‘Misafir’ dizisi bitti, kısa sürdü. Buğra Gülsoy’u bir başka ‘baba’lı dizi projesinde bekleriz. Hazal Kaya, sevgisiz ve travmatik anılarla büyümüş birini ‘bütün sahnelerinde abartılı’ bir halde bizlere sundu. Bizde neden tutmadı ‘oyunculuk’ ya da ‘hikaye’yle özetlenebilecek bir durum değil. “Yahu daha kötü hikaye ama tuttu” diyorlar bir dizi için. ‘Misafir’ demek ki sevilmedi. Nedeni bu kadar basit, fazla ‘teorik ve de estetik laflara’ gerek yok.
YALANCI FİNALİ
Sezonun iyi işlerinden biriydi. Hikayesi ve de oyunculuğu ve de ters köşeleriyle... Mesela millet sevmedi. Orijinali İngiliz, ‘İngiliz soğukluğu var sevmez bizim açık kanal izleyicisi’ diye bir laf. Bu beklenenden önce final için yeterli mi? Önemli değil gerekçe olsun. Final tabii ki ‘anlatacak hikaye vardı hemen toparlayalım’ şeklinde olunca, geriye sadece, ‘Merak ettik, bakalım ne olacak?’ sorusunun cevabı kaldı.
TELEVİZYONU BİTİRDİ
90’lı yılları hatırlayın, bir tartışma programı olurdu. Bir sansasyonel de olsa haber programı olurdu. Hafta sonu eğlencesi vardı. Şimdi hiçbiri yok. Şov programı vardı son zamanlara kadar. Onlar da bitti. Zoraki müzik programı yapıyorlar, o da kaynıyor. Dizi ele geçirdi açık kanalı, televizyon yayıncılığı bitti. Hiçbir kanalın bir albenisi, bir güzel paket içinde sunum derdi yok. İzleyici de televizyon izlemiyor akşamları dizi seyrediyor. Ne sektör ne de izleyici bu ülkede televizyon yayıncılığı yapıldığını söylemesin.
NEREYE KADAR?
Netflix tek başına bir dizi ve film fabrikası. Her yayınladıkları beğeniliyor mu? İnternet ortamında ya da dijital yayınlanan film dizi ve programların yüzde 60’a yakını izleyen tarafından beğenilmiyormuş. Netflix yayınlarının beğenilme oranı nedir? Önümüzdeki hafta 25 yeni dizi, film program ekleniyor. Büyük çoğunluğu dizi. Ömür yetmez izlemeye. Bu ‘aksırıncaya kadar tıksırıncaya kadar izleyin’ düzeni ne kadar devam edecek?