Bugün biraz pek de konuşulmayan ‘ekranda müzik’ üzerine bir yazı yazmak istedim. İspanyol televizyonlarının en uzun soluklu canlı konser yayını, 20’nci yılını kutlamış. İspanyol Devlet Televizyonu’ndaki yayında, ‘Concert Radio 3’, 1998 yılından bu yana yılda ortalama 150 konser yayınlıyor.
Amaç, müzik listelerine giremeyen yetenekli şarkıcı, grup ve enstrüman çalan müzisyenleri tanıtmak... İspanyol popüler müziğinin en büyük destekçisi olarak değerlendiriliyor program. Birçok isim bu yapımdaki performanslarından sonra adını duyurma fırsatı bulmuş.
Şimdi YouTube’dan elinde gitarla çalmak başka, muhteşem bir sahnede ışık ve ses standardı yüksek bir atmosferde çalmak başka... Aklıma bizim durum geldi.
Var mı bizde böyle bir program? TRT’nin müzik kanalı var. Program, istemediğin kadar çok... Peki aradan sıyrılan, böyle marka olabileni var mı? TRT Müzik ağırlıklı olarak TSM (Türk sanat müziği) ve THM (Türk halk müziği) üzerinden gidiyor. Canlı, hareketli, gençleri çekecek bir renk ve sunum hali yok. “Bizim izleyicimiz var, biz halimizden memnunuz” diyebilirler. “Caz da var, klasik müzik de var” diyebilirler. Biz marketten bahsetmiyoruz ama...
Bir zamanlar vardı
TRT’nin bir zamanlar böyle özel programları vardı. Canlı müzik yayınlarına, TRT 1 önem verirdi. Fatih Erkoç’la ‘Yankılar’ vardı mesela. Özcan Deniz’in ‘İki Renk’ programı vardı. Biz de grup olarak çıkmıştık.
Böyle marka olabilecek kapasitede bir program, Türkiye’de uzun süre yayınlandı aslında, ‘Akustikhane’... Mekan anlayışı, sunumu, bir stüdyoda çalan haliyle farklı bir hava verdi. 2010’dan bu yana tam sekiz yıl çok geniş yelpazesiyle bir yerde İspanya’daki örneğe yaklaşan bir tutum içinde diyebilirim. En son Bloomberg HT’deydi. Türk popüler müziğinin standardını yükseltmek, yelpazeyi genişletletmek, genç kitleyi farklı, ilgisini çekebilecek örneklerle donatabilen ve albenisi olan böyle bir yapımın bizde olma şansı bana göre yok. Öyle olunca da, pop müzik ‘istenilen’ kalitenin altında kalmaya mahkum.