Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cumartesi yayınlanan bölümünde ‘Arka Sokaklar’ın, bir yerlere mesaj gitti ama nereye? Suriyeli bir kaçakçı var. Onu koruyan da Soydan Öğüt. Onun da polisin içinde adamları var. Rıza Baba kaçakçıyla uğraşıyor. “Uğraşma” diyorlar. Dinlemiyor. Odasını polis basıyor. Aramada çekmeceden Komiser Bekir’i vuran silah çıkıyor. Soydan’ın polis içindeki adamları Rıza Baba’yı gözaltına alıyor, sorgu odasına koyuyor...

Senaryosu böyle de senaryoya gerek yok; gerçeği zaten ortada. Emniyetin hali meydanda... Tabii şimdi ister istemez merak edip soruyor seyirci: “Şimdi bunlar hangi polis oluyor?”, “Paralel mi, iktidar mı?”

Haberin Devamı

Soydan Öğüt, sorgu odasında Rıza Baba’yı ziyaret ediyor. Rıza Baba, “Kim var kim yok, çıkacak ortaya. Başladı Soydan görmüyor musun? Orasından burasından açık vermeye başladı sistem...” diyor.

Sanki ‘paralele’ karşı gibime geldi. Bilmem ne dersiniz? Yoksa öteki taraf mı?

DUVARDAN BİR TUĞLA ÇEKTİK
“Bir tuğla çektik duvardan. Tek tek döküleceksiniz” diye ekliyor Rıza Baba... Soydan Öğüt, “Rıza burası Türkiye, burada duvarda tuğladan bol bir şey yok. Burada rezillik diye bir şey yok. Herkes birbirinin yüzüne bakar, kimse gerçeği görmez. Olan senin gibi kahramanlık taslayanlara olur...”
Nereye çekersen çek gider bir mesaj. Her türlü ‘operasyona’ gönderme mevcut. Ve Rıza Babanın son sözleri kahraman Türk polisi filminin sonu gibi: “Ben kahraman değilim. Ben bu devletin memuruyum. Bu devlet günahıyla sevabıyla hepimizden büyük...”
‘Arka Sokaklar’ın senaristleri yeni damarı bulmuş. Ama fazla da ‘renk’ vermek istemiyorlar. “Her şey devlet için” diyorlar ama ucundan azıcık da çıtlatmaya çalışıyorlar!
TAMAM MI ŞİŞMAN?
Müjdat Gezen, İlber Hoca’ya çok kızmış, Halk TV’de epey konuştu. İlber Hoca’nın Topkapı Sarayı müdürlüğü günleriyle ilgili bir soru üzerine konuşmaya başladı Gezen.
Uğur Dündar, Dolmabahçe’de Atatürk’e ait porselenlerin kaderine terk edildiği yolunda bir haber yapmış. Bu sorulmuş. Hoca, “Kaşıkçı Elması değişti diye yazan adamın ben neyine güveneceğim. Deli mi ne? Aptalın biri... Salak bi herif yani kusura bakmasın” demiş.
Gezen, özetle şunları söyledi: “Herkes haddini bilecek, çocuk. Tamam mı şişman? Haddini bileceksin, sonra haddini bir bildirirler, şaşırır kalırsın. Tamam mı şişman? Bir daha sakın haa, kulaklarını çekerler.”
Özeti buydu. Bir 15 dakika konuştu Müjdat Gezen. Bulunmadığı bir ortamda Uğur Dündar hakkında böyle sözlerin söylenmesine cevabı olduğunu ilan etti...
SİZİ OYUNCU YAPALIM
Oyuncu olmak, gazetelerin magazin sayfalarında yer almak günümüzde birçoklarının hayali... Cihangir tayfasından biriyle konuşuyordum. Laf oyuncu yetiştiren, diksiyon dersi veren kurumlara geldi.
Birçoğu ünlülerin, marka isimlerin kurduğu şirketler.
Genç arkadışımız da çok ünlü bir ismin kurslarına gitmiş. Haftada iki gün, yıllık 2 bin 500 TL vermiş. Bir başka arkadaşı yine çok ünlü bir ismin açtığı kurslara altı aylığına gitmiş, 3 bin TL vermiş. Doğaçlama, beden dili, hareket, jest, mimik vs... her şey varmış programda.
“Ben iyi öğrenciydim. Kursun dışında kendimi geliştirdim. Ama ‘Kursa gelenlerden kaç kişi başarılı oldu?’ dersen benden başka kimse yok” dedi. Peki neden? Parayı veren herkes alınıyor, yetenekli mi değil mi bakılmıyormuş. Ailesine ‘oyucu olacağım’ diye mal mülk sattıran bile varmış...