15.06.2014 - 19:43 | Son Güncellenme:
SENEM AYDIN
Rolüne Sibel Can kliplerini izleyerek hazırlandığını söyleyen oyuncu, yeni dizisini anlattı
Kanal D’nin yeni dizisi ‘Ulan İstanbul’, başlamadan çok konuşuldu; Şebnem Bozoklu’nun ilk fragmanında söylediği ‘Kezzapla Mayonez’ şarkısı sosyal medyada gündem yarattı.
Oyuncu, “İlgi göreceğini bekliyordum ama durumun bu kadar çığrından çıkacağını beklemiyordum” diyor. Rolün kendisini tavladığını söyleyen oyuncu, seyircinin de diziyi seveceğinden emin.
‘Ulan İstanbul’ sezonun iddalı projeleri arasında... Özellikle sizin söylediğiniz ‘Kezzapla Mayonez’li fragman çok konuşuldu...
Dizinin ilk görüntülerinin klip olması bence çok başarılı bir fikirdi. Ama sonucunun bu kadar büyük olacağını açıkçası düşünmüyordum. Klibimiz internete verildikten dört gün sonra tıklanma rekoru kırdı, bazı müzik kanallarında hit listesine girdi. Twitter’da biri bana “Sonunda telefonumun aranan melodisini buldum” yazmış. Gerçekten durumun bu kadar çığrından çıkacağını düşünmüyordum.
‘Yaren’ karakterini çıkartırken kimleri örnek aldınız?
Klibi seyrederken fark ettim, bende ağır bir Sibel Can etkisi var. Tavır olarak değil ama sahne duruşu olarak. Özellikle ellerimi kullanışımda öyle bir hava olduğunu fark ettim. Zaten role hazırlanırken çok fazla klip izledim, özellikle de
Sibel Can videoları...
Nasıl bir kadın bu ‘Yaren’?
Benim oynamayı aslında uzun zamandır istediğim tipte bir karakter. Cevher
gibi bir rol. Mersin’den, baba zulmünden kaçıp, İstanbul’a geliyor ve Bayhan’la ilk ‘Popstar’ın elemelerine giriyor. Fakat ilk geceden elenip, sonra uzun bir süre güneyde ‘Popstar Yaren’ adıyla küçük mekanlarda şarkı söylemeye başlıyor.
Sözü ve müziği kendine ait şarkılar söylüyor ve bir gün büyük bir arabesk yıldızı olacağına inanıyor. İstanbul’a gelme sebebi de iyi bir şarkıcı olmak.
‘Yaren’i sahnedeyken son derece alaturka, edalı ve işveli görebiliriz ama hayatın içindeyken erkeksi bir hal alıyor. Bir yandan da maddi zorluklar çeken bir kadın aslında. Altı kişilik ‘Ulan İstanbul’ çetesinin bir parçası ve bu bir suç çetesi aslında. Ama çok iyi niyetliler.
ŞÖHRET HAYALİM YOKTU
Siz hiç maddi zorluk çektiniz mi?
Hepimizin hayatında zorlandığı dönem-ler olmuştur. Mesela öğrencilik bunlardan biri. Ben İstanbul’da doğdum büyüdüm ama üniversiteyi İzmir’de okudum. Öğretmen çocuğuyum; annem de, babam da öğret-mendi. Tabii ki çok rahat bir öğrencilik hayatım olmadı, “Allah’ım şu haftayı ne zaman atlatacağız?” dediğim de oldu.
Hayalleriniz arasında günün birinde şöhreti yakalamak var mıydı?
Hayır yoktu aslında, öyle gelişti. Tanınmakla ilgili hedef hiç koymamıştım kendime. İşini düzgün yapan biri olmakla ilgili hedefim vardı.
Karakterin ‘Erkek Fatma’ hali size benziyor mu?
Dışarıdan nasıl göründüğümü bilmiyorum ama erkeklerle iyi anlaşırım. Yakın arkadaşlarım genelde karşı cinstendir aslında. ‘Erkek Fatma’lık demeyelim de, erkek dünyasının içine girmekte zorlan-mam. Futbolsa futbol, tavlaysa tavla...
BOŞVERMEYi SEViYORUM
Gerçek hayatta da dizilerde izlediğimiz kadar eğleceli misiniz?
Sıkıcı biri olmadığımı biliyorum. Genelde arkadaşlarım da benim gibidir, biraz boşvermeyi severiz. Bunlar tabii insanda enerji yükselmesi yaratıyor. Tabii ki dram da var hayatımızda, hiçbirimiz güllük gülistanlık yaşamıyoruz. Ama ben olabildiğince etrafımdaki dertleri deşmektense, “Geldi başımıza böyle bir şey, bir daha olmasın” deyip bir sonraki maça bakma taraftarıyım.
Seyirci ‘Ulan İstanbul’u sevecek mi sizce?
Beklentim yüksek (gülüyor).
Kulağımıza geliyor, insanların bu işi beklediğini duyuyoruz. Bir heyecan, bir merak yarattı. Bu bizi de hem
heyecanlandırıyor, hem de motive ediyor. Karşılığını çok merak ediyoruz ve
o gün bir an önce gelsin istiyoruz.
Çekimler nasıl geçiyor?
Hiç birbirine benzemeyen, bambaşka oyuncu tiplerinden oluşan bir kastımız var. Genelde sadece merhabam olan insanlardan oluşuyor ama sanki üç senedir bu işi çekiyor gibiyiz. Çekimlerde yapılan doğaçlamalar karşılığını buluyor, pasa gol çakma durumu var. O açıdan da keyfim çok yerinde. Bir de gerçekten çok eğleniyoruz, öyle bir güzelliğimiz de var.
ANNELİK İNŞALLAH BAŞIMA GELİR
Bugün eşiniz de (Emre İzer) setteydi. Nasıl bir çiftsiniz?
O da benim gibi hafif biri!
İşte de, ilişkide de hiçbir şeyi çok deşip kurcalamıyoruz. Dünyaya geldik, mutlu olalım, iyi bir insan olalım, az kişiyi kıralım,
çok da kötü bir hayatımız olmasın anlayışıyla yaşıyoruz.
Dizi yeni başladı ama anne olmak planlarınız arasında var mı?
Çok istediğim bir şey, inşallah başıma gelir. Tabii ‘Ulan İstanbul’dan sonra olabile-cek bir şey. Şu an önüm arkam ‘Ulan İstanbul’.