüm. O yüzden sanatın içine doğdum diyebilirim.

Bu yeteneklerinizin oyunculuğunuza nasıl bir katkısı var?

Dansçı ve şarkıcı olmak oyunculuk için çok büyük avantaj. Dansçı olduğum için devamlılık açısından kimseye rahatsızlık vermiyorum. Devamlılığımı tutan arkadaşlar "Hep aynı şeyi yapıyorsunuz" diyor. Çünkü ben 20 sene hep aynı şeyi yaptım. Her zaman elimi aynı yere kaldırmayı öğrendim. Şarkıcılığım sayesinde sesimi kullanmayı biliyorum. Bağırdığım zaman sesim kısılmıyor. Dikkat ederseniz Salim hep çığlık çığlığa oynuyor ama hiç sesinde düşme olmuyor. Mimiklerimi tiyatroculuk yaptığım döneme borçluyum. Bütün bu yeteneklerle ortaya bir oyunculuk çıkıyor.

Burçin Bildik nasıl biridir?

Kendimi seviyorum ve kendimle barışık bir adamım. Detaycı ve titiz biriyim. Sinirliysem "Sakın yaklaşmayın" durumum vardır. Yaşadıklarımdan sonra hayatta hiçbir şeyi zorlamamayı öğrendim. Her şey olması gerektiği gibi zaten oluyor. Hayatı bu mantıkta yaşıyorum ve etrafıma da bu enerjiyi yayıyorum. Ruh halim çevremi de etkilediğinden üzerime çok fazla stres yapmıyorum.

Size gelen proje tekliflerine nasıl yaklaşıyorsunuz?

Bu bir kumar. Zarı atıyorsunuz ya tutuyor ya tutmuyor. Ne kadar başarılı işlerin kalktığını ve yok olduğunu gördük. Hiç tutmaz dediğimizin 200 bölüm sürdüğünü de biliyoruz. İyi senaryosu olan bir işte her oyuncu zevkle rol alır. Senaryonun iyiliğine, nasıl olması gerektiğine halk karar veriyor. Ben de böyle bir durum içinde gelen tüm projelere aynı yaklaşıyorum.

Kriterleriniz neler?

Altından kalkabileceğim rol olması lazım. "Her şeyi yaparım her rolün altından kalkarım" demek insanın doğasına aykırı. Ben dans kökenli bir adamım. Hayatımın 20 yılı dansla geçti. Hep dans edip aynaya bakarak yaşadım. Rolde böyle. Bir rolü çıkartana kadar gecelerce uyumam. Kabul ettiğim her rol uykusuzluk yaratır. Parası ne kadar iyi olursa olsun yapamayacağımı düşündüğüm bir işi kabul etmem.

'TELEVİZYONDA OLMAYI SEVİYORUM'

Filmin yorgunluğunu atmak için tatil planınız var mı?

Tatil hayalleri kurmam, öyle bir kültürüm yok. Tatile gitmektense çalışmayı tercih ederim. Çalışırken dinleniyorum.

Çekimler sırasında buhar nedeniyle cildiniz yanmış. Kazayı nasıl atlattınız?

Kendimi sürekli motive ederek atlattım. Yönetmenimiz Ersoy Güler ve Kastamonu halkı çok yardımcı oldu. Güneşe çıkmam yasak diye elimde şemsiyeyle dolaştım. İşin bitmesi gerekiyordu ve benim şahsi kaprisim olamazdı o yüzden tamamen iyileşmeden işe başladım.

Şarkıcılık üzerine bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?

O hep benimle. Birlikte yatıp birlikte kalkıyoruz. Şarkıcılığım devam edecek. Ama insanlar beni oyunculukla tanıdı. Şu anda oyunculuk üzerine oynuyorum. Bir filmde, bir dizide şarkıcılığımı kullanırım. Elimden geldiğince, sahneye çıkabileceğim mekan olduğu sürece şarkıcılığa da devam edeceğim.