Piyasanın önemli şahsiyetlerinden birine sordum. “Piyasada heyecan yok. Yani, yeni diziler var ama böyle ahım şahım bir ekip filan görülmüyor” dedim. Tam yerinden vurmuşum. “Büyük iş yok, çünkü dikkat edersen büyük oyuncular da yok” dedi. Örnekleri sıraladı. Burak Özçivit, Kenan İmirzalıoğlu, Halit Ergenç, Serenay Sarıkaya, Barış Arduç, Bergüzar Korel ve Elçin Sangu... Peki bu ne anlama geliyordu, ne yapacaklardı? İşte sürpriz, o zaman patladı.
Hepsi Netflix’in yolunu tuttu
Bu hafta Netflix’le konuşmuşlar. “Anlayacağın, değerler yer altına kaçıyor” diye espri yaptı arkadaşım. Platform, girdiği ülkelerde, aslında sektörü de ele geçiriyor. Girin sitesine, gözle görülür bir dizi ve film tekeli var. Türkiye pazarında da, ABD’ den sonra dizi ihraç eden ikinci ülke konumunda, pas geçebilir miydi? Hangi içerikler Türkiye’ye biçildi, onu zaman gösterecek. Arkadaşım “Yazarlar ve yapımcılarla da konuşuyorlar” dedi. “Hangi şirketler?” diye sordum. “Büyükler de yeter” dedi. Ay Yapım, Med Yapım ve TİMS& B Production duydukları.
Kaliteli yerli bu platformda mı?
“Sektör değişiyor yani Netflix tekel oluyor. Artık kanalların tekeli bitti, yerli kaliteli dizileri Netflix’ten mi izleyeceğiz?” diye sordum. “Aynen” dedi.
Peki kim ilgileniyor?
Benim kulağıma gelen, Netflix Pazarlama Müdürü Kelly Bennett. Daha önce Avrupa, Orta Doğu ile Afrika’da, Warner Bros ve Pictures için dijital pazarlama alanında da çalıştı 10 yıl gibi uzun bir süre.
Kanallar ne yapar?
Düzenin fazla bozulacağı kanaatinde değilim. Sektörün, her yere yetişecek kapasitesi var. Yeni oyuncular, star isimler bu vesileyle çıkış yolu bulur. İçerik itibarıyla ‘telenovela’ formatından vazgeçilmez. Bazı platformlarda ‘ekrandaki dizileri izlemeyen kitleye hitap’ formülü zaten işliyordu. Netflix’le bu daha yukarı çıkar. Batıda kanallar ortak platform kurarak, bu tekele karşı durmaya çalışıyor. Bizde öyle bir durum olmaz.