Her sene bu köşede şöyle kendi meşrebimde, ‘Bir sene ekranda nasıl geçti?’ diye notlarımı aktarırım. Bu yılda önemli bulduğum notlarımın olduğu bir dosya vardı. Notlarıma baktım, sonra vazgeçtim. Bir yıl nasıl geçti? Son bir yıl, belki çocuklarımızın torunlarına anlatacağı bir yıldı.
Yıllar kadar uzun konuşulacak, “Meğer neler olmuş da bilmiyormuşuz” denilecek bir yıl. Bu kadar ağır yılın televizyon hali de ‘epey karıştı’ diyerek özetlenebilir.
Televizyon çağında darbe girişimini yaşadık. CNN Türk’te Hande Fırat’ın cep telefonuna görüntülü bağlanan Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını izledik. Sokaklara çıkıldı. Tankların önünde, F-16’ların taramasında, yerlerde onlarca insanın ölümünü izledik.
Meclisin bir kısmı bombalandı, onu da gördük. 2016, ekranın terör karşısında şaşkınlığını yaşadığı yıl oldu.
‘Türkiye’de son 1.5 yılda; sivil, asker ve polislerin hedef alındığı tam 32 bombalı terör saldırısı gerçekleşti. Ülkenin farklı yerlerindeki saldırılarda 363’ü sivil 460 kişi can verirken, 2 binden fazla insan da yaralandı’ tablosunun ekran durumu epey karışıktı.
Siyah kurdele
Önce, ‘böyle bir terör saldırısı yaşamadık’ şaşkınlığı ve öfkesi vardı. Siyah elbiselerle çıkıldı ekrana. Kurdele TV’nin köşesindeydi. Ekranda yine bayrak yarıya indirilmişti. İzleyici, “Ne kadar duyarsız, hâlâ dizi oynatıyorlar” dedi. Tartışma programlarında, bir daha olmaması temenni edildi.
Bir, iki, üç, dört, beş... Bitmedi canlı bombalar. Ekran şaşırdı.
Siyah elbiseler, gardıropların baş köşesindeydi artık. Kurdele sürekli sol üst köşeye,
Kayseri’ de şehit edilen askerlerimiz... Baktım artık, ne kurdele, ne de yarıya inmiş bayrak vardı.
El Bab’da şehit düşen askerlerin haberi, artık alt yazıda geçiyordu. İzleyici şaşkındı.
Hayat devam ediyorla avunuyorduk. Hayat devam ediyordu da, ölüm hep müdahale ediyordu.
Teröre inat yaşamakla, terörü yaşamak o kadar iç içe geçmişti ki...
Sanırım böylesi bir yılı, ekran tarafı hiç yaşamadı. Bu bir yıl değildi, tarihin tanıklığıydı. Öyle bir yılda geçecek gibi, bir film şeridi gibi değildi.
Televizyon çağında insanlık adına hallerin bitik, yitik ve ahlaksız haliydi. “Bir sene
ekranda nasıl geçti?” diye sormanın çok ötesindeydi.
Güvenlik uzmanı Mete Yarar ve terör uzmanı Abdullah Ağar’ın yılıydı. Tuba Büyüküstün’den daha çok konuşuldular!