29.06.2022 - 16:58 | Son Güncellenme:
50 yaşındaki Ünlü oyuncu Winona Ryder, geçtiğimiz yıllarda 1992'de Keanu Reeves ile başrollerini paylaştığı 'Dracula' filminden bahsederek, Reeves’in, kendisi ağlayana kadar hakaretler yağdırmasını isteyen yönetmen Francis Ford Coppola’yı reddettiğini açıklamıştı.
Independent'in haberine göre; Ryder, Gary Oldman’ın canlandırdığı Dracula’nın bir sıçan yığınına dönüştüğü sahne çekilirken Coppola’nın kamera açısı dışında durup ikna edici şekilde ağlayabilmesi için kendisine defalarca hakaret ettiğini söylemişti. Coppola, ayrıca oyuncu kadrosundaki erkek oyuncuları da buna dahil etmeye çalışmış.
"TERSİ BİR ETKİSİ OLMUŞTU"
The Sunday Times’a konuşan Ryder, “Bağlamına oturtmak adına bu sahnede ağlamam gerekiyordu. Richard E. Grant, Anthony Hopkins, Keanu, hepsi... Francis hepsine beni ağlatacak şeyler söyletmeye çalışıyordu. Ama Keanu katılmadı, Anthony de katılmadı. Zaten işe yaramıyordu. ‘Cidden mi?’ diyordum. Daha ziyade tersi bir etkisi olmuştu" ifadelerini kullanmıştı.
Ryder, Coppola’yla arasının 'artık iyi olduğunu' ama bu deneyimin Reeves’le arasında uzun süreli bir dostluğun önünü açtığını söylemişti.
"SANIRIM EVLİYİZ"
Ryder, 2018'de Entertainment Weekly'ye verdiği röportajda ise; filmdeki evlilik sahnesi hakkında konuşmuş, "Aslına bakarsanız 'Dracula' filminde Keanu ile evlendik. Yemin ederim. Gerçekten evliyiz. O sahnede Coppola gerçek bir papaz oynattı. Sahneyi çektik, papaz yapması gereken her şeyi yaptı. O yüzden sanırım evliyiz" demişti.
COPPOLA DA DESTEKLEDİ
Francis Ford Coppola da Ryder'ın bu söylediklerini destekleyip, "Bir anlamda, çekim bittiğinde fark ettik ki Keanu ve Winona bu sahne ve seremoni sonrası gerçekten evlendi" demişti.
REEVES'DEN CEVAP
57 yaşındaki ünlü oyuncu Keanu Reeves'den de cevap gecikmemiş, aktör "Winona ve Coppola, evli olduğumuzu söylüyor. Sanırım Tanrı'nın gözünde evliyiz!" ifadelerini kullanmıştı.
YILLAR SONRA GELEN İTİRAF
Tüm bunların ardından Winona Ryder, 1993'te Johnny Depp'ten ayrıldıktan sonra 'kendi başının çaresine bakmakta zorlandığını' itiraf etti ve Michelle Pfeiffer'ın bu konuda kendisini desteklediğini de sözlerine ekledi.
50 yaşındaki oyuncu, Harper's Bazaar'a konuşarak; durumunu 1999 yapımı 'Girl, Interrupted'daki intihar girişiminden sonra bir akıl hastanesinde 18 ay geçiren Susanna Kaysen karakterine benzetti:
Girl, Interrupted' benim gerçek hayatımdı. 1994 draması 'The House of the Spirits' filminde, sonunda bir Şili hapishanesinde işkence gören bir karakteri oynuyordum. Yüzüme çekim için yapılmış olan sahte çürüklere, kesiklere bakardım ve kendimi bu küçük kız olarak görmek için mücadele ederdim. 'Bu kıza kendine davrandığın gibi mi davranacaksın?' diye sorardım. Kendime baktığımı ve 'işte içimde kendime yaptığım şey bu' dediğimi hatırlıyorum. Çünkü kendime dikkat etmiyordum.
Ryder, 'Age of Innocence'taki rol arkadaşı Michelle Pfeiffer'ın zorlu zamanların 'geçeceğine' dair ona güvence verdiğini, ancak kendisinin bunu 'duyamadığını' söyleyerek sözlerine devam etti.
SADECE BEŞ AY SONRA NİŞANLANDILAR
Ryder ve Depp, 1989'da çıkmaya başladıktan sonra Hollywood'un en gözde çiftlerinden biri oldu. İkili, bir film galasında tanıştı ve sadece beş aylık ilişkilerinin ardından hızlıca nişanlandı.
Çiftin ilişkisi, gördüğü yoğun medya ilgisiyle zorlu zamanlar geçirdikten dört yıl sonra aniden sona erdi; ancak bu kolay bir karar değildi.
2001 tarihli bir röportajda ünlü isim, Depp ile olan ilişkisini 'bir daha sahip yaşayıp yaşamayacağını bilmediği son derece derin bir aşk' olarak tanımladı. Depp ise, yoluna devam etmek için 'Sonsuza kadar Winona' dövmesini, 'Sonsuza kadar Wino' olarak değiştirdi.
"BENİM SEVDİĞİM JOHNNY'DEN EN UZAK ŞEY"
Ryder, Depp'ten sonra asla evlenmemesine rağmen, 'Karayip Korsanları' yıldızı, 2015'te Amber Heard ile dünyaevine girdi. Ancak sadece iki yılın ardından ayrılan ikilinin boşanması, tüm dünyanın konuştuğu bir hukuk savaşına dönüştü. Aktör, kısa süre önce eski eşiyle birbirlerine karşılıklı olarak açtıkları davadan zaferle çıktı.
Heard'ün, Depp'in kendisine şiddet uyguladığı yönündeki iddialarının ardından Ryder ise, eski sevgilisini savundu:
Tabii ki Amber'la evliliği sırasında orada değildim; ama onunkinden çok farklı olan deneyimimden yola çıkarak, Johnny'e karşı suçlamaları duyduğumda kesinlikle şoke oldum, kafam karıştı ve üzüldüm. Onun şiddet gösteren bir insan olduğu fikri, tanıdığım ve sevdiğim Johnny'den en uzak şey.