Film müziklerinin tartışmasız en büyük ismiydi; Ennio Morricone... Benim için bir melodi üstadıydı. Onun film müziklerinden etkilenmemek bir müzisyen olarak mümkün müydü? Baktığımda yaptığım işlerde onun izlerinin olduğunu görüyorum. Mesela şimdi bilgisayar başında bastırdın mı parayı BBC Senfoni Orkestrası’nın canlı kayıt plugin satın alıyorsun ve film müziği yapıyorsun. Morricone, senfoni orkestrasıyla kayıt yaptı. Kıymeti harbiyesini şimdi daha iyi anlıyor insan. 91 yaşında aramızdan ayrıldı.
NTV’de kendisinin yönettiği bir konserinden görüntü vardı. Eserlerini yorumlayan onlarca konsere YouTube da rastladım. Kendi yönettiği konser kayıtları da var. TRT 2 kültür kanalı mesela bir konserini alsa hatta, bir hafta yapsa ‘Ennio Morricone Film Müzikleri’ serisi diyerek...
Bizim kuşak kadar gençlerin de beğeniyle izleyeceği konserler var. Metallica, “Huzur içinde yat Morricone, kariyerin efsanevi, eserlerin ise sonsuzdur. 1983’den beri sayısız konserimizi havaya soktuğun için teşekkürler” demiş. Konseri ve grubu havaya sokan ‘The Ecstasy of Gold’ eseri. ‘İyi Kötü Çirkin’ filminin mezar sahnesindeki müzik. Ve nice başka hikayeler. Bir hafta yayın yapılır bu melodi üstadı müzik insanı anısına... Ama nerede!
Beethoven belgeseli
Hakkını yemeyelim BBC yapımı Beethoven belgeseli yayınladı TRT 2’de... “Adamlar (BBC yani) bu işi biliyor” demekten başka bir şey kalmıyor geriye. Oyunculuk, anlatım ve müzik. O devrin ‘sound’uyla sunuldu eserleri. Bu bile başlı başına bir
olaydır. Burada defalarca yazdım TRT 2 abartılı stüdyolarıyla didaktik yönü ağır basan bir kanal. Bir sinema kuşağını oturttu ve ‘sadece bu kanalda izlenir’ filmleriyle önemli bir seyirci kazandığı kanaatindeyim. Bir de U2 konserini verdi, es geçmeyelim. Daha çok müzik, daha çok konser. Sohbet yapanlar meselesi var. Bir örnek, eski TRT 2’de Attila İlhan olurdu. Şimdi sohbeti baldan tatlı kim var bu ekranda? Kültür kanalı ondan da olsun, bundan da olsun değil, ‘yeri geldiğinde olsun’la ölçülmeli.