Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünya televizyon sektörünün önemli yayın organı TBI’ın (Television Business International) internet sitesindeki bir habere göre, Türk dizileri Hindistan’a satılıyor. Avrupalı dağıtım şirketi Eccho, Hindistan’da yayın yapan Zindagi kanalına Türk dizileri satacağını duyurmuş.Bunlar Ay Yapım ve Endemol Shine şirketlerinin

HİNDİSTAN’LA DİZİ ALIŞVERİŞİ
yapımları. Baktım bu kanalda iki dizimiz var, ‘Kuzey Güney’ ve ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ Dünyada en çok iş yapan iki dizi bunlar.

Kanal 7 neredeyse Hint dizileri kanalı olacak! Kumandayla şöyle bir gezindiğimde karşıma, Hintli abiler ve ablalar çıkıyor. ‘Deli Divane’nin yeni bölümü 16.00’da, tekrarı sabah 11.00’de. ‘Bir Garip Aşk’ın yeni bölümü 21.25’te tekrarı ise, 13.00’te. Bu durumda kaçarın yok, yani mutlaka yakalanıyorsun. Hintliler bize biz Hintlilere, kardeş kardeş dizileri alıp veriyoruz anlayacağınız.

Haberin Devamı

TERÖRÜN BATILI HALİ!

HİNDİSTAN’LA DİZİ ALIŞVERİŞİ

Das Erste adlı Alman kanalında bir televizyon filmi gösterildi. Konusu şöyle, teröristler kaçırdıkları bir uçakla futbol maçının oynandığı stada intihar saldırısı yapacak. Bunun önlenmesi lazım. Bir savaş uçağı pilotu, bunu gerçekleştirecek olan uçağı düşürüyor. Film sonrasında mahkemede devam ediyor. Uçağı vuran savaş pilotu yargılanıyor. ‘30 bin kişiyi kurtarmak için 164 kişiyi öldürmek doğru mu?’ sorusu, interaktif sistemle izleyiciyle paylaşılmış. Yani buna
izleyici karar veriyor.

Telefon tuşunuza basın

90 dakikalık filmin sonunda mahkeme başkanı izleyiciye dönüp soruyor, “Pilot suçlu

HİNDİSTAN’LA DİZİ ALIŞVERİŞİ
ise telefonunuzun 1 tuşuna, suçsuzsa 2 tuşuna basın.” Bu yargılamada ülkenin durumu da masaya yatırılıyor haliyle! Seyirciye 10 dakika süre veriliyor. Almanya
yüzde 87’yle pilotu suçsuz bulmuş. Dört Avrupa ülkesinde daha (Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, İsviçre) yayınlanmış ve aynı sonuç çıkmış.

Ev ahalisiyle durumu paylaştım. İlk tepki, “Anlaşılan bunların canı sıkılmış” oldu. Terörün bu kadar içinde yaşayan bir ülkenin vatandaşı olmakla, olabildiğince uzağında bulunup biraz hayal kurmanın demokrasi lüksü mü diyelim? Ya da oturup biz bu hale nasıl geldik diye mi düşünelim?