Sohbet etmek, hikayesi bol birini karşına almak ya da ağzı güzel laf yapan biriyle konuşmak değildir. Meraktır, hele kuşak farkı varsa, anlayabilmek ve anlatılandan ders çıkarabilmektir. Bayram münasebetiyle ekranda birçok sohbete tanık olduk.
Cesaret Ana’yı oynamak
Ani İpekkaya, Kanal 24’te Zeynep Türkoğlu’nun konuğuydu. İpekkaya, “Cesaret Ana ve Çocukları’nı Türkiye’de oynayan ilk kadın oyuncu benim. Dünyada yedi kadın rol almıştı o zamanlar” dedi. Fevkalade önemli bir ayrıntı... Bertolt Brecht’in epik tiyatrosunun en önemli eserlerinden biridir. 1978 yılında TRT’de Ani İpekkaya’lı yorumunun ekrana geldiğini biliyor muydunuz ve kanalın bir zamanlar aslında ne de güzel işler yaptığını? Zeynep Hanım konuyu açsa, oyunun önemiyle ilgili belki bu bilgileri de edinecektik.
‘Rüzgarlı Bayır’lı günler
Bakırköy’deki kadınlar matinesinde unutamadığı filmi de anımsattı sanatçı, “Laurence Olivier ve Merle Oberon’un başrollerinde olduğu, ‘Rüzgarlı Bayır’ oynuyordu. Çok eski, belki hatırlamazsınız onu... Emily Bronte’nin romanı, defalarca çevilmiştir.”
Bu sohbette, sunucu hemen araya girmeli ve o matinelerde oynayan filmleri ve anıları deşmeli, değil mi?
Olmadı, ‘hatırlamazsınız’ın altında kalındı.
YAZAR, ‘FELLİNİ’ DİYOR SUNUCU NE YAPIYOR?
Habertürk’te Selim İleri, Kübra Par’ın ‘Açık ve Net’ programına katıldı. Par, “Bugün gençlere dönüp, ‘Şu beş filmi seyredin’ deseniz, hangi yapımları söylersiniz?” diyerek yazara sordu. İleri, “Yaz tatilinde Fellini’nin ‘Sekiz Buçuk’ filmini yeniden izledim. Olağanüstü bir yapım” dedi. “Yine Fellini’nin ‘Amarcord’ çalışmasını sayabilirim” diyerek örneklerine devam etti. Sonra, konu tekrar ‘Sekiz Buçuk’ filmine geldi, konunun üzerinde duruyordu İleri... Ve Par, bu durumu seyrederek, “Diğer soruya geçelim” dedi. Sunucumuz sormuyor ki, “Neden sizi bu kadar etkiledi? Biraz anlatın” diye...
‘Sohbet etmek zor zanaat’ dediğim işte böyle bir şeydi.