Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Birden sokağa çıkma yasağı ekranda yazdı. Sonra? Bir panik, bir panik... Kanal 24’te Ersoy Dede, “Bu tedbir, cumartesi-pazar günlerindeki teması en aza indirmek için yapılmıştı. Şu anda temas iki günü çoktan geçmiş durumda” diyerek özetliyordu. Bir de teklifi vardı: “Şu saat itibarıyla açık olan marketleri video olarak belgelesinler, polise göndersinler.” Hani 21.00’den itibaren marketler kapalı durumu... Panik, her şeyin önünde, video’lar sokaktaki kuyrukları gösteriyordu ekranda.

SOKAĞA ÇIKMA, EKRANA ÇIK

Biz, kıtlık günlerini gördük

Haberin Devamı

“Bizim dedelerimiz, ninelerimiz kıtlık günlerini gördü, biz görmedik” diyenler, ‘12 Eylül tecrübelerini’ anlatanlar vardı. “İki gün ekmek yemezseniz ne olacak?” diye not almışım Tevfik Özlü hocamızın sözü olarak. “Lütfen yapmayın, yarın sabah da ekmek alabileceksiniz” diye sesleniyordu Erdoğan Aktaş. Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Alpay Azap, “Uygulama çok yanlış oldu gibi görülüyor” diyordu. Çünkü, “Yeni kişilerin hastalanması ve odak haline gelmesi gibi bir durum maalesef söz konusu” diyordu. Uygulamanın daha önce açıklanması gerektiğini söylüyordu hoca.

Ekranda kuyrukta bekleyenler ve dükkanlar önünde dolaşanların yakın temas halleri vardı. CNN TÜRK, hemen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bağlandı. Başak Şengül’ün, tam da “Daha önce açıklansaydı yasak diye soranlar var”, sözlerine bakan Soylu: “Hanımefendi o soranlara da şöyle bir cevabımız var. Sanki daha büyük bir telaş olurdu.” Bu arada bakan Soylu, “Çok doğaldır ki bu yarım saat içinde acil ihtiyaçlarını almak isteyenler alırlar” dedi. Yani ‘yasağa uymayan marketler’ durumu da ortadan kalkmış oldu. Prof. Ahmet Saltık, “İçişleri Bakanlığı çok acele davrandı” dedi.

“Halkımız biz sizi iki günlüğüne eve kapatacağız ama yaygın bir test taraması yapacağız derlerdi, bunun amacı da yok ortada” diyordu. Efendim tespitlerime göre, Bilim Kurulu Üyesi dört üye ekrandaydı. Her akşam hemen hemen, değişik kanallara çıkıyorlar. Bilim Kurulu’nun bir mahremiyeti vardır. O kartviziti taşımak, her bir hocanın farklı kanallarda kendi görüşünü belirtmesi anlamına gelmez. Ama başından beri böyle gidiyor. Bir de Türk Tabipler Birliği’nin başkanı mesela bir tane ‘haber kanalına’ çıktı mı?