Beşiktaş-Galatasaray maçını izlemek üzere ev ahalisi geçtik ekranın karşısına. Baktık, giderek maçtan soğuduk. Maçı takip etmiyor kameralar. “Maç durduğu her an tekrar görüntü vereceksin”, “Yakın çekim surat göster” diye emir almışlar herhalde. Bir de ortalama üç defa tekrar ediliyor. “Merak etmiyorsun faul mü, değil mi?” diyeceksiniz. Usturuplu yapılır. Sen her korner, her aut atışı, her taç atışının sonrası topun nerede olduğunu takip etme sonra “Merak etmiyor musun?” diye sor. Böyle maçın takibini bıraktıkları bir an en önemli pozisyonu da kaçırdılar nitekim.
57.49’da Diagne meşhur faulünü yaptı, kırmızı kart ile oyundan atıldı. Biz kırmızı kartı gördük. Kamera ancak, ona yetişebildi. Tekrar pozisyonda izledik. Zaten maçın tekrarını izledik özetle. Yönetmenin değil; anlayışın sorunu bu. “Maçı aksiyon filmi gibi verin” diyorlar anlaşılan.
BU YÖNETMENLERİN FİLMLERİ NEDEN GÖSTERİLMEZ?
Daha çok vardır ama not almışım paylaşayım istedim. ‘Gişe yapan aksiyon’dan geçilmiyor açık kanallarda... Beyaz TV’de bazen ilginç filmlere, ara sıra TRT 1’de farklı filmlere rastlamak mümkün. Onun dışında ‘iyi film izlemek’ isteyenlerin adresi TRT 2.
Farklı filmlerin, açık kanallarda gösterilmeyen filmlerin adresi, bu kanal olunca “Bu yönetmenlerin filmleri gösterilsin” demek hakkı doğuyor ister istemez... Fellini mesela... Dün aklıma geldi ‘şiddetin ozanı’ Sam Peckinpah. ‘Şeref Madalyası’ filmini Ankara’da Çankaya Sineması’nda (o zamanlar) izlemiştim. ‘Bana Onun Kellesini Getirin’ mesela... ‘Amarcord’u yayınlar mı acaba TRT 2?
DİZİ NİYETİNE YAZDI FİLM OLDU
‘Azizler’ filmi dijital platformda pek bir ilgi alaka gördü. Bir de bunun arka planı var.
Berkun Oya önce dizi olarak düşünmüş. Fakat alan olmamış. Sonra filmi çekilmiş.
Sektör adına düşündürücü bir durum.