Kanal D’nin yeni dizisi ‘Hizmetçiler’ fragmanı yayınlanıyor. Ev ahalisi; ‘Umutsuz Ev Kadınları’ ile ‘Ufak Tefek Cinayetler’ esintileri var’ yorumunu yaptı. Bu ilgimi çekti. Bir de yapım tarafına sorayım dedim. “Aynı tonlarda diyebiliriz” cevabını alınca açıkçası diziyi merak etmeye başladım. Hani önce zenginler, işte ona hizmet edenler arasında biraz sınıf farkı, üstü dedikodu ve entrika düzleminde bir dizi olur ön yargısından daha ‘kapsamlı’ bir yapım beklentisine evrildim diyeyim.
Oyuncu ekibi içinde gerçekten beğenerek izlediğim isimler var, Selen Domaç mesela. Yiğit Kirazcı ve Seçkin Özdemir yerli dizi sektörümüzün keyifle seyrettiğim erkek oyuncuları.
Bir de ‘İşte başrol, oyna bakalım’ tecrübesinde Aleyna Solaker olacak. Pek bana hitap etmeyen ‘Kırgın Çiçekler’in beğenilen genç oyuncusuydu. Senaryoda ‘uyarlama dizi uzmanı’ bir isim var, Makbule Kosif. ‘Ellas la Alegria del Hogar’ Meksika dizisinin yerli hali ‘Hizmetçiler’. Yanlış saymadıysam beş uyarlama dizinin senaryosunda bulundu kendileri. Bir de yapım şirketine değinmek lazım.
Fabrika Yapım, yeni yeni piyasada adını duyuruyor. Aslında kurucusu ‘gişe filmlerinin’ çoğunda imzası olan bir isim, Ömer Aslanel. Şimdi “Tecrübelerimi kendi şirketimde değerlendireyim” diyor. Bu ikinci dizi işi ve piyasada kalıcı olmak için önemli bir deneme olacak.
CIA BÖYLE ÇALIŞIR
Hollywood filmleri ‘emperyalizmin istihbarat halini’ senaryolarında gayet güzel işler. ‘Görevimiz Tehlike 5’, çarpıcı bir örnek olarak ekrandaydı. Sendika adlı uluslararası yasa dışı bir örgüt, Ethan Hunt’ın (Tom Cruise) ajan olarak görev yaptığı IMF’yi ortadan kaldırmaya çalışır. Aslında birbirine düşen ‘emperyal oyun’ kuruluşlarıdır bu ikisi... IMF’nin ajanlarından birini anlatır Benji Dunn’a (Simon Pegg) Ethan; ‘Bunu arıyordum İstanbul Boğazı’nda. Aynı gün Malavi Başkanı bir kazada öldüğünde (Bir eli Türkiye’de!), Cakarta’ya kaçtı o sırada Filipin’lerde 236 yolcuyla uçak kayboldu. Kaybolan uçakta dünya bankası başkanı vardı. Filipinler’de petrol kimya fabrikasında yangın çıktı. Bir silah şirketi iflas etti...’ Kazaların ve yangınların tesadüf olmadığını pek de güzel anlatıyordu o sahne... Belki film şeridi gibi ‘Aaa bak bizde bu olmuştu’ diye nice yaşanmışlıklar geçmiştir sizin de izlerken!