‘Ufak Tefek Cinayetler’de “Sağlık sorunları var” dediler Aslıhan Gürbüz için özellikle... Gerekçe olarak söylendi. Yapım cephesi de bu durumu kabullenirken, hayallerinin daha farklı olduğunun sinyalini verdiler; “Ama hazırladığımız hikayeyi yazamadık.”
“Anlatacak çok şey vardı” demek istiyorlar... Seyircinin bu nedenle diziye ilgisinin hangi boyutta olacağını tahmin edemedikleri de bir başka konu... “Güzel bir final yazıldı” diyorlar. ‘Ufak Tefek Cinayetler’i bu ‘telenovela’ soslu sektörde, farklı bir deneme olarak görüyorum. Entrikalardan uzaklaşmadan, araya zeki polisiye bilmeceleri katan, ‘beyaz Türk’ haliyle ‘total’ kitlemizi de bir şekilde ilgi alanına katabilen bir yapımdı.
ANA HABERDE SERBEST, DİZİDE YASAK
‘Söz’de Karabatak, Erdem Komutan’ın eşi Güler Hanım’ı öldüren ve nişanlısı Nazlı’yı da vuranların peşinde... Polis de onun izinde... Yavuz, komutanın tamirhanesine gelir. “Yurt dışına çıkacağım ş... ellerimle gebertip” diye başlayan bir cümlesi vardı. Yavuz, “Ya tabutta dönersen, seni komutanıma teslim edeceğim” dediğinde, “Komutanım ş....sizi ellerimle geberteyim, neyle dönersem umrumda değil” gelen cevaptı. Devam ediyor Karabatak, “Ş....sizi bir Türk subayının eşini öldürdü...”
Ev ahalisi, “Şerefsiz demek de mi buzlanıyor artık? Ana haberde serbest, dizilerde yasak, öyle mi?” diye sordu.