Hep yazdım, milletin kafasına vura vura, “Reklamlarla ürün satılmaz” diye... “Hele uzun reklamlarla hiç olmaz” diye... Cem Yılmaz stand-up yapıyor reklam niyetine, izleyici ürüne bakmıyor, Yılmaz’a gülüyor. Group M Medya yatırım kuruluşu (ABD’li dünyanın en önemli medya yatırım kuruluşu Türkiye’de de mevcut) ‘Video Devleti’ (State of Video) raporu yayınladı. Bugünkü klasik televizyonun yeni bir hayat belirtisi göstermediği, kurtuluşun mega birleşmelerle olabileceğinin altı çizildi. Bu konuda özellikle işin reklam tarafıyla ilgili bölüm önemli.
Group M raporunun özet görüşlerinden biri; “Reklam destekli televizyonculuk bitmiştir.” Ne kadar çok reklam, o kadar dizi işi bizde de S.O.S. verecektir mesela. 120 dakika dizi meselesinin püf noktası burasıdır. Uzun dizi reklamı, reklam da uzun diziyi biterecektir, nokta!
30 saniyelik bile uzun
Nielsen’in bu yıl ABD’de yayınlanan 80 reklam kampanyasıyla ilgili yaptığı bir yoklama şu gereği ortaya çıkarmış: Ekranda 30 saniyelik reklam süresi bile fazla. 15 saniyelik reklamlar ürünlere daha çok yarıyor. Bizdeyse mini dizi niyetine reklam sunuluyor! İzleyici-tüketici reklama değil, onu oynayan oyuncuya takılıyor çünkü. Sonra gidip, ne o bankaya para yatırıyor ne o pantalonu giyiyor!
Abone sistemi de bitecek!!
Bunu hiç düşünmemiştim. Abone sistemiyle yürüyen platform yayınlarında bir ‘abonelik yorgunluğu’ söz konusu olacak. Group M’nin raporundan böyle de bir sonuç çıkıyor. Netflix’i açıyorum, önümde sayısız film, dizi ve belgesel geliyor. AVM’lerde uçsuz bucaksız dükkanlar vardır, girdin mi başın döner, elbiseler, tişörtler, paltolar ve pantalonlar arasında kaybolursun. Netflix’te de öyle oluyor valla! Başım dönüyor...
İzlettirmek zorlaşacak
Raporda bir önemli nokta daha var: Bundan böyle program kesintileriyle izleyiciye reklam izlettirmek daha da zorlaşacak. Kapitalist sistem var oldukça ürün reklamı da olacak. Ve fakat yöntemler değişecek. Klasik televizyon reklamları mantığı bitecek.