Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Televizyon hayata müdahale ediyorsa bunun karşılığı, bir ‘cast’ (oyuncu) çalışması olacaktır. ‘Sunucu’ diye profesyonel kisve yanı sıra karşı komşunun kızı ya da bizim köşede oturan amca bu ‘cast’ın içine girecektir. ‘Gerçeğin şovu’ dedikleri bizlerin bir gün, ‘Bütün ülke tarafından bilinmesi’ karşılığıdır. Yani ‘Survivor Ahmet’ olmak ya da ‘BBG Melahat’! Renkli ekran varsa, şöhret de vardır. Yaşamdan stüdyoya adım atınca karşısına, ‘reyting’ çıkar. İzleyenin ‘şikayet edip ahlak adına, bir gün kendisine sıra gelirse, koşa koşa gideceği bir dünya değil midir acaba televizyon? Kimi giyim kuşamla bu ‘cast’ın içindedir kimi DNA testiyle çocuğun kimden olduğu hikayesiyle...

Haberin Devamı

Ekran kendi öz eleştirisini yapabilir mi? Her sabah, ‘Bizim reyting ne olmuş?’ diye bakılan bir hayatın, bizim ekmek almaya bakkala gitmemiz gibi olmadığını da anlamak lazım. Esra Erol, çok uzun zaman ‘evimizin kızı’ olarak bir ‘görüntüyü’ başarıyla götürmüştür. Taa Flash TV günlerinden başlayan ‘gerçeğin şovu’nun hikayesidir bu. Son zamanlarda yaşadıkları belki de yukarıda bahsettiğim kendi resmi geçidini bir daha gözden geçirmesiyle alakalı. Burada devreye, ‘Aslında ben ne anlatmak istiyorum?’ sorusu girer. Öyle bir olgunluk ve usturupta verirsin ki içine, ‘Ne kadar izlendim?’ hırsı da dahil, tüm ekrana dair gerçekler sığabilir, bundan kimse de rahatsız olmayabilir. Ahlakla ilgili çok bıçaksırtı hallerin bu ‘gerçeğin şovu’ içinde yerini alırken, eğilip bükülmesi kaçınılmaz. Yeter ki, bunca yılın tecrübesi ortalığı yatıştırsın... Neden bu kadar laf? Bu ‘cast’ın içinde yer alan bir isim ‘Masterchef Türkiye’ye veda etti. Sıradan bir veda olmadı.

Ekran hikayesi bitmedi

‘Masterchef Türkiye’de önce, “Bu akşam gidecek” diye konuşulmuş sayın sosyal medyamızda. Üç isim, eleme potasında son hamleleri yaptılar. “Bize iki tane hatalı tabak, bir tane kasıtlı olarak hatalı tabak geldi” diyordu Somer şef.

“İsteyerek, bilerek çıkarttım. Ben bir akademisyenim, üniversitede eğitmen olarak çalışıyorum. Akademik kariyerim biraz daha ağır bastı” diyordu Duygu Acarsoy. Ne tesadüf, Esra Erol’un programında hayat hikayesiyle yer almıştı. Sonra bir daha, katıldığı bu yarışmada anlatmıştı. Bunlar hani derler ya, tesadüf değildi.

Haberin Devamı

Yemek yapmak, üniversitede çalışmak ve özel hayatın cilveleri, yaşanılan gerçek. Tüm bunları ekrana taşımak ise bir ‘cast’ içinde yer almaktır. Acarsoy, bundan böyle listedeki yerini almıştır. Kendisiyle başka vesilelerle karşılaşmak sürpriz olmayacaktır.