‘Yasak Elma’, kendisiyle kafa bulan ve kıvamıyla şu sıralar ekranın en çarpıcı dizilerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Ev ahalisi, son bölüm Zeynep’in bekarlık partisindeki ekonomik striptizci sahnelerinde hayli güldü. Ailesini geçindirmek için ek iş ‘evinizin dansçısı’ olarak sürdüren, nakit olmadı, elinde post makinesiyle gelip kredi kartına taksitle çalışan şişman abi fikri, muhteşemdi. Hele geçtiğimiz bölüm Mafya kardeş Dündar’ın ailesinin kız isteme hikayeleri... ‘Annem Afife, babam Yaşar tanıyorsunuz, amcam, yengem, dayım, bizim çocuklar’ diye kalabalik bir aile topluluğuyla kız istemeye gelen Dündar ve sonrasında yaşananlar... Afife’nin Caner’i pek beğenip evde olan biteni anlamaya çalışmasıyla ilgili sahneler başa sarıp tekrar izlenesi bir keyifteydi. ‘’Halit Bey’in kardeşi miydin sen?” sorusuna, Caner’in, “Yok, ben onun üçüncü eşinin kardeşiyim”le başlayan bilmece, Afife Hanım’ın; “Şimdi giden kız kim?”le devam etmesi, ardından aldığı; “O şimdiki eşi Yıldız” karşısındaki hayreti... Hele Ender’le ilgili kardeşi Caner’den gelen bilgiler; “Ablam olur. Ayrıca Lila’nın dayısı Alihan kendisi Halit Bey’in iş ortağı olup, ablamla görüşür. Çünkü onlarda evliler.” “Halit Bey sizin öteki eşinizden de çocuğunuz var mı?” sorusuna gelen Caner’in tekrar ortaya atılıp, “İngiltere’de kendisi. Ben dayısı olurum. Arabaylabirine çarptı ve hırsızlık yaptı” bilgileri müstakbel kayınvalide Afife’nin portatif pervanesinin pilinin bitmesine neden olur! Dizi, entrikaları ve Alihan ile Zeynep arasındaki ‘aşkı’ da artık ‘Yapacak bir şey yok bu iş tuttu kafa bulalım’ diyerek devam ettirecek gibi....
Jenerik müziği de değişmeli
‘Yasak Elma’nın jenerik müziği ciddi duruyor gidişata göre... ‘Hanedan’ dizisi kıvamında diyeyim. Halbuki mizahi bir dönüşüm yaşıyor ve jenerikte hınzır bir müzikle sunulmalı diyorum. Senaryoda iki isim var; Melis Civelek ve Zeynep Soyata, kıvamdan onların büyük rolü var unutmamak lazım.