04.05.2013 - 20:57 | Son Güncellenme:
U. Kaan Altın / kaan.altin@milliyet.com.tr
Yemek servisleri olduğunu da bilmiyordum, ta ki hafta içinde Ortaköy’de açılan ikinci Kiki’ye uğrayana kadar...
Burası şık bir gastro-pub. Her köşesine kadın eli değdiği belli. İlk kez tanıştığım insanlarla kolay kolay iletişim kuramam, daha doğrusu kendimi açmam zaman alır ama mekânın sahibi sevgili Burcu Denizer’le hiç de öyle olmadı iletişimimiz. Kimyamız hemen tuttu. New York’ta işletme okumuş, sonra Türkiye’ye dönüp sosyoloji eğitimi almış. İş hayatına kendi tasarımı elbiseleri satarak başlamış. Endülüs ve Fas’ta kısa bir dönem yaşadıktan sonra orada gördüğü çay evlerinden esinlenerek 2007’de Çukurcuma’da Kiki Çay Evi’ni açmış. Macera da böyle başlamış. O dükkan Sıraselviler’deki Kiki Bar’a dönüşmüş kısa sürede.
Eğitim şart
Kendini sürekli yenileyen tiplerden Burcu. Burada da durmamış, Türkiye’nin sayılı aşçılık okullarından Mutfak Sanatları Akademisi’nde almış soluğu ve kasımda da Kiki’yi Ortaköy’e taşımış. Şimdilerde genellikle Ortaköy’de duruyor ama Sıraselviler’deki dükkanı da ihmal etmiyor.
Armut dibine düşmüş
Aslında, işletmecilik/aşçılık genlerinde var denilebilir onun için. Babası, et denince ilk akla gelen köklü lokantalardan Gelik’in kurucularından İbrahim Denizer; annesi meşhur Smyrna Cafe’nin sahibi Sibel Bere. Armut dibine düşmüş yani, son kaçınılmazmış. Ama aslında aşçılık mahareti, anneannesinden miras Burcu’ya. Daha çok küçükken kendisini büyüten anneannesiyle mutfağa girer, yemekler pişirirlermiş.
Boynuzun kulağı geçmesine daha var belki ama Burcu’nun yemekleri de yabana atılacak gibi değil. Belli bir saatten sonra gece kulübüne dönüşen bir mekânda hele... Örneği çok yok bu tip işletmelerin Türkiye’de. Burcu başarıyla kalkmış işin altından. Basit ama son derece doyurucu ve işlevsel bir mönüleri var.
Yemekler gayet başarılı
Biz bayağı sert esen rüzgarın altında terasta oturduk o akşam sevgili Aylin’le (Kement). Kendimizi Burcu’nun maharetli ellerine teslim ettik. Muhammara, humus ve köz patlıcandan oluşan meze triosuyla başladık. Kabak mücver, avokado yatağında gelen lime soslu karides, bebek kalamar ızgara, dereotu ve narenciyelerle marine ettikleri somon ve ezine peynirli sigara böreğiyle devam ettik. Hiçbiri utandırmıyor. Deniz ürünlü risottodan tadıp, finali pancarlı kuskusla servis ettikleri ızgara bonfileyle yaptık. Pancarlı risotto yemiştim ama kuskusu ilk kez denedim. Pancar, çok yakıkmış. Et de çok lezzetliydi. Ekmeklerini de kendileri yapıyorlar, küçük bir not olarak ileteyim.
Erken oturduk, güneşi orada batırdık o akşam. Saat 22.00’ye doğru biz kalkarken müziğin volümü hafiften yükselmiş, lokanta, kulübe dönüşmeye başlamıştı. Bana çok hitap eden bir konsept değil ama açıkça söylemek gerekirse adını 1920’lerin Paris’inde fırtına gibi esen bohem sanatçı Alice Ernestine Prin’den; nam-ı diğer Kiki’den alan kulüp, belli bir saatten sonra yıkılıyor. Ünlü DJ’lerin setin başına geçtiği özel konsept gecelerini düşünmek bile istemiyorum. Umarım Kiki uzun soluklu olur, umarım Burcu Denizer, genç yaşında girdiği (hâlâ çok genç aslında, henüz 32 yaşında) sektörde her daim başarısını sürdürür. Yolu açık olsun.
ZENGiN MÖNÜ UYGUN FiYAT
Kiki’de fiyatlar makul. Köy tavuklu (organik) çorbayla açılıyor mönü. Ederi, 12 TL. Meze triosu da 12 TL. Başlangıçların fiyatları, 10-20 TL arasında değişiyor. Makarna ve risottolar 22-28, salatalar 18-28 TL arasında. Ana yemeklerden ızgara kasap köfte 24, kağıtta levrek 28, ızgara bonfile de 38 TL. Pazarları da minimal bir brunchları var, hatırlatayım. Adres: Mecidiye Mah. Osmanzade Sok. No: 8, Ortaköy Tel: 0 212 258 55 24www.kiki.com.tr