Baştan söyleyeyim TRT Spor’un arşivlerini bu dönem kadar açtığı olmamıştı. Bize ekranda sunulan hizmet için büyük bir çalışma yapıldığını bantların tek tek elden geçtiğini biliyorum.
Biz oturup izliyoruz da o aşamaya gelene kadar harcanan emek saatler sürüyor. Bu arada bazen kaçan durumlarla karşılaşmak mümkün. Bunu örnekte gördük. 2010 Ziraat Türkiye Kupası yarı final Trabzon-Antalya maçı kendi akışı içinde devam ederken, birden reklama girildi ve ardından Newcastle-Arsenal maçının ikinci yarısı ekrana geldi. Bir süre böyle gitti. Sonra, tekrar kupa maçına döndü.
Alanzinho’nun sevincini gördük, tekrar görüntüde. Meğer biz öteki maçı izlerken gol olmuş anlaşılan! Sonra nasıl olduysa kaldığı yere döndü maç. 61’inci dakikada kalmış böylece anlaşmış olduk.
Gol 65’inci dakikada geldi. Bu vesileyle golün nasıl olduğunu izledik. Tüm bunların yaşanmasının teknik açıklaması ilginç olur diye düşünüyorum.
KEMAL SUNAL YİNE İLK SIRADA
Kemal Sunal filmleri büyük oranda ilk 10’a, hatta ilk beşe giriyor. Korona günlerine has bir durum değil. Her daim böyle olmuştur. Belki de ‘normale’ döneceğimizin ya da istediğimizin de bir ipucu olarak görülebilir mi bu durum?
RAHATSIZ EDİCİ
Bazı cümleler o kadar rahat söylenebiliyor ki ekranda. Ya da söylendikten sonra nekahat dönemine giriyor. İyileşmesi bekleniyor ‘hastalıklı sözcüklerin.’ Ve bu çok aleni yapılıyor ve rahatsız edici oluyor. Bazı cümleler o kadar rahat söylenebiliyor ki ekranda. Ya da söylendikten sonra nekahat dönemine giriyor. İyileşmesi bekleniyor ‘hastalıklı sözcüklerin.’ Ve bu çok aleni yapılıyor ve rahatsız edici oluyor. Bir de savunmaya geçiliyor ki orası daha da bir düşündürücü...