25.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Mesut Yılmaz-mesut.yilmaz@milliyet.com.tr
- Koleksiyonlarınızda nelerden ilham alıyorsunuz?
İlham aldığım belli bir şey yok. O an kafama ne eserse, ya da hoşuma ne giderse onu yapıyorum. Zevklerim, görmek istediklerim ve uyguladıklarım, o anki psikolojime göre değişiyor.
- Bu senenin trendleri neler olacak?
Dantelle, kasnak nakışının bütünleşmesi ve boncukla kristal sarkaç dekorları, bu sene çok moda... Işıl ışıl koleksiyonlar göreceğiz.
- Yurt dışına açılma planlarınız var mı?
Şu anki hedef, Türkiye’yi Paris Moda Haftası’nda temsil etmek.
- Kıyafet tasarımı yapmak kaç gününüzü alıyor?
Tasarım yapmak benim için çok kolay. Kumaşı elime alınca, şekillendirmek 10 dakika... Kime yaptığım, sanatçı da önemli tabii. Mesela Demet Akalın, Seda Sayan ve Safiye Soyman’a hazırladığım kostümler, çok kolay ilerliyor. Karışmıyorlar bana, işi bilene bırakıyorlar. İki günde hazırladığım kıyafetler var.
Dışarıdan bakıldığında, gelişmiş olarak görünüyor fakat durum içler acısı... Eline makas alan herkes kendini modacı ilan ediyor. Kim olduğunu bilmediğim, herhangi bir sektörel başarısı bulunmayan insanların İstanbul Fashion Week gibi önemli projelerde yer almaları, beni rahatsız ediyor. Modacı işini değil, televizyon maskotluğu yaptığı için sektörümüzde sıkıntılar yaşanıyor.
- Her modacının bir tarzı var, sizinkinden bahsedebilir misiniz?
Yaptığım ürünler uzaktan Tolga Çam diye bağırır, beni tanıyanlar hemen anlar. Taş işlemeler, transparan detaylar ve şıkırtıyı seven bir tasarımcıyım.
- Yaptığınız tüm defileleri sosyal sorumluluk projeleriyle bağdaştırıyorsunuz. Yeni bir çalışmanız var mı?
İlk başlarda öyleydi ama sonradan bozuldu. Parası olmayıp, defile yapmak isteyen her tasarımcı sosyal sorumluluğun altına gizlendi. Çünkü pek çok model, sosyal sorumluluk defilesinden ücret almaz, kolay sponsor bulunur. Bu da tasarımcıyı cezbeder. Artık defilelerimi sosyal sorumlulukla bağdaştırmadan gerçekleştireceğim. Ama her projemde mutlaka birkaç parça ürünümü dernek veya vakfa bağışlayacağım.
- Sanat camiasındaki şık ve rüküşler kim sizce?
Ebru Gündeş’in tarzı çok hoşuma gidiyor. Bazen rüküş tercihler yapsa da, genel olarak kıyafet ve saç-makyaj uyumu iyi. Demet Akalın da tarz bir kadın. Deniz Seki, doğruyu bir türlü bulamayanlardan. Ne giyse, rüküş. Hande Yener de aynı şekilde, şık diyebileceğim kostümleri bir elin parmaklarını geçmez. Kesenin ağzını açıp, zevkli tasarımcılarla çalışmalı... Seda Sayan’a bayılıyorum, sıradan bir elbise bile giydiğinde kostümü uçuruyor.
- Türk modacıları nasıl buluyorsunuz?
Tarzını beğendiğim birkaç meslektaşım var. Tuvana Büyükçınar, Sagaza Madrid ve Nur Yerlitaş’ı tarz olarak kendime yakın buluyorum. Hakan Akkaya’ya modacı bile diyemiyorum. Onun da tarzını beğendiğim söylenemez. Gerçi modacı olmadığı için tarzının da kötü olması gayet doğal. Ekrana çıkıp, ona buna sataşmakla, modacı olmak arasında dağlar kadar fark var.