Bir ekran yarışması. ‘Gerçeğin şovu’ bir yerde. ‘MasterChef’te Furkan Yalçın’ın vedası, yarışmanın ilk ciddi adayının gidişi gibiydi. Biz ev ahalisi, onu çok sevdik. Talihsiz bir elemenin sonucu ayrıldı. Furkan kardeşimiz mesleğinde çok başarılı olacak bir isim... Biz onu gerçekten önemli yerlerde göreceğiz. Hani dükkanına gittiğinizde sizi bütün samimiyetiyle karşılayacak ve güzel tatlılarından sunacak hissini verdi. Hayatın şovunda yerini alacak, kendisini takip edeceğiz. Pürmüz elinden hiç eksik olmasın kardeşim.
‘ŞİKAYET ETMEYECEKSİN’
Sivasspor-Galatasaray maçı öncesi Rıza Çalımbay, takımın yorgunluğundan şikayetçi... Malum UEFA Avrupa Ligi’nde takım. Perşembeden pazara maç oynuyor. Tam bunun üzerine beIN SPORTS maç öncesi yorumunda Tugay Kerimoğlu; “Şikayet etmeyeceksin. M. United perşembe oynadı geldi, cumartesi lig maçını oynadı. Niye onlar şikayet etmiyor?” dedi. Tabii sözü ortaya söylediğinin altını çizdi ama mesajın gittiği yer belliydi.
Baktık sahada Sivasspor’un gidecek hali yok. Galatasaray halı sahada oynar gibi zaten oyuncular topu seviyor, 70’lere kadar en rahat deplasmanındaydı bizim takım. Sonra? Biraz pres yapınca maçı kurtarma adına karşı takım, ‘Galatasaray gerçeği’ni yaşamaya başladık diyelim. Orta saha düştü önce, Okan kurtardı (bu arada “Yan topları zayıf” diyorlar Muslera’yı andırıyor bu anlamda!) penaltı kaçtı filan...
Tekrar pozisyon yayını
Bu yayın anlayışını kabul etmiyoruz ev ahalisi olarak. Biz maçı izlemek istiyoruz. Mümkün değil. Şartlandırılyoruz ‘tekrarda görürüz’ şeklinde. ‘Tekrar’ o kadar çok tekrar ediyor ki, maç izlenmez hale geliyor. Avrupa kupaları ve lig maçlarına bakıyorum oralarda da benzer örnekler var. Hele İtalyanlar! Bir Milan-Lille maçı vardı. Valla sanki bizim yönetmen gidip çekimi yapmış. Dur kalk, dur kalk maç izledik. Yani bu ‘aksiyon filmi gibi maç çekmek’ işi, olduğundan fazla abartıldı.
O’nu anıyoruz, anlıyoruz, anlatıyoruz...