Kanal 7’de ‘Namuslu’ adlı film, sayısız gösterimlerinden birini daha yaptı. Kesintili. Bunu söylemekten gerçekten sıkılıyorum. Şansa izledim. Hani severim, her daim gördüğümde takıldığım standartlarımdan biridir ‘Namuslu’. Şener Şen’in oynadığı mutemet soyulmuştur, bunu kimseye anlatamaz. Millet onu parayı zimmetine geçirdiğini ve sakladığını zanneder. Bundan da en çok mutlu olan eşidir (Ayşen Gruda). Memur haline itibar etmeyen, yatağına bile kocasını almayan kadın, Şener Ağabey zengin olunca işveye başlar. İşte o sahne. Salona bir pijama bırakır, katlanmış. “Gerdeğe girdiğin zamanki pijaman” der. Fonda Fausto Papetti çalar. “Sandığın en mahrem yerinde sakladım o gün bugündür” derken kendisi de kolsuz geceliğini giymiştir. Şener Şen utanır, “Bir yere kıvrılır yatarım” der. Karısı tüm şuh haliyle “Aptal” diyerek yatağa doğru gider. Şöyle uzanır. Şener Ağabey, kapıda yılların hasretiyle ona bakar ve koşmaya başlar...
Bu sahne dibine kadar bir komedidir, çocukların inanın ‘kötü etkilenecek’ halleri yoktur. Yahu bunu bile yazmak garip, komik, kara mizah bir durum.
Kanal 7, ‘Namuslu’ filminin bu sahnelerini ‘namussuz’ bulup cart diye kesmiş. Bülent Arınç kurallarına uymak için mi? Kardeşim yayınlamayın filmi, olsun bitsin. Ne diye aman orası, aman burası, kendinizi geriyorsunuz. Sonra filmde viskinin rakının dibine vuruluyor. Onu da yakalayamadım, ne kadarını kestiler ne kadarını verdiler. Yani bu filmin her tarafını kesseniz ne olur?
ROMANTİK KOMEDİLERİN VAZGEÇİLMEZ ESPRİSİ
Hollywood markalı romantik komedi ve türevi filmleri hep seyrediyorum. Özellikle Digitürk ve D-Smart’ta oynayan filmlerin resmi geçidini yaptığımı söyleyebilirim. Hani artık oyuncuların halinden, bakışından, konuya girişinden filan keyifli mi değil mi, standartların altında mı anlayabiliyorum.
Cumartesi akşamı Moviemax kanallarından birinde oynayan ‘İddia Büyük’ filminde benzerlerinde rastlanan ‘yahudi’ esprisi vardı yine. Hollywood çıkışlı olan 10 filmden en az yarısında bir ‘yahudi’ esprisi vardır. İzlediklerimin sonucunda edindiğim izlenim böyle. Hani diyorlar ya bilinçaltına çalışma diye. Bundan daha belirgin bilinçaltı çalışması var mıdır? Sempatik göstermek, mutlaka var etmek adına yapılıyor bu ‘yahudi’ esprileri. Ya da neden bu kadar çok ‘yahudi’ esprisi yapılıyor? Ya kahraman yahudidir, ya onun oğlu, ya komşu, ya evleneceği adam, ya mahalledeki satıcı... Mutlaka bir şekilde filme yedirilir. Aynen ‘Amerikan bayrağı’ gibi yani.
REHBERiM
ALNIMIZDAKİ YAZI ÜZERİNE
CNBC-E’nin salı günleri yayınlanan komedi kuşağında ‘Bay Kader / Mr. Destiny’ filmi var... Larry Burrows işte iyi bir mevkiye sahip olan, kendisini çok seven bir karısı ve güzel bir evi olan tipik Amerikan orta sınıfına ait bir adamdır. Fakat hayatının tekdüze gidişatından çok sıkılmıştır. Doğum gününde sabah uyandığından itibaren bir dizi hata yapar, akşam olunca Larry artık işsiz ve mutsuz bir adamdır. Ama girdiği barda barmenle tanışmasıyla hayatı yeniden başlayacaktır.
1990’ların eğlenceli ve kader sorgulayıcı yapımlarından biri olan filmin başrollerini James Belushi, Linda Hamilton ve Michael Caine üstleniyor. Yönetmen koltuğunda televizyon dünyasında tanınan Kanadalı James Orr oturuyor.
ONLAR TERÖRİST MİYDİ?
‘Biz Değilsek Kim’... Baader-Meinhoff yılları. Bir dönemi anlamak adına yapılan en iyi filmlerden biri olduğunu söylüyor eleştirmenler. Bizde festivallerde gösterildi. Tavsiye olunur. (MOVİEMAX FESTİVAL / 21.30)
ŞİMDİ ERMENİSTAN’A GİTMEK
Ermeni soykırımı iddiaları 100. yılına yaklaşırken Ermenistan ve Diaspora nasıl bir hazırlık içinde? Dağlık Karabağ meselesi, Türkiye sınırı açarsa durum ne olur? ‘Pasaport’, Ermenistan’a gitti. Mete Çubukçu’nun gözlemleriyle Türkiye-Ermenistan ilişkileri. Olaya sakin bakabilen bir gazeteci Çubukçu. Onun yaptığı işlere değer vermek lazım. (NTV / 22.15)