‘Novelas Turca’, İspanyolca Türk dizisi demek. Böyle de bir olay var Güney Amerika’da. Peru’da ‘Latina Turkish Awards’ diye bir ödül töreni yapıldı. Haberleri bizim basında da yer aldı. “20 yıldır Peru’da Meksikalılar vardı. Sonra Venezuela ile Brezilyalılar geldi. Bugün, Türk dizileri furyası var.” Bu satırlar Türk dizilerini alan America - TV’nin tanıtım yazısından. 1958’de kurulmuş ve ülkenin bilinen bir kanalı. Yazıda şöyle bir yorum da yer alıyor; ‘Uzak Doğu’nun (Lejano Oriente) tüm yollarından gelen üç büyük proje.” ‘Gümüş’, ‘Muhteşem Yüzyıl’ ve ‘Sıla’ dizileri söz konusu.
‘Gümüş’ Arap dizisi mi?
Kısa bir özet yapılmış yazıda; “Arap dünyasındaki en tutucu toplumda aşk ve bir genç çiftin yanlış anlaşılması, ama bunu kırmayı başarabilmeleri.” Hani nasıl derler, ağzımızla kuş tutsak, bakış bu! Yazıda, İspanyolca konuşan topluluklara çok az bilinen bir kültür ve geleneklerin de öğretildiğinin altı çiziliyor. Türkiye, Peru’dan böyle görünüyor (!) (Not: Yazı 15 Nisan 2015 yılında Amerika - TV kanalının sitesinde ‘Türk dizi furyası geliyor’ başlığıyla yayınlanmış.)
HINCAL ULUÇ HAKLI MI?
Hıncal Uluç, Ahmet Hakan’ı “O zaman ‘Kısa bir ara’ deyip, yayına tam 15 dakika ara vermek ne oluyor? Sen, kısa lafının anlamını mı bilmiyorsun?” diye fena halde eleştirmiş. Sözünü ettiği yayın geçtiğimiz pazartesiydi. Merak ettim, diğer kanallara baktım durum nedir diye? Sıradan gidelim; ATV’de, 19.45 gibi Cem Öğretir “Kısa bir ara sonra kapanış” diyerek noktayı koyuyor. Altı dakika civarında bir ara veriyor. FOX’ta Fatih Portakal, “Reklamdan sonra veda temennisi” diyor 19.45-19.59 arası
reklam giriyor. Show TV’de Jülide Ateş, “Kısa bir reklam arasına gidiyoruz” diyerek kapatıyor. 19.48’den 20.00’ye kadar reklam, sonra dizi. Star TV’de 19.35’te başlıyor reklamlar, bültenin arasına giriyorlar, 19.43’e kadar. Nazlı Çelik tekrar habere gidiyor ve 19.58’de bitiyor haber. Ardından ‘Paramparça’ dizisine geçiliyor. Ortalama 12 ila 13 dakika arası reklamlar. Haber arası reklam ya da “Birazdan veda edeceğiz” diyerek reklam girmesine ben de karşıyım. Mesele Ahmet Hakan haberleriyle sınırlı değil.
BU BELGESEL BİZDE GÖSTERİLSİN
Antartika’nın bu kadar derinlerine ilk defa inildi. ‘Bilinmeyen kabuklu böcekler, adını bilmediğimiz balık çeşitleri. Her metrekarede farklı beş hayvan türü’. Böyle bir dünya. Buz dağının altındaki hayat. Fransız deniz biyologu ve sualtı fotoğrafçısı Laurent Ballesta ve arkadaşları, 52 gün Antartika’nın derinliklerinde dolaştı. Araştırma için 20 metreye kadar izin vardı. Onlar 70 metreye daldı. Beş katlı elbiseleri, 90 kilo ağırlığında malzemeleriyle eksi 1.8 derecedeydiler. ‘Antartika; İmparatorluğun İzinden’ belgeseli 28 Ocak’ta Arte’de yayınlandı. Bu belgeseli bizde acaba kim yayınlar?