Eğlence hayatımıza yeni isimler gerekiyor. Yeni sesi nereden bulacaksınız? ‘Rising Star Türkiye’ bu açıdan iyi bir fırsat. Bunu küçümseme anlamında söylemiyorum. Benim oturduğum semtin pub tarzı mekanları bu yarışmalara katılmış isimlerle dolu. Yine bu yarışmadan bu anlamda ilk gece bile işi hazır isimler çıktı diyebilirim. Ozancan kardeşimiz ev ahalisinin gönlünü Neşet Ertaş türküsüyle aldı götürdü. Sonra anonim ‘Kesik Çayır’a girdi. “Hani eğlendiririz de icabında” dedi. Düğünlerden, eğlencelerden, antrenmanlı olduğu belliydi. O gece Ozancan’ın kaşesi iki katına çıktı ben söyleyeyim. Albümü de tutar bu kardeşin.
Moğolistan’dan katılan Sunjidmaa ‘At Last’ şarkısını biraz bağırarak söylese de (Etta
Öyle kabul edin!
Jüri üyelerinden İrem Derici, bazılarına itici gelmiş olabilir. Tarzı böyle diyorum! ‘Bizim bildiklerimiz içinden olsun şarkılar’ halini sevmedim. Mesela ‘Aman Katerina Mou’ (Aman Cevriye Hanım olarak Yeni Türkü’nden dinleriz) Cavidan söyledi. Konservatuvar opera bölümünden. Sesi, jüriye biraz yabancı geldi. Şarkıda “Teatral ve müzikal tadında” (İrem Derici yorumuyla) bulundu. Hatta Mustafa Sandal “Yarışma için doğru şarkı değil” demeye getirdi. Böyle ‘standart belirleme’ olmamalıydı. Gayet işveli okudu. ‘Seyirciye oynayan’ şarkıların yanında bir de böyle örneklere de ‘tolerans’ gösterilmeli diyorum.
Ronaldo şov mu yapıyor?