Cine5’te Sema Denker, Funda Kalyoncu ve Seren Serengil, ‘Kim Ne Derse Desin’de magazin gündemini konuşuyor. Pazartesi günü konu başlıklarından biri, Volkan Konak’ın Show TV’de başlayan programıydı. Programda Konak’ın, dört programlık pakette bölüm başına 80 bin TL aldığı iddiası tartışıldı. Yani “Bu para az mı çok mu?” muhabbetiydi.
Ben de merak ettim. Küçük bir araştırma sonucu, bu paradan daha fazlasını aldığı bilgisine ulaştım. Programın prodüksiyonu pahalı. Teknik ekip kalabalık. Orkestrada çalan müzisyenler, enstrümanlarını ülkede en iyi kullanan isimlerden oluşuyor. Aylık maliyetin 500 bin TL civarında olduğu söylendi.
Volkan Konak’ın konser kaşesi, normalde 80-150 bin TL arasında.
Yani program başına 80 bin TL alması normal. Orkestranın her çalışta 10 bin TL aldığı konuşuldu. “Volkan Konak, ekibine fazla fazla verir” yorumu yapıldı.
MICHELLE OBAMA DİZİ OYUNCUSU
Amerikan NBC kanalında yayınlanan ‘Moving Up’ dizisinin 24 Nisan’da yayınlanacak bölümünde ABD Başkanı Obama’nın eşi Michelle Obama konuk oyuncu olarak yer alıyor.
Bayan Obama’nın zamanı çok dolu olduğu için, bu bölüm Miami’de iki günde çekilecekmiş.
Peki ne yapacak kendileri?
Obezite konusunda çok hassas olan Michelle Obama, dizide izleyiciye bu konuda uyarılarda bulunan bir rolde olacak. Kilolara karşı mücadele eden programların propagandasını yapacakmış.
Bu dizi, ABD siyasetinin birçok ismini konuk oyuncu almasıyla biliniyormuş.
Hep sorarım bizde neden olmaz?
‘GÜNEŞİ BEKLERKEN’ OKULA gerİ DÖNDÜ
Uzun zamandır gençlik dizisi olduğu söylenen ‘Güneşi Beklerken’de olaylar evlerde, sokakta, mekanlarda geçiyordu. Kahramanlar okula çok az gidiyordu.
Fragmanlarında Zeynep’in koşarken hali var; bir zamanlar atletizm yapıyordu. Kızın aşk işlerinden, ailevi meselelerden, neredeyse okula gidecek hali yok!
Sanırım senaristler bunu fark etmiş olacak “Yahu bu gençlik dizisiydi, biz en iyisi hepsini okula toplayalım” demişler. Şimdi de sokaktaki meseleleri okula taşımışlar.
Pazar günkü bölümde, bütün kahramanlarımız bir araya geldi, yakınlaştı. Kerem, Barış, Zeynep, Melis, Aksel, Can, Betül, okulda bir araya geldi... Analar babalar da evlerde.
Çocukların eğitim kurumunda olduklarını, okuduklarını hatırladık...
OYUNCU RÖPORTAJ VERMEYİ BİLMİYOR
Dizi sektörümüz genişledikçe çok ince sorunlar ortaya çıkıyor. Bu sorunların önemi kavranmaya başlanıyor.
Tümay Özokur bu sektörün eskilerinden. 1999’dan bu yana piyasada menajerlik ve cast direktörlüğü yapıyor. Şimdi bir atölye açtı. Burada oyuncuların profesyonel olmaları için gerekenler üzerine dersler veriliyor.
Peki kurslarında neler mi var?
SETE DOSTUNU GETİREN VAR
Oyuncu basında yer almak ister ama ‘medyatik’ olunca “Özel hayatıma giriyor” diye söylenir. Oyuncu basın ilişkileri bunların üzerine çalışıyor.
Set adabı nedir? Beklemeyi bilmek, sete eş dost getirmemek.
‘Röportaj verme teknikleri’ne gelince; düzgün cümleyle derdini anlatmak. Bu işi yapanların “Oynarım ama konuşamam” deme şansı galiba yok.
GAZETECİ ARKADAŞIM VAR
‘Basınla ilişkiler’ başlığı neden seçildi? “O gazeteci benim arkadaşım” diye ortalarda dolaşmak ‘profesyonel’ bir yaklaşım değil. Gazeteci işini yapar, oyuncu da oyunculuğunu. Arkadaş olmakla gazeteci olmak arasındaki ayrımı yapmak, oyuncunun önemli işlerinden biri.
Atölyede bunların da dersleri var...