Sevgili Mesut Yar, ‘Hülya Avşar, Kanal D’ye gidebilir’ diye yazmış. Sordum, “Yok öyle bir şey” yanıtını aldım. “Nereden çıkıyor bunlar?” diye sordular. TV sektöründe belli olmaz bu işler... Kim haklı, zaman gösterecektir mutlaka...
Günü kurtarma hali...
Piyasanın önemli isimlerinden biriyle konuşuyordum. “Nedir piyasanın durumu, ‘iki dizi günleri geri gelir’ diyorlar” diye sordum. “Hepsi günü kurtarma üzerine. Bir dizinin bütçesiyle baş edemeyen kanallar, ikinciyi nasıl yapsın? Bir gecede iki kötü diziye niye ihtiyaç duyulsun?” dedi.
Hayır demek ne mümkün!
Piyasanın önemli isimlerinden biriyle konuşuyordum. “Nedir piyasanın durumu, ‘iki dizi günleri geri gelir’ diyorlar” diye sordum. “Hepsi günü kurtarma üzerine. Bir dizinin bütçesiyle baş edemeyen kanallar, ikinciyi nasıl yapsın? Bir gecede iki kötü diziye niye ihtiyaç duyulsun?” dedi.
Hayır demek ne mümkün!
Senaryoların tek düzeliği ve giderek aşağı ivme gösteren kalitesi, şu sıralar çok konuşuluyor. Sistem o kadar hızlı gidiyor ki... Dükkan hiç kapanmıyor. Bayram, seyran yok. devamlı üretmek... Böyle olunca kalite hoop aşağıda... “Üç iş birden yapan senaristler var” dedi piyasayı bilen yılların ismi Hamdi Alkan. Durum böyle ise, gidişat hiç iyi değil demektir.
Sebebiyat...
A Haber’de, Ramazan Aktaş bildiriyor. “Sebebiyatına gelince” dedi. Bizde sözcük türetmek epey bir yayıldı. Eldekiler yetmeyince ifade için, anlaşılan ‘üretim’ gerekiyor...
Sandalye mi eklenecek?
KRT kanalında Cindoruk söyledi, “500 kişilik koltuk var mecliste... Araya sandalye koyacaklar herhalde” dedi. Malum, yeni meclis 600 kişilik olacak ya...
Düşük reyting
Sevgili Yüksel Aytuğ, Muharrem İnce’ nin FOX’taki ‘performansını’ değerlendirdi. “Zaten düşük reyting sonuçları da bunu gösteriyordu” diye bir yorumu mevcuttu. Baktım Total izlenme oranı 5.20 share 12.33, AB’de 7.15 share 17.57. Hiç de fena değil...